knuckle - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

knuckle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"knuckle" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 22 sonuç

İngilizce Türkçe
General
knuckle i. eklem
knuckle i. parmak eklemi
knuckle i. menteşe
knuckle i. parmağın oynak yeri
knuckle i. boğum
knuckle i. mafsal
knuckle i. düğüm
knuckle f. (beş taş oyununda) taşı yukarıya atıp yerdeki eklemleri tutmak
knuckle f. eklemlerle ovmak
knuckle f. eklemlerle baskı yapmak
Technical
knuckle i. boğum
knuckle i. bir eksen çevresinde hareketli mafsal
knuckle i. mafsal
knuckle i. menteşenin içerisinden milin geçtiği kısmı
Construction
knuckle i. menteşe
Marine
knuckle i. gemi gövdesinin kabuğunun şeklindeki değişimle meydana gelen belirgin çıkıntı
knuckle i. iki yüzeyin bir araya gelmesiyle oluşan sert açı
knuckle i. iki gemi postasının birleşmesiyle elde edilen sert açı
Anatomy
knuckle i. parmağın oynak yeri
knuckle i. parmağın bükülmesiyle belirgin hale gelen yuvarlak çıkıntılı kısım
knuckle i. bir dört ayaklının karpal veya tarsal kısımlarından oluşan et parçası
Zoology
knuckle i. (hayvanda) ayak eklemi

"knuckle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 115 sonuç

İngilizce Türkçe
General
knuckle thread i. yuvarlak vida dişi
knuckle duster i. muşta
knuckle dusters i. muşta
knuckle ring i. muşta
bare-knuckle boxing i. eldivensiz boks
knuckle down f. işe koyulmak
knuckle down to f. başlamak
knuckle under f. yelkenleri suya indirmek
knuckle down f. pes etmek
knuckle down f. odaklanmak
knuckle down f. boyun eğmek
knuckle under f. pes etmek
knuckle down f. başlamak
knuckle down f. sıkı çalışmak
knuckle down f. teslim olmak
knuckle under f. boyun eğmek
knuckle down f. girişmek
near the knuckle s. münasebetsiz
bare knuckle s. arbede
bare knuckle s. itiş kakış
bare-knuckle s. eldivensiz (boksör veya boks maçı)
bare-knuckle s. vicdansız
bare-knuckle s. agresif ve sınırları olmayan
bare-knuckle s. kural tanımaz
bare-knuckle zf. kural tanımaz bir şekilde
Phrasals
knuckle down (to something) f. (bir şeye) başlamak
knuckle down (to something) f. (bir şeyle) meşgul olmak
knuckle down (to something) f. (bir işe) koyulmak
knuckle down (to something) f. (bir işe) girişmek
knuckle down to (do) (something) f. (bir şeyi yapmaya) koyulmak
knuckle down to (do) (something) f. (bir işi yapmaya) girişmek
knuckle down to (do) (something) f. canla başla (bir işi yapmaya) koyulmak/girişmek/odaklanmak
knuckle down to (do) (something) f. (bir şeyi yapmaya) odaklanmak
knuckle down to (do) (something) f. kararlı bir şekilde (bir işi yapmaya) koyulmak/girişmek
knuckle under to (someone or something) f. (birine/bir şeye) boyun eğmek
knuckle under to (someone or something) f. (biri/bir şey) karşısında yelkenleri suya indirmek
knuckle under to (someone or something) f. (birine/bir şeye) teslim olmak
Colloquial
knuckle bones i. zarlar
Idioms
knuckle under to f. boyun eğmek
give someone a knuckle sandwich f. birine tokat/yumruk atmak
knuckle down f. bir baltaya sap olmak
be near the knuckle f. bel altı olmak
knuckle down to f. işe koyulmak
go the knuckle [australia] f. kavgaya karışmak
go the knuckle [australia] f. kavga etmek
go the knuckle [australia] f. yumruk yumruğa kavga etmek
go the knuckle [australia] f. yumruklaşmak
white-knuckle s. tehlikeli
near the knuckle expr. açık saçık
near the knuckle expr. bel altı
white-knuckle expr. gerilim dolu
Technical
knuckle press i. mafsallı baskı
knuckle press i. çift kuvvetli basgaç
steering knuckle i. aks mafsalı
steering knuckle i. aks başı
steering knuckle retainer i. aks mafsalı tutucusu
steering knuckle assy i. akson
knuckle duster i. demir muşta
knuckle-duster i. demir muşta
steering knuckle i. dingil başı
steering knuckle assy i. dingil füzesi
steering knuckle axle i. dingil füzesi
knuckle-joint press i. eklemli basgaç
knuckle-joint i. küresel bağlantı
knuckle pin i. mafsal pimi
knuckle-joint i. küresel eklem
steering knuckle assy i. ön aks
knuckle thread i. yuvarlak vida dişi
Mechanic
knuckle joint press i. mafsallı pres
Construction
knuckle boom mobile crane i. katlanır bomlu mobil vinç
Automotive
knuckle ring i. aks taşıyıcı bileziği
ball joint steering knuckle i. bilyeli direksiyon mafsalı
steering knuckle i. direksiyon mafsalı
steering knuckle arm i. direksiyon çolak kolu
steering knuckle i. direksiyon çatalı
steering knuckle i. direksiyon mafsalı
steering knuckle arm i. direksiyon mafsal kolu
steering knuckle angle i. direksiyon mafsalı açısı
steering knuckle i. ön tekerlek mafsalı
steering knuckle i. perno mafsalı
ball joint steering knuckle i. rulmanlı esnek direksiyon bağlantısı
steering knuckle i. rotil
knuckle ring i. rotil bileziği
Anatomy
knuckle joint i. parmak mafsalı
knuckle joint i. parmak eklemi
Gastronomy
knuckle of veal i. süt danasının bacağının gövdeden ayak eklemine kadar olan alt kısmı
Military
knuckle under f. teslim olmak
Baseball
knuckle ball i. topu baş parmak ve parmak uçları arasında tutarak yapılan ve topun falso alarak kaleye gittiği yavaş bir atış türü
Engineering
knuckle joint i. iki çubuk arasında yer alan, genelde bilyeli ve manşonlu olan mafsallı bir bağlantı
Slang
knuckle touch i. (kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
knuckle bump i. (kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
knuckle blaster i. (kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
knuckle sandwich i. yumruk
knuckle sandwich i. yüze atılan yumruk
knuckle sandwich i. ağıza atılan yumruk
knuckle-dragger i. aptal herif
knuckle-dragger i. kaba saba herif
knuckle-dragger i. dangalak herif
knuckle-dragger i. odun gibi herif
knuckle-dragger i. maymun gibi kocaman herif
knuckle-dragger i. goril gibi herif
knuckle-dragger i. ayı/hayvan gibi tip
knuckle-dragger i. çam yarması
knuckle-dragger i. yarma gibi herif
knuckle-dragger i. iri yarı aptal herif
knuckle-dragger i. güçlü ve aptal adam/herif
knuckle-dragger i. kasları gelişmiş aklı kısa kalmış adam
knuckle-dragger i. kaslı salak
British Slang
knuckle shuffle i. mastürbasyon
five knuckle shuffle i. mastürbasyon
five knuckle shuffle i. otuzbir
knuckle shuffler i. otuzbirci
knuckle shuffle i. otuzbir
knuckle shuffle f. otuzbir çekmek
knuckle shuffle f. mastürbasyon yapmak