Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kokuşmuş madde | corruption [dialect] i. | ||
Genel | kokuşmuş madde | putrescence i. | ||
Genel | kokuşmuş bir şekilde | putridly zf. | ||
Genel | kokuşmuş bir şekilde | fetidly zf. | ||
Genel | kokuşmuş bir biçimde | fustily zf. | ||
Genel | kokuşmuş bir şekilde | foetidly zf. | ||
Genel | kokuşmuş şekilde | rancidly zf. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | kokuşmuş yiyecekler satan mekan | ptomaine palace i. | ||
Konuşma Dili | kokuşmuş (bir şeye) ihtiyacımız yok/gerek yok | we don't need no stinkin' (something)! expr. | ||
Idioms | ||||
Deyim | kokuşmuş olmak | be rotten to the core f. | ||
Gastronomy | ||||
Mutfak | çürüyüp kokuşmuş | turned s. | ||
Chemistry | ||||
Kimya | şapkalı mantar ve kokuşmuş balıktan elde edilen katı ve kristalli bir zehirli madde | muscarin i. | ||
Botanic | ||||
Botanik | kokuşmuş gece gölgesi | hyoscyamus i. | ||
Botanik | kokuşmuş gece gölgesi | genus hyoscyamus i. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | kokuşmuş bir şekilde | foully zf. | ||
Slang | ||||
Argo | kokuşmuş tip | schtoonk i. | ||
Argo | kokuşmuş tip | shtunk [yiddish] i. | ||
Argo | kokuşmuş tip | sko exclam. |