korean - Türkçe İngilizce Sözlük

korean

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"korean" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
korean s. kore
Neither the Korean people nor I will ever forget your friendly help.
Dostane yardımlarınızı ne Kore halkı unutacak ne de ben.

More Sentences
General
korean i. koreli
It's a Korean name.
O bir Koreli adıdır.

More Sentences
korean i. korece
The name of this metropolis, where more than ten million people live, also means the "capital city" in Korean.
On milyondan fazla insanın yaşadığı bu metropolün adı Korece'de "başkent" anlamına da gelmektedir.

More Sentences
korean i. kore dili
korean s. kore´ye özgü

"korean" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

İngilizce Türkçe
General
north korean i. kuzey koreli
This is the vague picture of his absolute rule that millions of North Koreans get.
Milyonlarca Kuzey Korelinin kafasında onun mutlak yönetimine dair belirsiz bir resim var.

More Sentences
korean war i. kore savaşı
The father was a veteran of the Korean War.
Baba Kore savaşının emektarıydı.

More Sentences
south korean i. güney koreli
There seems to be no doubt at all that the South Koreans are granting state subsidies which contravene WTO rules.
Güney Korelilerin DTÖ kurallarına aykırı devlet sübvansiyonları verdiğine dair hiçbir şüphe yok gibi görünüyor.

More Sentences
Trade/Economic
korean company i. kore şirketi
Samsung is a Korean company.
Samsung bir Kore şirketidir.

More Sentences
Gastronomy
korean food i. kore yemeği
You don't really like Korean food, do you?
Kore yemeklerini gerçekten sevmiyorsun, değil mi?

More Sentences
korean cuisine i. kore mutfağı
I like Korean cuisine.
Kore mutfağını severim.

More Sentences
Geography
korean peninsula i. kore yarımadası
The situation on the Korean peninsula is potentially far more dangerous than in Iraq.
Kore yarımadasındaki durum potansiyel olarak Irak'takinden çok daha tehlikelidir.

More Sentences
Military
korean war veterans i. kore savaşı gazileri
Tom's father is a Korean War veteran.
Tom'un babası Kore Savaşı gazisi.

More Sentences
Cinema
korean drama i. kore draması
She is interested in Korean because of Korean drama.
Kore draması nedeniyle Korece ile ilgileniyor.

More Sentences
korean drama i. kore dizisi
She is interested in Korean because of Korean drama.
Kore dizileri yüzünden Korece'ye ilgi duyuyor.

More Sentences
General
korean lunar i. korece ay
korean hangul i. korece hangul
korean language i. korece
korean danki i. korece danki
korean language i. kore dili
korean literature i. kore edebiyatı
kpop (korean pop) i. kore popu
Speaking
I'm korean expr. ben koreliyim
do you watch korean movies? expr. kore filmleri izler misin?
do you watch korean movies? expr. kore filmleri izliyor musun?
Trade/Economic
north korean monetary unit i. kuzey kore para birimi
north korean won i. kuzey kore wonu
north korean won i. kuzey kore'nin standart para birimi
Politics
south korean government i. güney kore hükümeti
korean research foundation i. kore araştırma vakfı
Media
korean central news agency i. (kuzey) kore merkez haber ajansı
Computer
korean unicode i. korece unicode
korean font i. korece yazı tipi
korean won i. kore vonu
Automotive
korean automobile manufacturers association i. kore otomobil imalatçıları birliği
Medical
korean hemorrhagic fever i. kore hemorajik ateşi
Botanic
korean angelica tree i. abd'nin doğusuna başka iklimden getirilmiş, aslen asya'ya özgü yaprak döken bir bodur ağaç
korean pear i. naşhi armudu
korean pear i. çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki
korean date i. hünnap
korean date i. amerika ve asya'ya özgü, cehrigiller familyasından ziziphus cinsi tropik bir çalı
korean lawn grass i. japon çimeni
korean lawn grass i. kore çimeni
korean lawn grass i. japonya ve çin'de yetiştirilen bir çimen
korean lawn grass i. zoysia çimi
korean velvet grass i. asya kökenli çok yıllık bir sürünen çimen
korean lawn grass i. çin ve japonya'da yaygın olan, abd'de de yetişen bir çim
korean lespedeza (lespedeza stipulacea) i. kore'ye özgü olup yem ve saman tedariki için sıcak ve kuru bölgelerde de yetiştirilen tek yıllık bir bitki
korean clover i. kore'ye özgü olup yem ve saman tedariki için sıcak ve kuru bölgelerde de yetiştirilen tek yıllık bir bitki
korean velvet grass i. daryapraklı çimotu
korean lespedeza (lespedeza stipulacea) i. kulakçıklı japon üçgülü
korean velvet grass (zoysia tenuifolia) i. daryapraklı çimotu
korean velvet grass (zoysia tenuifolia) i. asya'ya özgü olup güney abd'de de yetiştirilen, çok yıllık bir sürünen çimen
Education
korean language and literature i. kore dili ve edebiyatı
Linguistics
middle korean i. 1000'den 1600'e kadar kullanılan korece
Geography
korean peninsula i. sarı deniz ile japon denizi'ni ayıran bir yarımada
korean strait i. kore boğazı
korean strait i. güney kore ile güneybatı japonya arasında bulunan, japon denizi ile doğu çin denizi'ni bağlayan boğaz
Military
korean service medal i. kore hizmet madalyası
korean peninsula energy development organization i. kore yarımadası enerji geliştirme teşkilatı