olmaksızın - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

olmaksızın



"olmaksızın" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olmaksızın without ed.
olmaksızın absent ed.
olmaksızın but [scotland] ed.
olmaksızın on [dialect] [uk/scotland] ed.
Latin
olmaksızın sine i.

"olmaksızın" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 233 sonuç

Türkçe İngilizce
General
büro içerisinde kişiye özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması hoteling i.
bir aracın yolcu veya yük olmaksızın yola çıkması deadheading i.
kral yönetimde olmaksızın tek başına egemen olan kraliçe queen regnant i.
geçerli bir neden olmaksızın sonlandırma termination without good cause i.
haklı bir sebep olmaksızın sona erdirme termination without good cause i.
karşısındakinin talebi olmaksızın verilen öğüt unsolicited advice i.
önceden eğitim veya mesleki statü olmaksızın bir zanaat veya sanatla uğraşan kimse nonprofessional i.
belirgin veya mantıklı sebep olmaksızın her şeye itiraz etme davranışı negativism i.
belirgin veya mantıklı sebep olmaksızın emir ve önerilere karşı çıkma eğilimi negativity i.
hiçbir kimseye bağlı olmaksızın malik olunan arazinin sahibi allodiary i.
partneriyle nikah bağı olmaksızın aynı evi paylaşan kimse de facto [australia] i.
mekanik yardım olmaksızın doğrudan kaldırma dead lift i.
yayıncıya talep olmaksızın gönderilmiş eser slush i.
yeterli kanıt olmaksızın görüş /fikir oluşturmak form opinions without sufficient evidence f.
kendi kendine kısıtlama olmaksızın servis yapmak help oneself f.
(bir şeyi) kolayca veya yan etki olmaksızın tüketebilmek hold f.
kısıtlama olmaksızın ilerlemek rip f.
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması allodial s.
ile sınırlı olmaksızın not bounded with s.
ile sınırlı olmaksızın not limited with s.
teşvik olmaksızın unabetted s.
yüreklendirme olmaksızın unabetted s.
kısıtlama olmaksızın adanmış whole hog s.
resmen üye olmaksızın üyelik ayrıcalıklarından yararlanan courtesy s.
tüketim malzemesi olmaksızın ihtiyaç gideren inconsumable s.
ön hazırlık olmaksızın o anda bakarak yapılan seet [dialect] s.
bağlı olmaksızın notwithstanding zf.
herhangi bir engel olmaksızın without let or hindrance zf.
kimsenin yardımı olmaksızın all alone zf.
hiçbir sınırlama olmaksızın without reservation zf.
hiçbir sınırlama olmaksızın without regard to zf.
sınırlı olmaksızın unrestrictedly zf.
sınırlı olmaksızın unlimitedly zf.
sınırlı olmaksızın without restraint zf.
sınırlı olmaksızın without restriction zf.
ile sınırlı olmaksızın without being limited zf.
ile sınırlı olmaksızın without being restricted to zf.
ile sınırlı olmaksızın (including) but not limited to zf.
gerek olmaksızın unnecessarily zf.
yanılma payı olmaksızın unerringly zf.
yanılma payı olmaksızın infallibly zf.
yanılma payı olmaksızın reliably zf.
yanılma payı olmaksızın unfailingly zf.
gerek olmaksızın without the need to zf.
lüzum olmaksızın unnecessarily zf.
haberim olmaksızın without my knowledge zf.
haberim olmaksızın without my knowledge zf.
başka bir uyarı olmaksızın without further notice zf.
yarışma olmaksızın noncompetitively zf.
önceden talep olmaksızın over the transom zf.
önceden düzenleme olmaksızın over the transom zf.
gerek olmaksızın unneedfully zf.
lüzum olmaksızın unneedfully zf.
değişiklik olmaksızın holus-bolus zf.
eşit olmaksızın morganatically zf.
destek veya direnç olmaksızın limply zf.
araya giren faktör olmaksızın direct zf.
saptırıcı faktörler olmaksızın direct zf.
ön çalışma olmaksızın off hand zf.
ahlaki sınırları olmaksızın on the loose zf.
alıp vereceği olmaksızın on the square zf.
ciddi olmaksızın in joke zf.
tatmin olmaksızın inexpleably zf.
kesin olmaksızın indecisively zf.
sabit olmaksızın fitfully zf.
arabulucu olmaksızın presently [obsolete] zf.
kısıtlamalar olmaksızın free-form zf.
kısıtlama olmaksızın freehand zf.
kısıtlama olmaksızın free-handed zf.
kısıtlama olmaksızın freely zf.
düz olmaksızın skeef zf.
hiçbir sınırlama olmaksızın solid zf.
hiçbir sınırlama olmaksızın solidly zf.
olarak ya da olmaksızın with or without ed.
sınırlı olmaksızın but not limited to ed.
sınırlı olmaksızın not limited to ed.
lüzum olmaksızın without the need to ed.
dahil olmaksızın excepted ed.
bağlı olmaksızın malgre ed.
bağlantı olmaksızın without ed.
alakası olmaksızın without ed.
dahil olmaksızın outtaken [obsolete] ed.
Phrases
gerek olmaksızın without any necessity expr.
hiçbir önyargı olmaksızın without any prejudice expr.
gecikme olmaksızın without delay expr.
lüzum olmaksızın without any necessity expr.
ticari amaç olmaksızın without any commercial purpose expr.
tarihi bilgiler olmaksızın without historical data expr.
en küçük şüphe olmaksızın without a shred of a doubt expr.
Colloquial
(biri/bir şey) olmaksızın idare etmek do without (someone or something) f.
ile ya da olmaksızın plus or minus expr.
olarak ya da olmaksızın plus or minus expr.
(birinin/bir şeyin) etkisi olmaksızın irregardless of (someone or something) expr.
(birinin/bir şeyin) yardımı olmaksızın no thanks to (someone or something) expr.
Idioms
önceden düzenleme olmaksızın gelmek come (in) over the transom f.
yayınevinin talebi olmaksızın yayınevine eser göndermek come (in) over the transom f.
önceden düzenleme olmaksızın gelmek come in over the transom f.
(yayıncılık) yayınevinin talebi olmaksızın yayınevine eser göndermek come in over the transom f.
(yazı/kitap) talep veya görüşme olmaksızın gazeteye/yayınevine postayla gönderilmek come (in) over the transom f.
net bir tanım olmaksızın as trees walking zf.
haberdar olmaksızın out of a clear (blue) sky zf.
haberdar olmaksızın out of the clear (blue) sky zf.
akla uygun/mantıklı/makul bir nedeni/sebebi olmaksızın no earthly reason expr.
ciddi olmaksızın for fun expr.
hakkında en küçük bir kuşku olmaksızın beyond the shadow of doubt expr.
herhangi bir kısıtlama/zorunluluk olmaksızın no strings expr.
Trade/Economic
miras olmaksızın sonradan servet edinmiş varlıklı kişi veya aile new money i.
büro içerisinde kişiye özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması hotelling i.
büro içerisinde çalışanlara özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması hot desking i.
büro içerisinde çalışanlara özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması hotdesking i.
büro içerisinde kişiye özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması hot-desking i.
çalışanlara hisse senedi olmaksızın dağıtılan temüttü wage dividend i.
fiziki bir faaliyet yeri olmaksızın internet kanalıyla online hizmet veren işletmelerin aksine belirli bir işyerinden (bina veya dükkan) faaliyet gösteren geleneksel işletmeleri tanımlamak için kullanılan bir terim brick and mortar business i.
fiziki bir faaliyet yeri olmaksızın internet kanalıyla online hizmet veren işletmelerin aksine belirli bir işyerinden (bina veya dükkan) faaliyet gösteren geleneksel işletmeleri tanımlamak için kullanılan bir terim brick and mortar shop i.
güvence olmaksızın açılan kredi blank credit i.
sendika vb. herhangi bir yasal ya da sosyal anlamda bir güvencesi olmaksızın çalışan insanların oluşturduğu istihdam precarious employment i.
yüzölçümüne ilişkin bir garanti olmaksızın bir arazi parçasının bütün olarak satışı sale in gross i.
yüzölçümüne ilişkin bir garanti olmaksızın bir arazi parçasının bütün olarak satışı contract of hazard i.
ücret karşılığında olmaksızın honorary s.
şartsız olarak ve geri dönüşü olmaksızın unconditionally and irrevocably zf.
satılan malların durumundan sorumlu olmaksızın voetstoots zf.
boşaltma masrafları gemiye ait olmaksızın free discharge expr.
geriye dönüş hakkı olmaksızın yapılan (satış işlemi) without recourse expr.
rücu hakkı olmaksızın without recourse expr.
sorumlu olmaksızın without recourse expr.
(önceden) yazılı izin olmaksızın without the prior written consent of expr.
zincirleme sorumluluk olmaksızın without recourse expr.
rücu etme hakkı olmaksızın without recource expr.
Law
özel bir konutun mahkeme kararı olmaksızın kiracının evden çıkarılamayacağı şekilde makul fiyata kiraya verilmesi regulated tenancy i.
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması alodiality i.
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması allodiality i.
hiçbir kimseye bağlı olmaksızın malik olunan arazinin sahibi alodiary i.
hiçbir kimseye bağlı olmaksızın malik olunan arazi alodium i.
arama emri olmaksızın şahısların evlerinin aranması ve evraklarına el konulması unreasonable search and seizure i.
duruşma olmaksızın hüküm summary judgment i.
duruşma olmaksızın hüküm summary judgement i.
duruşma olmaksızın hüküm judgement on the pleadings i.
duruşma olmaksızın hüküm judgment on the pleadings i.
hiçbir kimseye bağlı olmaksızın malik olunan arazi allodium i.
hukuken rızası geçerli sayılmayan belli yaş altındaki kişilerle zorlama olmaksızın ilişki kurulması durumunda ortaya çıkan suç statutory rape i.
hiçbir kimseye bağlı olmaksızın malik olunan arazi freehold estate i.
hakkı olmaksızın bir taşınmaza sahip çıkan kimse abator i.
kullanmak ve sonradan yerine bırakmak kastiyle sahibinden gizli onun rızası olmaksızın alma wrongful appropriation i.
malikin kusuru olmaksızın kıymetten düşme depreciation without owner's fault i.
önyargı veya taraf tutma olmaksızın without prejudice i.
herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olan toprak udal i.
üçüncü tarafın davada iyi niyeti olmaksızın davacıya yardım sağlaması maintenance i.
önyargı olmaksızın wp (without prejudice) i.
olağan yasal işlem masrafları olmaksızın borçlunun yazılı itirafından sonra verilen karar cognovit judgement i.
olağan yasal işlem masrafları olmaksızın borçlunun yazılı itirafından sonra verilen karar cognovit judgment i.
olağan yasal işlem masrafları olmaksızın borçlunun yazılı itirafından sonra verilen karar confession of judgment i.
yazılı bir şikayet olmaksızın sulh hakiminin sözlü emri doğrultusunda yapılan tutuklama parol arrest i.
yetki olmaksızın amacı dışında kullanmak misapply f.
iletişim olmadan/olmaksızın incommunicado s.
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması ile ilgili alodial s.
sınırlama olmaksızın malik sıfatıyla tasarruf olunan allodial s.
sınırlama olmaksızın malik sıfatıyla tasarruf olunan kullanım hakkıyla allodially zf.
sınırlama olmaksızın malik sıfatıyla tasarruf olunan kullanım hakkıyla alodially zf.
yalnızca olağan sebeplerle ve hakimin takdirine bağlı olmaksızın verilecek şekilde as of course zf.
Politics
kısıtlama olmaksızın bir eylemin yapılabilmesini sağlayan izin belgesi laisser passer i.
kısıtlama olmaksızın bir eylemin yapılabilmesini sağlayan izin belgesi laissez-passer i.
mahkeme kararı olmaksızın alıkoyulma internment i.
ırk ve sınıf farkı olmaksızın kadınların yetenekleri ve becerilerine inanan womanist s.
ırk ve sınıf farkı olmaksızın kadınların yetenekleri ve becerilerine saygı duyan womanist s.
kölelik olmaksızın freely zf.
Industry
bir duruma herhangi bir ayrıntı olmaksızın genel bakış helicopter view i.
daha fazla eğitime gerek olmaksızın çalışmaya hazır (yeni eleman) oven-ready s.
Tourism
ilave fiyat veya ceza olmaksızın bir seferin iata tarifeleri dahilinde kat edebileceği azami mil adedi maximum permitted mileage i.
Media
sübvansiyon olmaksızın ayakta kalamayan haber kaynakları subsidiariat i.
Advertising
talep olmaksızın ev ve işyerlerine posta ile gönderilen reklam veya pazarlama ilanları direct mailer i.
reklam veya pazarlama ilanlarını talepleri olmaksızın potansiyel müşterilerin ev veya işyeri adreslerine postalama direct mailshot i.
Technical
sistemin gürültü olmaksızın ses üretme kapasitesi headroom i.
bisikletin arka tekerleğinin göbeğinde tekerleği pedal hareketi olmaksızın döndüren tertibat freewheel i.
Computer
özel biçimlendirme olmaksızın yalnızca ascii karakterleri içeren metin dosyası ascii text file i.
kullanıcı hesabı olmaksızın bilgisayar ağı veya hizmetine giriş yapan kimse guest i.
birini diğer alıcıların bilgisi olmaksızın iletiye ekleme bcc (blind carbon copy) i.
birini diğer alıcıların bilgisi olmaksızın iletiye ekleme blind carbon copy i.
kullanıcı arabirimi olmaksızın çalışan headless s.
dijital dosyaları veri kaybı olmaksızın sıkıştırma formatına ait veya ilişkin lossless s.
(doğrudan insan müdahalesi olmaksızın) bilgisayarla kontrol edilen computer-controlled s.
güç kaynağına bağlı olmaksızın depolanan veriyi tutabilen ve katı hal veri depolama teknolojisi kullanan flash s.
Telecom
birini diğer alıcıların bilgisi olmaksızın iletiye eklemek bcc f.
tek bir istasyon, anten veya taşıyıcı frekans üzerinden karşılıklı enterferans olmaksızın bağımsız iki sinyalin aynı anda haberleşmesine olanak sağlayan diplex s.
Construction
destek olmaksızın temeli üzerinde tek başına duran (yapı) freestanding s.
Transportation
değişiklik veya yeniden sevkiyat olmaksızın başlangıç noktasından varış noktasına giden through s.
Aeronautic
uçağın tedarik veya mürettebat olmaksızın kiralanması dry lease i.
Marine
geminin römorkör yardımı olmaksızın dönmesi self-turning of ship bow i.
Medical
doktor emri olmaksızın ikinci kez hazırlanan reçete refill i.
radyografik anormallik olmaksızın spinal kord zedelenmesi sciwora (spinal cord injury without radiographic abnormality) i.
hiçbir dental veya tıbbi neden olmaksızın ağızda yanma hissi contagious ecthyma i.
Psychology
beş yaşından önce yetişkin yardımı olmaksızın kelimeleri tanıma hyperlexia i.
hislerin zeka yoluyla kavrama olmaksızın (beyin ile) algılanması anoesis i.
görünürde fiziksel bir neden olmaksızın felç veya körlük gibi fiziksel semptomların görüldüğü bir ruhsal bozukluk hysteria i.
etkiden önce gerçekleşip gerçek nedeni olmaksızın eylemi gerçekleştiren durum occasional cause i.
hislerin zeka yoluyla kavrama olmaksızın (beyin ile) algılanmasıyla ilgili anoetic s.
Physiology
organik yapının blastema formasyonu olmaksızın mevcut dokunun yeniden düzenlenmesi yoluyla yenilenmesi reconstitution i.
orgazm olmaksızın anormal sıklıkta veya aşırı miktarda gerçekleşen istemsiz meni boşalması spermatorrhea i.
orgazm olmaksızın anormal sıklıkta veya aşırı miktarda gerçekleşen istemsiz meni boşalması spermatorrhoea i.
Physics
dalgalanma olmaksızın gerçek okumayı gösteren deadbeat s.
Chemistry
kimyasal değişiklik olmaksızın başka bir maddeden ayrılmış madde educt i.
Biology
hücre bölünmesi olmaksızın hücre boyutunun artması biçimindeki büyüme auxesis i.
hücre bölünmesi olmaksızın hücre boyutunun artması biçimindeki büyümeye ait veya ilgili auxetic s.
dna dizisinde değişiklik olmaksızın meydana gelen irsi değişikliklere ilişkin epigenetic s.
varyasyon olmaksızın true zf.
Biochemistry
(metabolik süreç) fizyolojik ihtiyaca bağlı olmaksızın sabit hızda olan constitutively zf.
Marine Biology
gelişimin hidroit aşaması olmaksızın doğrudan yumurtadan başladığı, deniz anasıgiller familyasından bir alt kol trachymedusae i.
Botanic
döllenme olmaksızın çoğalan bitki apomict i.
meyvenin tozlaşma veya tohum oluşturma olmaksızın gelişmesi parthenocarpy i.
Linguistics
bağlayıcı bir fiil olmaksızın değiştirdiği ismin yanına yerleştirilme attributiveness i.
dilin orta hattı boyunca kapanma olmaksızın çıkartılan (ses) median s.
Religious
erkeğin döllemesi olmaksızın hamile kalma parthenogenesis i.
erkeğin döllemesi olmaksızın hamile kalma parthenogeny i.
apostoller ile ilgili olmaksızın unapostolically zf.
Philosophy
ahlaki iyinin özel bir yeti veya iç görü olmaksızın doğal ve gözlemlenebilir olduğunu varsayan bir teori objectivism i.
Military
kara mayın savaşında mayınların belli bir düzen olmaksızın rastgele döşenmesi random minelaying i.
Sport
belirlenmiş hedef veya kurallar olmaksızın kar kayağı sporu yapmak freeride f.
Baseball
rakibin yardımı veya hatası olmaksızın sayı yapmak earn f.
Wagering
sıralaması önemli olmaksızın birinci ve ikincinin tahmin edildiği bir ganyan türü quinella i.
Music
bir partisyonun sonradan yapılan eklemeler olmaksızın bestecinin tasarısını yansıtan kopyası urtext i.
genellikle yüzleri boyalı olan dansçıların fiziksel temas olmaksızın birbirleriyle kavga eder gibi hızlı ve agresif figürler sergiledikleri bir dans krumping i.
telifli popüler şarkıların melodilerini eşlik eden müzik olmaksızın içeren ve telif sahiplerinin izni olmadan basılan kitap fake book i.
melodide veya akor dizilişinde bir kesinti olmaksızın bir tondan diğerine geçme modulation i.
Photography
yeniden yüklemeye gerek olmaksızın belirli bir sayıdaki fotoğraf camını gösteren kamera magazine camera i.
Archaic
yanılma payı olmaksızın inerringly zf.
Engineering
sistemin yüksek sesleri bozulma olmaksızın üretebilme kapasitesi dynamic headroom i.
devrenin uygun koşullar olmaksızın çalışmamasını sağlayan güvenlik cihazı interlock i.
ölçülecek niceliğin çarpma sabiti olmaksızın doğrudan ölçekten okunabilmesi için kalibre edilmiş (alet) direct-reading s.
Entomology
böceklerin pupa evresi olmaksızın metamorfoz geçirmesi heterometabolism i.
böceklerin pupa evresi olmaksızın metamorfoz geçirmesi heterometaboly i.
pupa evresi olmaksızın metamorfoz geçiren heterometabolic s.
pupa evresi olmaksızın metamorfoz geçiren heterometabolous s.
Slang
odaları bir koridor olmaksızın arka arkaya dizili ve birbirine bağlı ev shotgun hut [us] i.
yeterli somut veya istatiksel bilgiye sahip olmaksızın tahminde bulunmak guestimate f.