maddi olarak - Türkçe İngilizce Sözlük

maddi olarak

"maddi olarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
maddi olarak materially zf.
I admit that the Commission is materially right, I too understand that.
Komisyonun maddi olarak haklı olduğunu kabul ediyorum, bunu ben de anlıyorum.

More Sentences
maddi olarak earthily zf.
maddi olarak concretely zf.
maddi olarak concretively [obsolete] zf.
maddi olarak pecuniarily zf.

"maddi olarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

Türkçe İngilizce
General
desteklemek (maddi olarak) support financially f.
The taxpayer should not have to support financially the damage caused by others.
Vergi mükellefi, başkalarının neden olduğu zararı mali olarak desteklemek zorunda kalmamalıdır.

More Sentences
(maddi olarak) desteklemek support f.
I support several animal shelters each month.
Her ay birkaç hayvan barınağını destekliyorum.

More Sentences
sanatsal etkinliklere maddi olarak destek olan kimse patron of arts i.
dini nedenlerden çok maddi menfaatler için kendisini hıristiyan olarak gösteren kimse rice christian i.
maddi olarak zenginleşme self-enrichment i.
maddi olarak destekleme subsidization [us] i.
maddi olarak gücü yetmek afford f.
maddi olarak daha iyi bir duruma gelmek get ahead f.
maddi olarak destekleyerek kurtarmak/rahatlatmak bail somebody out f.
maddi olarak destekleyerek kurtarmak/rahatlatmak bail out somebody f.
maddi olarak desteklemek support financially f.
maddi olarak yıkıma uğratan (hastalık) catastrophic s.
maddi olarak desteklenen fixed s.
maddi olarak güvende solid s.
maddi olarak gücü yeter bir biçimde affordably zf.
maddi ve manevi olarak materially and morally zf.
maddi ve manevi olarak materially and spiritually zf.
Idioms
maddi olarak rahatlık comfortable circumstances i.
maddi olarak rahatlık comfortable circumstances i.
maddi olarak zor bir dönemden geçmek be bleeding red ink f.
maddi/finansal olarak karşılamak put money up (for something) f.
(maddi olarak) dara düşmek be pushed for money f.
(maddi olarak) dara düşmek be pushed for cash f.
(maddi olarak) dara düşmek become pushed for cash f.
(maddi olarak) dara düşmek be pressed for cash f.
(maddi olarak) dara düşmek get pressed for money f.
(maddi olarak) dara düşmek get pressed for cash f.
(maddi olarak) dara düşmek become pressed for money f.
(maddi olarak) dara düşmek become pushed for money f.
(maddi olarak) dara düşmek have a thin time of it f.
(maddi olarak) dara düşmek become pressed for cash f.
(maddi olarak) dara düşmek have a thin time f.
(maddi olarak) dara düşmek get pushed for cash f.
(maddi olarak) dara düşmek get pushed for money f.
(maddi olarak) dara düşmek be pressed for money f.
maddi olarak çatırdamak feel the crunch f.
maddi olarak gerilmek feel the crunch f.
maddi olarak zar zor idare etmek keep one's head above water f.
maddi olarak zar zor idare etmek keep your head above water f.
maddi/finansal olarak karşılamak put money up f.
maddi olarak karlı duruma into the black expr.
(birini) maddi olarak aşan out of (one's) league expr.
Speaking
(maddi olarak) buna gücüm yetmez I can't afford it expr.
Law
miras olarak bırakılabilen maddi mallar corporeal hereditaments i.
miras olarak bırakılabilen maddi mal corporeal hereditament i.
Insurance
sigorta başvuru sahibinin teklif edilen rizikoya ait maddi bir gerçeği kasıtsız olarak açıklamayı unutması nondisclosure i.