Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
mutlaka
"mutlaka"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
mutlaka
absolutely
zf.
General
2
Genel
mutlaka
obvious
s.
3
Genel
mutlaka
necessarily
zf.
4
Genel
mutlaka
certainly
zf.
5
Genel
mutlaka
definitely
zf.
6
Genel
mutlaka
assuredly
zf.
7
Genel
mutlaka
in all conscience
zf.
8
Genel
mutlaka
really
zf.
9
Genel
mutlaka
sure
zf.
10
Genel
mutlaka
at discretion
zf.
11
Genel
mutlaka
regardless
zf.
12
Genel
mutlaka
agreed
zf.
13
Genel
mutlaka
certie
zf.
14
Genel
mutlaka
certy
zf.
15
Genel
mutlaka
needs
zf.
16
Genel
mutlaka
but
zf.
17
Genel
mutlaka
decisively
zf.
18
Genel
mutlaka
implicitly
zf.
19
Genel
mutlaka
parde
zf.
20
Genel
mutlaka
sicker [scotland]
zf.
21
Genel
mutlaka
sure thing
zf.
22
Genel
mutlaka
bound to
ed.
Phrases
23
İfadeler
mutlaka
no mistake
zf.
24
İfadeler
mutlaka
without fail
expr.
Colloquial
25
Konuşma Dili
mutlaka
yea
zf.
26
Konuşma Dili
mutlaka
yeah
zf.
27
Konuşma Dili
mutlaka
needs must
expr.
28
Konuşma Dili
mutlaka
shizzle
exclam.
Technical
29
Teknik
mutlaka
absolutely
zf.
Archaic
30
Eski Kullanım
mutlaka
certes
zf.
31
Eski Kullanım
mutlaka
needfully
zf.
Slang
32
Argo
mutlaka
my bloody oath [australia/new zealand]
ünl.
33
Argo
mutlaka
fo shizzle
expr.
34
Argo
mutlaka
def (definitely)
kısalt.
"mutlaka"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
mutlaka görülmesi gereken şey
must-see
i.
2
Genel
mutlaka görülmesi gereken
must-see
s.
3
Genel
mutlaka gerekli olan
necessary
s.
4
Genel
mutlaka uyulması gereken
hard and fast
s.
5
Genel
mutlaka uyulması gereken
hard-and-fast
s.
6
Genel
mutlaka (cevap olarak)
absolutely
zf.
7
Genel
mutlaka (cevap olarak)
agreed
zf.
Phrases
8
İfadeler
piyangoya/çekilişe mutlaka katılmalısın
you've got to be in it to win it
expr.
Proverb
9
Atasözü
yükselmek için mutlaka öncelikle en alttan başlamak gerekir
he who would climb the ladder must begin at the bottom
10
Atasözü
istenirse mutlaka bir yol bulunur
where there's a will there's a way
11
Atasözü
mutlak güç mutlaka insanı bozar
absolute power corrupts absolutely
12
Atasözü
mutlak güç mutlaka insanı bozar
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely
Colloquial
13
Konuşma Dili
mutlaka okunması gereken yazı
must-read
i.
14
Konuşma Dili
mutlaka birileri bir şey görmüştür
somebody must've seen something
expr.
15
Konuşma Dili
mutlaka!
you betcha!
expr.
16
Konuşma Dili
bir ara mutlaka görüşelim
we must do lunch sometime
expr.
17
Konuşma Dili
bir ara mutlaka birlikte bir öğlen yemeği yiyelim
we must do lunch sometime
expr.
18
Konuşma Dili
bir ara mutlaka buluşalım
we must do lunch sometime
expr.
19
Konuşma Dili
bir ara mutlaka görüşelim
we have to do lunch sometime
expr.
20
Konuşma Dili
bir ara mutlaka birlikte bir öğlen yemeği yiyelim
we have to do lunch sometime
expr.
21
Konuşma Dili
bir ara mutlaka buluşalım
we have to do lunch sometime
expr.
Idioms
22
Deyim
mutlaka yapılması gereken
a must do
i.
23
Deyim
mutlaka görülmesi gereken kişi, şey veya olay
a sight to behold
i.
24
Deyim
mutlaka gerekli olan şeyler
bare necessities
i.
25
Deyim
mutlaka görülmesi/gidilmesi gereken kişi/yer/olay
a sight to behold
i.
26
Deyim
(bir şey için) mutlaka aranılan şart
a sine qua non (of/for something) [us]
i.
27
Deyim
bir şeyin ters gitme olasılığı varsa mutlaka ters gidecektir
bread always falls on the buttered side
expr.
28
Deyim
herkes mutlaka cezasını çekecek
and your little dog, too
expr.
Formal
29
Resmi
resmi görevlerde açıklanacak gizli bilginin ilgili görevli tarafından iş için mutlaka bilinmesi gerektiğini ifade eden güvenlik kriteri
need to know
i.
Speaking
30
Konuşma
beni ara ama mutlaka
call me I mean it
expr.
31
Konuşma
mutlaka görmelisin
you must see
expr.
32
Konuşma
sizinle mutlaka görüşmek istiyorum
I really want to meet you
expr.
33
Konuşma
yalanlar mutlaka ortaya çıkar
lies will always catch up with you
expr.
34
Konuşma
mutlaka görürsün
you can't miss it
expr.
Trade/Economic
35
Ticaret/Ekonomi
hukuk belgelerinde mutlaka olması gereken koşul
sine qua non
i.
Law
36
Hukuk
mutlaka aranılan şart
sine qua non
i.
Social Sciences
37
Sosyal Bilimler
erkeklerle cinsel ilişkiye giren ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek
men who have sex with men
i.
38
Sosyal Bilimler
erkeklerle yatan ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek
men who have sex with men
i.
39
Sosyal Bilimler
erkeklerle seks yapan ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek
men who have sex with men
i.
Music
40
Müzik
mutlaka çalarak
obbligato
zf.
Slang
41
Argo
mutlaka dinlenmesi gereken şarkı
certified hood classic
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of mutlaka
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy