oily - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

oily

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"oily" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
oily s. yağlı
General
oily i. kaygan parlaklığı olan mermer
oily s. yağcı
oily s. kaygan
oily s. yaltakçı
oily s. çok yağlı
oily s. yağla ilgili
oily s. aşırı nazik
oily s. yağlanmış
oily s. kolpa
oily s. fazlasıyla yapmacık
oily s. aşırı yapmacık
oily s. yağa ait
oily s. aşırı derecede sevecen
oily s. aşırı derecede tatlı dilli
oily s. yağdan oluşan
oily s. yağa benzeyen
oily s. yağ ile dolu
oily s. yağ içeren
oily s. yağcılık yapan
oily s. (cilt) yağlı
oily s. (besin) yağlı
oily s. yapmacık
oily zf. yağcı bir şekilde

"oily" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

İngilizce Türkçe
General
oily food i. yağlı yemek
oily seed i. yağlı tohum
oily skin i. yağlı cilt
oily hair i. yağlı saç
oily fish i. yağlı balık
Idioms
the smell of an oily rag i. kısıtlı kaynak
the smell of an oily rag i. çok az bir kaynak
the smell of an oily rag i. minimum kaynak
the smell of an oily rag i. yetersiz kaynak
the smell of an oily rag i. idareli kullanılması gereken kaynak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. tutumlu bir şekilde yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. minimumda yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. sade yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. ekonomik yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. ucu ucuna idare etmek
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. kıt/kısıtlı kaynaklarla idare etmek
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. idareli yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. hesaplı yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok tutumlu yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok idareli yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. sinekten yağ çıkarmak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. kıt kanaat yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. minimumda yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yokluk içinde idare etmek
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. sade yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. ucu ucuna idare etmek
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. idareli yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. hesaplı yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. ekonomik yaşamak
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok az yakıt harcamak
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. benzini/yakıtı koklamak (araç)
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. fazla yakıt harcamamak
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yakıt tasarrufu çok iyi olmak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok az yakıt harcamak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. benzini/yakıtı koklamak (araç)
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. fazla yakıt harcamamak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yakıt tasarrufu çok iyi olmak
have an oily tongue f. dalkavukluk yapmak
have an oily tongue f. yalakalık yapmak
run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. benzini/yakıtı (adeta) koklamak
run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok az benzin/yakıt harcamak
run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak
run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yakıt tasarrufu çok iyi olmak
Technical
oily-type i. yağlı tip
discharge of oily mixtures i. yağlı karışımların boşaltılması
oily residues i. yağlı kalıntılar
oily mill scale i. yağlı hadde tufali
oily roll i. yağlı merdane
Marine
oily water separator i. sintine seperatörü
oily water separator i. yağlı su separatörü
certificate for the oily bilge separator i. yağlı sintine suyu seperatörü sertifikası
Medical
oily solution i. yağlı çözelti
cyst containing oily material i. yağlı içerikli kist
Dermatology
oily-prone (skin) s. çabuk yağlanan
oily-prone (skin) s. yağlanma eğilimli
Chemistry
oily emulsion i. yağlı emülsiyon
Botanic
oily grain i. susam
oily palm i. palmiye ağacı
Agriculture
of oily dry fruit i. yağlı kuru meyve
oily water i. yağlı su
Slang
oily rag i. mavi yakalı işçi