kuşatılmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kuşatılmış



"kuşatılmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kuşatılmış engirdled s.
kuşatılmış encompassed s.
kuşatılmış girded s.
kuşatılmış environed s.
kuşatılmış enclosed s.
kuşatılmış engirt s.
kuşatılmış engirded s.
kuşatılmış encircled s.
kuşatılmış besieged s.
kuşatılmış confined s.
kuşatılmış blockaded s.
kuşatılmış circled s.
kuşatılmış entrold s.
kuşatılmış girt s.
kuşatılmış ingirt [obsolete] s.
kuşatılmış cramp s.
kuşatılmış fenced s.
kuşatılmış shut-in s.
Technical
kuşatılmış encircled s.
Military
kuşatılmış beleaguered s.
Abbreviation
kuşatılmış enc. (enclosed, enclosure) i.
kuşatılmış encl (enclosed, enclosure) i.
kuşatılmış encl. (enclosed, enclosure) i.

"kuşatılmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yabancı ülkelerle kuşatılmış bir bölge enclave i.
kuşatılmış toprak enclave i.
bir amaç uğruna savaşan etrafı kuşatılmış şövalye white knight i.
kara ile kuşatılmış landlocked s.
karayla kuşatılmış landlocked s.
ordu tarafından kuşatılmış beleaguered s.
kale hendeği ile kuşatılmış moated s.
haşaratla kuşatılmış vermin infested s.
kara ile kuşatılmış landlocked s.
kuşatılmış halde in the midst of ed.
Phrasals
ile kuşatılmış olmak be wrapped up with f.
Colloquial
ile kuşatılmış infested with s.
(bir şeyle) kuşatılmış infested with (something) s.
Idioms
sisle kuşatılmış socked in s.
sisle kuşatılmış fogged in s.
Technical
eğrilerle kuşatılmış curvilinear s.
Religious
pagan tapınağında tanrıların resimleri ile kuşatılmış yer sekes i.
Geography
boer savaşı'nda boerler tarafından dört ay boyunca kuşatılmış olan güney afrika şehri ladysmith i.
Military
paraşütçüler tarafından kuşatılmış düşman bölgesi airhead i.
düşmanla kuşatılmış embattled s.
Star Wars
kuşatılmış vadi infested vale i.