Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Agriculture | ||||
Tarım | organik olarak yetiştirilen | organically grown s. | ||
We can, of course, recognise the legitimacy of wine produced from organically grown grapes. Elbette organik olarak yetiştirilen üzümlerden üretilen şarabın meşruiyetini tanıyabiliriz. More Sentences |