Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
closed user group supplementary service
anametrik hesaplama
making of
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"making of"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
making fun of somebody
i.
dalga geçme
2
Genel
the art of tile-making
i.
çinicilik
3
Genel
possibility of making a mistake
i.
hata yapma olasılığı
4
Genel
possibility of making a mistake
i.
yanlış yapma olasılığı
5
Genel
freedom of decision making
i.
karar verme özgürlüğü
6
Genel
be the making of
f.
birinin başarısına neden olmak
7
Genel
be the making of
f.
birini adam etmek
8
Genel
be afraid of making enemies
f.
düşman edinmekten korkmak
Idioms
9
Deyim
the making of
i.
birinin daha iyi bir insan olmasını sağlayan neden
10
Deyim
be the making of
f.
gelişmekte olmak
11
Deyim
be the making of
f.
kişiliğini geliştirmek
12
Deyim
be the making of
f.
olma yolunda
13
Deyim
be of your own making
f.
kendi suçu (olmak)
14
Deyim
be the making of
f.
kendini buldurmak
15
Deyim
be of (one's) own making
f.
(birinin) kendi suçu olmak
16
Deyim
be of (one's) own making
f.
(biri) kendisi sebep olmak
17
Deyim
be of (one's) own making
f.
(biri) kendisi yapmak
18
Deyim
be of (one's) own making
f.
(birinin) kendi uydurması olmak
19
Deyim
be of (one's) own making
f.
(birinin) kendi yarattığı bir şey olmak
20
Deyim
be the making of (one)
f.
(birini) adam etmek
21
Deyim
be the making of (one)
f.
(birine) kendini buldurmak
22
Deyim
be the making of (one)
f.
(birinin) kişiliğini geliştirmek
23
Deyim
be the making of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) başarıya götüren şey olmak
24
Deyim
be the making of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) inşa eden şey olmak
25
Deyim
be the making of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) iyi yerlere gelmesini sağlayan şey olmak
26
Deyim
be the making of somebody/something
f.
birini/bir şeyi başarıya götüren şey olmak
27
Deyim
be the making of somebody/something
f.
birini/bir şeyi inşa eden şey olmak
28
Deyim
be the making of somebody/something
f.
birinin/bir şeyin iyi yerlere gelmesini sağlayan şey olmak
29
Deyim
be the making of someone
f.
birini başarıya götüren şey olmak
30
Deyim
be the making of someone
f.
birini adam eden şey olmak
31
Deyim
be the making of someone
f.
birinin iyi yerlere gelmesini sağlayan şey olmak
32
Deyim
be the making of someone
f.
birini/bir şeyi geliştiren şey olmak
33
Deyim
be the making of someone/something
f.
birini/bir şeyi başarıya götüren şey olmak
34
Deyim
be the making of someone/something
f.
birini/bir şeyi inşa eden şey olmak
35
Deyim
be the making of someone/something
f.
birinin/bir şeyin iyi yerlere gelmesini sağlayan şey olmak
36
Deyim
not making a habit out of it
expr.
düzenli değil
37
Deyim
be of your own making
expr.
kendi(si) sebep ol(mak)du
38
Deyim
be of your own making
expr.
kendisi yap(mak)tı
39
Deyim
of (one's) own making
expr.
(birinin) kendi sebep olduğu
40
Deyim
of (one's) own making
expr.
(birinin) kendi suçu/hatası
41
Deyim
of (one's) own making
expr.
(biri) yüzünden
42
Deyim
of your own making
expr.
kendi suçun/hatan
43
Deyim
of your own making
expr.
senin yüzünden
44
Deyim
ve haf vays of making you talk
expr.
biz seni konuşturmasını biliriz
45
Deyim
ve haf vays of making you talk
expr.
bizim de seni konuşturacak yöntemlerimiz var
46
Deyim
ve haf vays of making you talk
expr.
biz seni konuşturmanın yolunu buluruz
Speaking
47
Konuşma
you are making a fool out of me
expr.
beni komik duruma düşürüyorsun
48
Konuşma
are you planning on making a habit of this?
expr.
bunu alışkanlık haline getirmeyi mi planlıyorsun?
49
Konuşma
are you making fun of me?
expr.
benimle dalga mı geçiyorsun?
50
Konuşma
are you making fun of me?
expr.
benimle kafa mı buluyorsun?
51
Konuşma
this'll be the making of you!
expr.
bu seni adam eder!
52
Konuşma
don't be afraid of making mistake
expr.
hata yapmaktan korkma
53
Konuşma
you are making yourself miserable over something that amounts to a hill of beans
expr.
kendini incir çekirdeğini doldurmayacak önemde şeyler için mutsuz ediyorsun/üzüyorsun
Law
54
Hukuk
substantial amount of organizational documents and bomb making materials
i.
çok sayıda örgütsel doküman ve bomba yapımında kullanılan malzeme
55
Hukuk
making of plea
i.
defi ileri sürme
Politics
56
Siyasal
decision making procedure of the european community
i.
avrupa topluluğu karar alma prosedürü
57
Siyasal
decision making procedure of the european community
i.
avrupa topluluğu karar alma usulü
Technical
58
Teknik
making and curing of test specimens for strength tests
i.
dayanım deneyleri için deney numunelerinin yapımı ve kürü
59
Teknik
making-up by weight or by volume of certain prepackaged products
i.
hazır ambalajlı mamullerin ağırlık ve hacim esasına göre net miktar tespiti
60
Teknik
making-up by volume of certain prepackaged liquids
i.
hazır ambalajlı sıvı mamullerin hacim tespiti
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of making of
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy