İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | light up f. | parlamak | ||
Genel | light up f. | neşelendirmek | ||
Genel | light up f. | yakmak (sigara/puro/pipo) | ||
Genel | light up f. | sevindirmek | ||
Genel | light up f. | aydınlanmak | ||
Genel | light up f. | ışık saçmak | ||
Genel | light up f. | yanmak | ||
Genel | light up f. | aydınlatmak | ||
Genel | light up f. | yakmak | ||
Genel | light up f. | ışımak | ||
Genel | light up f. | sigara yakmak | ||
Genel | light up f. | ışıklandırmak | ||
Genel | light up f. | çakmak çakmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | light up f. | bir konuyu açıklığa kavuşturmak | ||
Idioms | ||||
Deyim | light up f. | coşturmak | ||
Deyim | light up f. | coşmak | ||
Deyim | light up f. | ışıklarla donatmak | ||
Deyim | light up f. | ışıklandırmak | ||
Deyim | light up f. | ışıl ışıl olmak | ||
Deyim | light up f. | ışıldamak | ||
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | flare-up light i. | el maytabı |
Genel | (one's eye) to light up f. | gözleri parlamak |
Genel | light up the darkness f. | karanlığı aydınlatmak |
Speaking | ||
Konuşma | don't light up in front of us expr. | (sigarayı vb) önümüzde yakma şunu |
Konuşma | you light up my life expr. | hayatımı aydınlatıyorsun |
Technical | ||
Teknik | light-up burner i. | ateşleme yakıcısı |
Teknik | back up light i. | geri gidiş lambası |
Automotive | ||
Otomotiv | back-up light i. | geri vites lambası |
Otomotiv | back-up light i. | motorlu taşıtın arkasında aracın geri geri gittiğini göstermek için yanan ışık |
Otomotiv | back up light i. | geri vites lambası |
Marine | ||
Denizcilik | back-up light i. | yedek fener |