kolaylaştıran - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kolaylaştıran



"kolaylaştıran" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kolaylaştıran facilitator i.
kolaylaştıran enabler i.
kolaylaştıran favorable s.
kolaylaştıran favourable s.
Law
kolaylaştıran facilitating s.

"kolaylaştıran" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kapağı açmayı kolaylaştıran çıkıntı tab i.
hayatı kolaylaştıran şey amenity i.
burna çekilip akmasını kolaylaştıran ilaç errhine i.
hayatı kolaylaştıran şey convenience i.
yaşamı kolaylaştıran özellikler features that make life easier i.
(elektronik eşyalar gibi hayatı kolaylaştıran) modern kolaylıklar modern conveniences i.
bir televizyon ya da radyo sunucusuyla birlikte çalışıp o kişinin işini kolaylaştıran kişi (kanada) animator i.
kabın kenarındaki kapağı kaldırmayı kolaylaştıran yarım daire şeklinde delik thumbhole i.
değiştiren, kolaylaştıran veya canlandıran özellik veya unsur leaven i.
hayat kolaylaştıran çözüm lifehack i.
iletişimi kolaylaştıran kimse lubricant i.
bağırsakta kütle oluşturan ve sindirimi kolaylaştıran materyal bulk i.
burnun akmasını kolaylaştıran errhine s.
sindirimi kolaylaştıran digestive s.
kurumayı kolaylaştıran desiccant s.
hayatı kolaylaştıran amenity s.
işi kolaylaştıran feather-bed s.
işi kolaylaştıran featherbed s.
Colloquial
(elektronik eşyalar gibi hayatı kolaylaştıran) modern kolaylıklar mod cons i.
hayatı kolaylaştıran çözüm life hack expr.
Idioms
nüfuzunu kullanarak tanıdıklarının işlerini kolaylaştıran/hızlandıran kişi friend in court i.
Trade/Economic
özel yatırımların halka açık şirketlere dönüşümünü kolaylaştıran bir tür yatırım aracı pipes i.
Technical
dizel motorlarda ilk hareketi kolaylaştıran fitil çubuk punk stick i.
üzerine çıkılarak çalışmaları kolaylaştıran iskele scaffolding i.
uçağın yapısal olarak bölümlere ayrılmasını kolaylaştıran numaralandırma biçimi station i.
taşımayı kolaylaştıran iki tutamaklı kap cowl [dialect] [uk] i.
vites değiştirmeyi kolaylaştıran synchromesh s.
Computer
tek parmakla yazımı kolaylaştıran klavye düzeni one-finger keyboard i.
3 boyutlu bilgisayar grafikleri yazılımı olan maya'daki görevleri kolaylaştıran bir betik dili mel (maya embedded language) kısalt.
Informatics
sistem trafiğinin yoğunluğunu azaltarak ağa erişimi kolaylaştıran bir sistem anti-hairpinning i.
sistem trafiğinin yoğunluğunu azaltarak ağa erişimi kolaylaştıran bir sistem anti-tromboning i.
Mechanic
işlenmeyi kolaylaştıran katkı maddeleri free machining additives i.
Textile
çırçır makinesinin silindirinin üzerindeki zincire yerleştirilip ipliğin taraklanmasını kolaylaştıran dişli çıta flat i.
Construction
kentsel tasarımda çevre dostu alışkanlıkları teşvik eden ve insan hayatını kolaylaştıran uygulamalara dayalı bir akım new urbanism i.
Automotive
araba tamirhanesinde aracın altında çalışmayı kolaylaştıran dikdörtgen alan pit i.
araba tamirhanesinde aracın altında çalışmayı kolaylaştıran dikdörtgen alan grease pit i.
Aeronautic
uçağın yapısal olarak bölümlere ayrılmasını kolaylaştıran numaralandırma tarzı station i.
Medical
hidrojen iyonlarının taşınmasını kolaylaştıran enzim dehydrogenase i.
kan akışını kolaylaştıran hemagogue i.
yaranın kabuk bağlamasını kolaylaştıran madde cicatrizant i.
süpürasyonu kolaylaştıran ilaç veya uygulama maturant i.
zor doğumlarda bebeğin anne karnından çıkarılmasını kolaylaştıran bir alet cranioclast i.
hazmı kolaylaştıran peptic s.
doğumu kolaylaştıran obstetricious [obsolete] s.
Physiology
kanın pıhtılaşmasını kolaylaştıran thromboplastic s.
Pharmaceutics
damarları rahatlatarak kan dolaşımını kolaylaştıran ilaç cardura® i.
yara dokusu oluşumunu kolaylaştıran madde epulotic i.
deri altına enjekte edilerek ilaçların yayılmasını kolaylaştıran bir madde hyaluronidase i.
uterus stimülasyonu sağlayarak doğumu kolaylaştıran bir ilaç türü oxytocic drug i.
nasır oluşumunu kolaylaştıran ilaç porotic i.
Chemistry
değiştiren, kolaylaştıran veya canlandıran özellik veya unsur leavening i.
Biology
protein bağlanmasını kolaylaştıran stabilize edici protein sınıflarının her biri chaperone i.
protein bağlanmasını kolaylaştıran stabilize edici protein sınıflarının her biri chaperonin i.
Biochemistry
proteinlerin hidrolizini kolaylaştıran pankreas kökenli bir enzim trypsin i.
proteinlerin hidrolizini kolaylaştıran pankreas kökenli tripsin enziminin inaktif öncüsü trypsinogen i.
Marine Biology
bazı yumuşakça türlerinin ağzının iki tarafında besin almayı kolaylaştıran etli yapılar labipalp i.
Education
(kanada'da) klasikler üzerinde durarak üniversiteye girişi kolaylaştıran program sunan bir kolej türü classical college i.
Military
kaçakçıların kimlik doğrulamasını kolaylaştıran bir tür belge isolated personnel report i.
kaçakçıların kimlik doğrulamasını kolaylaştıran bir tür belge isoprep i.
hafif silah atışlarını kolaylaştıran siper fire trench i.
Sport
2015 şampiyonluk maçında new england patriots kulübünün az şişirilmiş, dolayısıyla tutmayı kolaylaştıran top kullanmaları suçlamasıyla başlayan tartışma deflategate i.