İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | low point i. | düşük puan |
Genel | low point i. | dibe vurma anı |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | low point (to be in something) i. | (bir işin) gelebileceği en berbat durum |
Genel | low point (to be in something) i. | (bir işin) gelebileceği en berbat nokta |
Genel | reach a low point f. | düşük seviyeye ulaşmak |
Genel | lp (low point) kısalt. | alçak nokta |
Idioms | ||
Deyim | have a low boiling point f. | çabuk sinirlenmek |
Deyim | have a low boiling-point f. | çok çabuk öfkelenmek |
Deyim | have a low boiling-point f. | çok çabuk sinirlenmek |
Deyim | have a low boiling point f. | kolay sinirlenmek |
Technical | ||
Teknik | cold-reduced steel sheet of low yield point i. | düşük akma noktalı soğuk haddelenmiş çelik sac |