| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | miyopluk | nearsightedness i. | ||
|
I have false nearsightedness. Bende yalancı miyopluk var. More Sentences |
||||
| Medical | ||||
| Medikal | miyopluk | myopia i. | ||
|
She needed glasses to correct her myopia. Miyopluğunu düzeltmek için gözlüğe ihtiyacı vardı. More Sentences |
||||
| Optics | ||||
| Optik | miyopluk | myopia i. | ||
|
I don't consider my myopia as an impediment. Miyopluğumu bir engel olarak görmüyorum. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | miyopluk | shortsightedness i. | ||
| Medical | ||||
| Medikal | miyopluk | myopy i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | miyopluk hipotezi | myopia hypothesis i. |
| Aeronautic | ||
| Havacılık | miyopluk dışı saha | empty field myopia i. |
| Medical | ||
| Medikal | genellikle yaşlanma ile gözdeki merceğin opaklaşması sonucu miyopluk oluşması | senopia i. |
| Optics | ||
| Optik | gözün yalnızca tek bir meridyeninde miyopluk bulunması | myopic astigmatism i. |
