kendi kendini - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kendi kendini



"kendi kendini" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendi kendini oneself zm.

"kendi kendini" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 429 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendi kendini geliştirme selfimprovement i.
kendi kendini idare etme self government i.
kendi kendini yönetme self direction i.
kendi kendini temizleme self grooming i.
kendi kendini düzeltme self betterment i.
kendi kendini geliştirme self improvement i.
kendi kendini aldatma self deceit i.
kendi kendini doğrulayan self verification i.
kendi kendini savunma self assertion i.
kendi kendini kınama self condemnation i.
kendi kendini suçlama self accusation i.
kendi kendini tayin etme self appointment i.
kendi kendini şımartma self indulgence i.
kendi kendini değerlendirme self assessment i.
kendi kendini ifade etme self relation i.
kendi kendini aldatma self deception i.
kendi kendini tozlama self pollination i.
kendi kendini yetiştirmiş adam self made man i.
kendi kendini tatmin masturbation i.
kendi kendini iyileştirme self betterment i.
kendi kendini telkin etme autosuggestion i.
kendi kendini suçlama self incrimination i.
kendi kendini yetiştirme self education i.
kendi kendini şekillendirme autoshaping i.
kendi kendini iyileştirme self healing i.
kendi kendini kontrol self-test i.
kendi kendini seçme self-selection i.
kendi kendini inceleme self-examination i.
kendi kendini tozlama self-pollination i.
kendi kendini uyaran self-stimulation i.
kendi kendini geliştirme self-advancement i.
kendi kendini memnun etme self-satisfaction i.
kişinin kendi kendini itham etmesi self-indictment i.
kendi kendini beğenme self-admiration i.
kendi kendini yönlendirebilme self-leadership i.
kendi kendini analiz etme self-analysis i.
kendi kendini değerlendirme self-assessment i.
kendi kendini cezalandırma self-accusation i.
kendi kendini övme self-approbation i.
kendi kendini iyileştirme self-betterment i.
kendi kendini tayin etme self-appointment i.
bireyin kendi kendini geliştirmesi self-guided improvement i.
kendi kendini yenileme self-perpetuation i.
kendi kendini gerçekleştirme self-fulfillment i.
kendi kendini telkin self-suggestion i.
kendi kendini onaylama self-approbation i.
kendi kendini hipnoz etme self-hypnosis i.
kendi kendini yok etme self-destruction i.
kendi kendini denetleme self-assessment i.
kendi kendini düzenleyen self-regulation i.
kendi kendini düzeltme self-betterment i.
kendi kendini onaylama self-authentication i.
kendi kendini suçlama self-accusation i.
kendi kendini yönetme self-governance i.
kendi kendini organize etme self-organization i.
kendi kendini yok etme self destruct i.
kendi kendini yok etme autodestruction i.
kendi kendini yetiştirmiş insan self made man i.
kendi kendini sakatlama self mutilation i.
kendi kendini sakatlama deliberate injury to one's own body i.
kendi kendini geliştirme self-improvement i.
kendi kendini gerçekleştiren kehanet self-fulfilling prophecy i.
kendi kendini kandırma self-delusion i.
kendi kendini onaylama self-approval i.
kendi kendini cezalandırma self mortification i.
kendi kendini kanıtlayan önerme petitio principii i.
kendi kendini kanıtlayan önerme begging the question i.
kendi kendini doğrulama/onaylama self validation i.
kendi kendini hipnoz etme autohypnosis i.
kendi kendini yetiştirme auto training i.
kendi kendini yetiştirmiş kimse autodidact i.
kendi kendini toksinleme autointoxication i.
kendi kendini organize etme self-organisation i.
kendi kendini gerçekleştirme self-fulfilment i.
kendi kendini kurtarma/tahliye self-evacuation i.
bireyin kendi eksik yönlerinin farkında olması ve kendini küçük görmesi self-deprecation i.
kendi kendini güçlendiren self-reinforcing i.
kendi kendini tanıma yönlendirme ya da kendi yolunu çizme self-authorship i.
kendi kendini tanımlama self-definition i.
kendi kendini yeme self-cannibalisation i.
kendi kendini yiyerek beslenme self-cannibalisation i.
kendi kendini yiyerek beslenme self-cannibalization i.
kendi kendini yeme self-cannibalization i.
göz merceğinin mesafeye göre kendi kendini ayarlaması accommodation i.
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini nefessiz bırakma durumu erotic asphyxiation i.
birinin kendi kendini özellikle dinî âyin kabîlinden incitmesi ya da yaralaması self-laceration i.
kendi kendini ölçme autometry i.
atlantik okyanusunda kendi kendini yöneten bir ingiliz kolonisi bermuda i.
otomatik dolumlu sobada olduğu gibi, ateşi kendi kendini besleyen bir yakıt haznesine sahip ocak magazine stove i.
suya bakarak kendi kendini hipnoz etme lecanoscopy i.
kendi kendini analiz etme heart-searching i.
kendi kendini yöneten devlet commonalty [obsolete] i.
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı segway® i.
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı segway human transporter® i.
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı segway ht® i.
kendi kendini memnun etme self-content i.
kendi kendini tiye alma self-mockery i.
kendi kendini taklit etme self-parody i.
kendi kendini itme self-repellency i.
kendi kendini uzaklaştırma self-repellency i.
kendi kendini yemek eat one's heart out for f.
kendi kendini yemek eat one's heart out f.
kendi kendini geçindirmek be on one's own f.
kendi kendini yemek fret f.
kendi kendini baltalamak paint oneself into a corner f.
kendi kendini köşeye sıkıştırmak paint oneself into a corner f.
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu asphyxiophilia f.
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu breath control play f.
kendi kendini değerlendirmek self-evaluate f.
kendi kendini imha etmek self-destruct f.
kendi kendini denetlemek self-evaluate f.
kendi kendini yiyerek beslenmek self-cannibalise f.
kendi kendini yemek self-cannibalise f.
kendi kendini yiyerek beslenmek self-cannibalize f.
kendi kendini yemek self-cannibalize f.
kendi kendini ilerletmek betake f.
kendi kendini harekete geçirmek betake f.
kendi kendini götürmek betake f.
(hayvan) kendi kendini veya başka bir hayvanı temizlemek groom f.
kendi kendini imha etmek implode f.
kendi kendini düzeltmek self-correct f.
(kuş) kendi kendini temizlemek preen f.
kendi kendini savunan self asserting s.
kendi kendini idare eden self directed s.
kendi kendini idare eden autonomous s.
kendi kendini yalanlayan self denying s.
kendi kendini idare eden self sufficient s.
kendi kendini engelleyen self defeating s.
kendi kendini tayin etmiş self appointed s.
kendi kendini ifade edebilen self expressive s.
kendi kendini yöneten (ülke) self governing s.
kendi kendini finanse eden self financing s.
kendi kendini yaşatan autopoietic s.
kendi kendini tayin etmiş self-appointed s.
kendi kendini finanse eden self-financing s.
kendi kendini yapılandırmış self-made s.
kendi kendini suçlayıcı self-accusatory s.
kendi kendini üreten self-producing s.
kendi kendini engelleyen self-defeating s.
kendi kendini geçindiren self-sustaining s.
kendi kendini yöneten self-governing s.
kendi kendini yetiştirmiş self-educated s.
kendi kendini yenileyebilen self-perpetuating s.
kendi kendini eğitmiş self-taught s.
kendi kendini ısıtan self-heating s.
kendi kendini idare eden self-sufficient s.
kendi kendini maruz bırakan self-imposed s.
kendi kendini motive eden self-motivated s.
kendi kendini destekleyen self-promoting s.
kendi kendini organize eden self-organizing s.
kendi kendini suçlayan self-accusatory s.
kendi kendini kontrol eden self checking s.
kendi kendini yöneten self-administered s.
kendi kendini sınırlayan self-limiting s.
kendi kendini kısıtlayan self-limiting s.
kendi kendini eleştirebilen self-critical s.
kendi kendini ödüllendiren self-awarding s.
kendi kendini ödüllendirme self-awarding s.
kendi kendini konumlandıran self-positioning s.
kendi kendini iyileştiren self-healing s.
kendi kendini organize eden self-organising s.
kendi kendini yöneten self-directed s.
kendi kendini finanse eden self-funded s.
kendi kendini şişiren self-inflating s.
kendi kendini aldatan self-deceiving s.
kendi kendini kandıran self-deceiving s.
kendi kendini yetkilendirmiş/atamış self-ordained s.
kendi kendini sürgün eden self-exiled s.
kendi kendini kutlayan self-congratulatory s.
kendi kendini sürdürebilir self-sustainable s.
kendi kendini zehirleyen autotoxic s.
kendi kendini sürdüren bootstrap s.
kendi kendini baltalayıcı self-defeating s.
kendi kendini baltalayan self-defeating s.
kendi kendini yetiştirmiş primitive s.
kendi kendini yargılayan self-convicted s.
kendi kendini düzenleyen self-governed s.
kendi kendini maruz bırakan self-inflicted s.
kendi kendini eğiten self-instructed s.
kendi kendini taklit eden self-parodying s.
kendi kendini ilerleten self-propelling s.
kendi kendini yürüten self-propelling s.
kendi kendini yöneten self-regulating s.
kendi kendini düzenleyen self-regulating s.
kendi kendini düzenleyen self-regulative s.
kendi kendini düzenleyen self-regulatory s.
kendi kendini iten self-repelling s.
kendi kendini püskürten self-repelling s.
kendi kendini iten self-repulsive s.
kendi kendini püskürten self-repulsive s.
kendi kendini yetiştirmiş self-made s.
kendi kendini tekrarlar şekilde recursively zf.
kendi kendini idare ederek autonomously zf.
(cinsiyetsiz kullanımda) kendi/kendini themselves zm.
kendi kendini düzenleyen anlamı veren ön ek automat- ök.
Phrasals
kendi kendini davet etmek intrude oneself into f.
kendi kendini dertlendirmek worry oneself about f.
kendi kendini üzmek worry oneself about f.
(bir şeye) kendi kendini davet ettirmek invite (someone or oneself) to (something) f.
(kendi kendini) telkin etmek say to (oneself) f.
kendi kendini idare etmek scratch for (oneself) f.
(kendi kendini bir şeyden) caydırmak/vazgeçirmek talk (oneself) out of (something) f.
(kendi kendini bir şeyden) uzaklaştırmak talk (oneself) out of (something) f.
Proverb
kendi kendini övmenin (hiçbir) değeri/yararı yoktur self-praise is no recommendation (at all)
kendi kendini övmenin (hiçbir) anlamı yoktur self-praise is no recommendation (at all)
kendi kendini övmek kişiye (hiçbir) fayda sağlamaz self-praise is no recommendation (at all)
kendi kendini övmek kişiyi başkalarının gözünde küçültür self-praise is no recommendation (at all)
Colloquial
kendi kendini yiyerek/bitirerek (one's) heart out expr.
(bir şey) kendi kendini (bir şey) yapmayacak (something) is not going to (do something) itself expr.
Idioms
sadece kendini ve kendi sorunlarını düşünme navel-contemplation i.
sadece kendini ve kendi sorunlarını düşünme navel-gazing i.
kendi kendini zayıflatan ekip circular firing squad i.
kendi kendini yemek agonize (oneself) over f.
kendi kendini yemek agonize (oneself) over someone or something f.
kendi kendini üzmek work oneself up f.
kendi kendini yiyip bitirmek be consumed with something f.
kendi kendini yakmak burn one's bridges in front of one f.
kendi kendini kutlamak congratulate oneself on f.
(kendi kendini) tuzağa düşürmek box (oneself) into a corner f.
(kendi kendini) baltalamak box (oneself) into a corner f.
kendi kendini zor duruma düşürmek bite (one's) nose off to spite (one's) face f.
kendi kendini yaralamak do somebody/yourself an injury f.
kendi kendini incitmek do somebody/yourself an injury f.
kendi kendini sıkıntıya sokmak dig yourself into a hole f.
kendi kendini dara sokmak dig yourself into a hole f.
kendi kendini sıkıntıya sokmak dig a hole for yourself f.
kendi kendini dara sokmak dig a hole for yourself f.
(kendi kendini) köşeye sıkıştırmak box (oneself) into a corner f.
kendi kendini alt etmek outsmart oneself f.
kendi kendini bitirmek be hoist with one's own petard f.
kendi kendini bitirmek be hoist/hoisted by/with your own petard [uk] f.
kendi kendini baltalamak be your own worst enemy f.
kendi kendini zora sokmak be your own worst enemy f.
(biri/bir şey için) kendi kendini yemek eat your heart out (for somebody/something) [uk] f.
kendi kendini yemek eat heart out f.
kendi kendini bitirmek hoist by one's own petard f.
kendi kendini bitirmek hoist with one's own petard f.
kendi kendini baltalamak paint yourself into a corner f.
kendi kendini köşeye sıkıştırmak paint yourself into a corner f.
kendi kendini baltalamak box yourself into a corner f.
kendi kendini köşeye sıkıştırmak box yourself into a corner f.
kendi kendini toparlamak pull (oneself) up by the bootstraps f.
kendi kendini toparlamak pull oneself up by bootstraps f.
kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak tie yourself in knots f.
kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak tie yourself up in knots f.
kendi kendini yetiştirmiş risen from the ranks s.
kendi kendini yetiştirmiş risen through the ranks s.
kendi kendini yaktı/yakacak the laugh is on (one) expr.
Trade/Economic
getirdiği kazançlarla kendi kendini ödeyen kredi self liquidating loan i.
kendi kendini yöneten gruplar self-managing teams i.
kendi kendini yönetme self-determination i.
kendi kendini düzenleyen piyasa self-regulating market i.
kendi kendini denetim self-regulation i.
kendi kendini sigorta etme self-insurance i.
kendi kendini otomatik olarak yenileyen sözleşme rolling contract i.
kendi kendini ödeyen borç self-liquidating loan i.
kendi kendini değerlendirme self-appraisal i.
kendi kendini sigorta fonu self-insurance fund i.
kendi kendini finanse etme self financing i.
kendi kendini yönetim self-management i.
kendi-kendini tasfiye self-liquidating i.
kendi kendini finanse etme self-financing i.
kendi kendini tasfiye eden prim self-liquidating premium i.
muhtemel zararı karşılamak amacıyla birtakım ihtiyatları saklamak suretiyle yapılan kendi kendini sağlama alma eylemi self insurance i.
kendi kendini finanse etmek self-finance f.
kendi kendini dengeleyen self balancing s.
kendi kendini finanse eden self financing s.
kendi kendini tamamlayan self-contained s.
kendi kendini itfa eden self-liquidating s.
kendi kendini dengeleyen self-balancing s.
kendi kendini sevk esasına göre on self consignment basis expr.
Law
kendi kendini savunma self defence i.
kendi kendini yaralama self inflicted injury i.
kendi kendini sınırlama auto-limitation i.
kendi kendini yönetemeyen ülke non-self-governing territory i.
kendi kendini savunma hakkı right of self defence i.
kendi kendini savunma self-protection i.
kendi kendini savunma hakkı right of self defense i.
kendi kendini öldürme self murder i.
kendi kendini yaralama self mutilation i.
kendi kendini savunma self-defence i.
kendi kendini itham etmeme ayrıcalığı (susma hakkı) privilege against self-incrimination i.
kendi kendini yaralama self-harm i.
kendi kendini savunma self-defense i.
kendi kendini itham etmeme ayrıcalığı (susma hakkı) freedom from self-incrimination i.
kendi kendini yaralama self-injury i.
kendi kendini suçlama self incrimination i.
Politics
bir milletin kendi kendini idare hakkı autonomy i.
bir milletin kendi kendini yönetmesi self-government i.
bir milletin kendi kendini yönetmesi self determination i.
bir milletin kendi kendini yönetmesi self-rule i.
halkın kendi kendini yönetmesi self government i.
kendi kendini idare self-government i.
kendi kendini idare self-rule i.
kendi kendini yöneten toplum self-regulating society i.
kendi kendini yönetme hakkı right of self-government i.
kendi kendini yönetemeyen ülkeler non self governing countries i.
kendi kendini idare self determination i.
(bazı abd eyaletlerinde) kendi kendini yöneten şehir borough i.
(abd'de) erkeklere oy hakkı veren ve kendi kendini yönetmeyi sağlayan ilk yazılı anayasa orders of connecticut i.
kendi kendini yönetemeyen non-self-governing s.
Tourism
bir tesisin kendi kendini döviz bazında geri ödemesi currency self repayment i.
Technical
kendi kendini onaran tipte self-healing type i.
kendi kendini ikazlama self-excitation i.
kendi kendini onarma ve dayanım deneyi self-healing test and endurance test i.
kendi kendini normal konuma getiren yataklı rot başlıkları rod ends with self-aligning bearings i.
kendi kendini doğrultma self-rectifying i.
kendi kendini düzeltme self diagnostic i.
kendi kendini onarma self-repairing i.
kendi kendini kapatan kafa-içi anörizma kıskaç self-closing intracranial aneurysm clip i.
kendi kendini düzenleyen sistem self-regulating system i.
kendi kendini onarma deneyi self-healing test i.
kendi kendini ayarlama self-adjustment i.
kendi kendini uyarma self-excitation i.
kendi kendini dizinleme self-indexing i.
kendi kendini onaran dedektör tipi autocoherer i.
kendi kendini harekete geçiren şey self-starter i.
kendi kendini düzenleyen geri bildirim mekanizması servomechanism i.
kendi kendini kilitleyebilen self-locking s.
kendi kendini soğutan self-cooling s.
kendi kendini yağlayan self-lubricating s.
kendi kendini normal konuma getiren self-aligning s.
kendi kendini kilitleyen self-locking s.
kendi kendini besleyen self-feeding s.
kendi kendini ayarlayan self-adjusting s.
kendi kendini düzelten self-corrective s.
kendi kendini ayakta tutabilen self-supporting s.
kendi kendini dengeleyen self-balancing s.
kendi kendini onaran self-healing s.
Computer
kendi kendini doğrulama self-authentication i.
kendi kendini düzenleyen ağ self-organizing network i.
bilgisayar ağlarına yayılmak yerine yerel bilgisayarda kalıp kendi kendini kopyalayan program wabbit i.
Telecom
kendi kendini yeniden başlatan döngü self-resetting loop i.
Automotive
kendi kendini test adaptör kiti self test adaptor kit i.
kendi kendini test sistemi self test system i.
kendi kendini test işlemi self test procedure i.
kendi kendini test girişi self-test input i.
kendi kendini test adaptör kiti self-test adaptor kit i.
kendi kendini test yeteneği self test capability i.
kendi kendini test adaptörü self-test adaptor i.
kendi kendini test değeri self test automatic readout i.
kendi kendini test çıkışı self test output i.
kendi kendini test konektörü self test connector i.
kendi kendini ayarlayan self adjusting i.
kendi kendini test yeteneği self-test capability i.
kendi kendini test sistemi self-test system i.
kendi kendini test bağlantısı self test connection i.
kendi kendini idare eden operasyon autonomation i.
kendi kendini temizleme self cleaning i.
kendi kendini test konektörü self-test connector i.
kendi kendini test işlemi self-test procedure i.
kendi kendini test değeri self-test automatic readout i.
kendi kendini test çıkışı self-test output i.
kendi kendini test self-test i.
kendi kendini test adaptörü self test adaptor i.
kendi kendini test girişi self test input i.
kendi kendini test bağlantısı self-test connection i.
kendi kendini testin izlenmesi self-test monitoring i.
kendi kendini test modu self test mode i.
kendi kendini testin izlenmesi self test monitoring i.
kendi kendini ayarlayan self-adjusting i.
kendi kendini test modu self-test mode i.
Marine
kendi kendini arıtma kapasitesi self-purification capacity i.
(teknelerde kullanılan kendi kendini boşaltabilen) soğutucu dolap self draining cooler i.
Medical
(ingiliz sağlık sisteminde) kendi kendini yöneten (bir grup) hastane trust i.
hastanın kendi kendini test etmesi patient self-testing i.
kendi kendini teşhis etme autodiagnosis i.
kendi kendini tedavi etme self-medicating i.
kendi kendini zehirleme autotoxemia i.
kendi kendini tedavi etme self-medication i.
kendi kendini zehirleme autotoxaemia i.
kendi kendini sınırlayan lenfadenopati self limited lymphadenopathy i.
kendi kendini ameliyat etme autotomy i.
kendi kendini zehirleme self-poisoning i.
kendi kendini tedavi etme self-treatment i.
kendi kendini ameliyat etmek autotomize f.
kendi kendini sınırlayan self-limiting s.
kendi kendini tüketen autophagous s.
kendi kendini yiyen autophagous s.
kendi kendini yiyen self–devouring s.
Psychology
kişinin kendi kendini tahrik etmesi autoeroticism i.
kendi kendini motive etme self-motivation i.
kendi kendini motive etme self motivation i.
kendi kendini taklit selfkendi imitation i.
kendi kendini analiz auto-analysis i.
kendi kendini hipnoz etme süreci autohypnotism i.
kendi kendini beğenme autophilia i.
Physiology
bazı hücrelerde yıkıcı enzimlerin kendi kendini yok etme süreci apoptosis i.
bazı hücrelerde yıkıcı enzimlerin kendi kendini yok etme süreci programmed cell death i.
Physics
sabit hızda yayılım yaparken şeklini koruyarak kendi kendini güçlendiren tekil dalga soliton wave i.
Biology
kendi kendini üretim self-replicating i.
kendi kendini üretim self-replication i.
dokunun kendi kendini sindirmesi autodigestion i.
dokunun kendi kendini sindirmesi autolysis i.
hücrenin kendi enzimlerinin hareketi yoluyla kendini sindirme süreci autophagy i.
kendi kendini tozlaştıran bitki inbreeder i.
kendi kendini yenileyen self-replicating s.
Biochemistry
(doku) kendi kendini sindirmek autolyze f.
kendi kendini sindiren autolytic s.
kendi kendini sindirmeyle ilgili autolytic s.
Astronomy
evrenin sonsuz kez kendi kendini tekrarladığını öne süren bir kozmolojik model oscillating universe i.
evrenin sonsuz kez kendi kendini tekrarladığını öne süren bir kozmolojik model oscillating universe theory i.
yıldız sistemlerinde bulunan hammaddeleri kullanarak galaksiyi keşfetmek üzere tasarlanmış, kendi kendini kopyalayabilen varsayımsal uzay aracı von neumann probe i.
Zoology
kendi kendini parçalama (kertelenkele kuyruğunu koparması gibi) autotomy i.
Botanic
kendi kendini tozlayan self-pollinated i.
kendi kendini döllemenin önlenmesi hercogamy i.
Social Sciences
sınırlı ebeveyn müdahalesiyle kendi kendini idare etmesine izin verilen çocuklar free-range kids i.
Education
kendi kendini kaynak gösterme kıstası/ölçütü self-reference criterion i.
Philosophy
kendi kendini oluşturma self-creation i.
kendi kendini oluşturma auto-creation i.
kendi kendini yaratma auto-creation i.
kendi kendini yaratma self-creation i.
kendi kendini oluşturma autopoiesis i.
kendi kendini yaratma autopoiesis i.
bir eserin kendi kendini doğruladığını savunan görüş autotelism i.
karakterini geliştirmek için sezgi ve kendi kendini eğitmeye dayanan bir yaşam şekli biosophy i.
Geography
venezuela'nın kuzeybatı kıyılarında bulunup kendi kendini yöneten hollanda'ya bağlı ada aruba i.
Military
kendi kendini koruma sistemi self-protection system i.
kendi kendini düzeltme eğitim sistemi self-correcting training system i.
kendi kendini imha etmeyip nükleer veya kimyasal olmayan kara mayınları conventional mines i.
Sport
kendi kendini durdurma (dağcılık) self-arrest i.
Engineering
kendi kendini düzenleyen sistemlerin süreç kontrolü için incelenmesi autonomics i.
kendi kendini imha etmek autodestruct f.
kendi kendini yok etmek autodestruct f.
kendi kendini imha edebilen autodestruct s.
kendi kendini yok edebilen autodestruct s.
kendi kendini imha edebilen autodestructive s.
kendi kendini yok edebilen autodestructive s.
Slang
başkalarıyla kendi çıkarları için ilişki kurmak/kendini pazarlamak konusunda başarılı kimse schmoozer i.