Geçmiş

(biri) yüzünden

"(biri) yüzünden" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	(biri) yüzünden	of (one's) own making expr.

"(biri) yüzünden" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek	weep about someone f.
2	Öbek Fiiller	(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek	cry about someone f.
3	Öbek Fiiller	(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek	weep over someone f.
4	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) yüzünden göz yaşı dökmek	weep for (someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	birine biri/bir şey yüzünden imrenmek	envy someone for someone or something f.
6	Öbek Fiiller	birini biri/bir şey yüzünden kıskanmak	envy someone for someone or something f.
7	Öbek Fiiller	birine biri/bir şey yüzünden gıpta etmek	envy someone for someone or something f.
8	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek	freak out (over someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek	freak out (at someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) yüzünden surat asmak/somurtmak	pout about (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) yüzünden işi bırakmak	quit over (someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) yüzünden işten ayrılmak	quit over (someone or something) f.
13	Öbek Fiiller	(ölüm, kayıp yüzünden) biri için gözyaşı dökmek	weep over f.
Phrases
14	İfadeler	(biri/bir şey) yüzünden	due to (someone or something) expr.
15	İfadeler	(biri/bir şey) yüzünden	on account of (someone or something) expr.
16	İfadeler	biri yüzünden	on behalf of somebody expr.
17	İfadeler	biri yüzünden	on somebody's behalf expr.
Colloquial
18	Konuşma Dili	biri/bir şey yüzünden	thanks to somebody/something expr.
Idioms
19	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden saçları beyazlamak/ağarmak	get gray hair from (someone or something) f.
20	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden saçlarına kır/ak düşmek	get gray hair from (someone or something) f.
21	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden çok endişelenmek, strese girmek, üzülmek	get gray hair from (someone or something) f.
22	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden çok endişelenip, strese girip, üzülüp saçları ağarmak	get gray hair from (someone or something) f.
23	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden uykuları kaçmamak	not lose (any) sleep (over someone or something) f.
24	Deyim	biri/bir şey yüzünden uykuları kaçmamak	not lose any sleep over somebody/something f.
25	Deyim	biri/bir şey yüzünden uykuları kaçmamak	lose no sleep over somebody/something f.
26	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden şoka girmek	be taken aback (by somebody/something) f.
27	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden şaşakalmak	be taken aback (by somebody/something) f.
28	Deyim	(özellikle çok konuşan biri yüzünden) konuşmaya fırsat bulamamak	can't get a word in edgeways f.
29	Deyim	(biri/bir şey yüzünden/hakkında) saç saça baş başa gelmek	come to blows (over someone or something) f.
30	Deyim	(biri/bir şey yüzünden/hakkında) saç saça baş başa gelmek	come to blows (about someone or something) f.
31	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden çileden çıkmak	get bent out of shape (over something) [us] f.
32	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden öfkelenmek	get bent out of shape (over something) [us] f.
33	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek	get bent out of shape (over something) [us] f.
34	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden canı sıkılmak	get bent out of shape (over something) [us] f.
35	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden çileden çıkmak	get bent out of shape (about something) [us] f.
36	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden öfkelenmek	get bent out of shape (about something) [us] f.
37	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek	get bent out of shape (about something) [us] f.
38	Deyim	(biri/bir şey) yüzünden canı sıkılmak	get bent out of shape (about something) [us] f.
39	Deyim	(biri/bir şey yüzünden) kavga etmek	go to war (over someone or something) f.
40	Deyim	(biri/bir şey yüzünden) çatışmak	go to war (over someone or something) f.
41	Deyim	(biri veya bir şey) yüzünden kederli	cut up about (someone or something s.
42	Deyim	(biri veya bir şey) yüzünden kederli	cut up (about someone/something) s.
43	Deyim	biri yüzünden	at someone's hands expr.
44	Deyim	biri tarafından/yüzünden	at someone's hand expr.
45	Deyim	(biri veya bir şey) yüzünden	at the hand of (someone or something) expr.
46	Deyim	(biri veya bir şey) yüzünden	at the hands of (someone or something) expr.
47	Deyim	(biri veya bir şey) yüzünden	at the hand of expr.
48	Deyim	(biri birinin) yüzünden öldü	(someone's) blood is on (one's) hands expr.
49	Deyim	biri yüzünden	at the hands of somebody expr.
50	Deyim	biri yüzünden	at somebody's hands expr.
51	Deyim	biri yüzünden	at the hands of someone expr.
52	Deyim	biri yüzünden	at someone's hands expr.
53	Deyim	(biri/bir şey yüzünden) çok büyük korku ve endişe içinde	in fear and trembling of (someone or something) expr.
54	Deyim	(biri/bir şey yüzünden) ödü bokuna karışmış	in fear and trembling of (someone or something) expr.
55	Deyim	(biri/bir şey yüzünden) korku ve dehşet içinde	in fear and trembling of (someone or something) expr.
Slang
56	Argo	(biri) yüzünden küplere binmek	freak out at (one) f.