Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | koordinatör | coordinator i. | ||
The Commission is playing its role of coordinator, and encouraging common approaches and criteria. Komisyon koordinatör rolünü oynamakta ve ortak yaklaşım ve kriterleri teşvik etmektedir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | koordinatör | coordinator i. | ||
The Commission is now working closely with the Special Coordinator in the preparation of this report. Komisyon şimdi bu raporun hazırlanmasında Özel Koordinatör ile yakın bir şekilde çalışmaktadır. More Sentences |
||||
Education | ||||
Eğitim | koordinatör | co-ordinator i. | ||
My group's co-ordinator and I wrote you a letter asking for the vote to be re-scrutinised. Grubumun koordinatörü ve ben size bir mektup yazarak oylamanın yeniden gözden geçirilmesini talep ettik. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | genel koordinatör | general coordinator i. |
Genel | kurumsal koordinatör | institutional coordinator i. |
Genel | kurumsal koordinatör | corporate coordinator i. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | genel idari koordinatör | general administrative coordinator i. |
Ticaret/Ekonomi | idari koordinatör | administrative coordinator i. |
Ticaret/Ekonomi | koordinatör yardımcısı | assistant coordinator i. |
Ticaret/Ekonomi | koordinatör yardımcısı | deputy coordinator i. |
Ticaret/Ekonomi | koordinatör yardımcısı | vice coordinator i. |
Ticaret/Ekonomi | yardımcı koordinatör | assistant coordinator i. |
Politics | ||
Siyasal | insan hakları koordinatör üst kurulu | human rights coordination supreme board i. |
Military | ||
Askeri | elektronik harp koordinatör gemisi | electronic warfare coordinator ship i. |