korumacı - Türkçe İngilizce Sözlük

korumacı

"korumacı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
korumacı protectionist i.
The Union has rigid quotas, tariffs and other protectionist policies restricting trade with third countries.
Birlik, üçüncü dünya ülkeleriyle ticareti kısıtlayan katı kotalar, tarifeler ve diğer korumacı politikalara sahiptir.

More Sentences
korumacı protective s.
Tom is a very protective father.
Tom çok korumacı bir baba.

More Sentences
Trade/Economic
korumacı protectionist i.
The Union has rigid quotas, tariffs and other protectionist policies restricting trade with third countries.
Birlik, üçüncü dünya ülkelerine ticareti kısıtlayan katı kotalar, tarifeler ve diğer korumacı politikalara sahiptir.

More Sentences
General
korumacı preservationist i.
korumacı conservator i.
korumacı nurturing s.
korumacı grandmotherly s.

"korumacı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
Politics
korumacı önlem protectionist measure i.
The protectionist measures taken by the US have caused a significant price increase in the American market.
ABD tarafından alınan korumacı önlemler Amerikan pazarında önemli bir fiyat artışına neden olmuştur.

More Sentences
Social Sciences
aşırı korumacı ebeveyn overprotective parents i.
Many of my friends think that Tom and Mary are overprotective parents.
Arkadaşlarımın çoğu, Tom ve Mary'nin aşırı korumacı ebeveynler olduklarını düşünüyorlar.

More Sentences
General
insanlara özellikle tepeden bakan ya da aşırı korumacı davrandığı düşünülen kimse nanny i.
korumacı davranma protectiveness i.
birine karşı aşırı korumacı olmak nanny f.
aşırı korumacı nannyish s.
Idioms
fazla/aşırı korumacı kimse a mother hen i.
korumacı yaklaşım tender love and care i.
Trade/Economic
korumacı gümrük vergisi protective customs duty i.
korumacı politika protective policy i.
Politics
vatandaşların aşırı korumacı ve müdahaleci yönetim sistemiyle idare edildiği devlet nanny state i.
Social Sciences
çocuğuna fazla korumacı yaklaşmayan ebeveynlik free-range parenting i.
korumacı sessizlik pro-social silence i.