kenarda - Türkçe İngilizce Sözlük

kenarda

"kenarda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
Idioms
kenarda to the side zf.
Tom is standing off to the side.
Tom kenarda duruyor.

More Sentences
General
kenarda fringy s.
kenarda round ed.

"kenarda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kenarda durmak stand f.
We should ask more questions; the European Union should not always stand to one side like a junior prison warder.
Daha fazla soru sormalıyız; Avrupa Birliği her zaman küçük bir gardiyan gibi bir kenarda durmamalı.

More Sentences
Common Usage
kenarda olan marginal s.
General
olaya karışmadan bir kenarda duran kişi bystander i.
acil ihtiyaçlar veya küçük alımlar için kenarda tutulan para mad money i.
kenarda kalmak be forgotten about f.
kenarda olmak verge f.
bir kenarda tutmak depose [obsolete] f.
(kenarda veya levhada) diş gibi noktalar kesmek indent f.
kenarda yazılı marginal s.
kenarda olan fringy s.
(amaç, önem açısından) kenarda olan by s.
alt kenarda yer alan inframarginal s.
Phrasals
bir kenarda bekletmek/tutmak/saklamak place aside f.
bir kenarda tutmak/saklamak place aside f.
bir oyuncuyu bir süre kenarda dinlendirmek rest in (someone) f.
bir kenarda tutmak lay aside f.
bir kenarda biriktirmek/saklamak lay aside f.
Idioms
kenarda kıyıda kalmış çalışan a small frog in a big pond i.
bir kenarda süs gibi duran şey credenzaware i.
ilgi toplamamaya/kenarda kalmaya çalışmak keep (one's) head below the parapet f.
kenarda durmaya çalışmak keep (one's) head below the parapet f.
bir kenarda, kendi başına oturmak sit like piffy on a rock cake [uk] f.
gerektiğinde kullanmak üzere bir kenarda hazır kozu olmak have a card up one's sleeve f.
(ileride kullanmak amacıyla) bir kenarda kayıtlı tutmak have something on file f.
(beysbol veya başka bir sporda) kenarda beklemek ride the pine [us] f.
(beysbol veya başka bir sporda) kenarda beklemek ride the bench [us] f.
gerektiğinde kullanmak üzere bir kenarda hazır kozu olmak have a card up your sleeve f.
(ileride kullanmak amacıyla) bir kenarda kayıtlı tutmak have on file f.
(bir şeyi) kenarda/yedekte bulundurmak/tutmak keep (something) by f.
bir kenarda, kendi başına oturmak sit like piffy on a rock bun [uk] f.
bir kenarda öylece like cheese at four pence [uk] zf.
bir kenarda, kendi başına like piffy on a rock cake [uk] zf.
kenarda köşede on the sidelines expr.
Trade/Economic
kenarda (para) beforehand zf.
Technical
kenarda olan marginal s.
Textile
kenarda büzdürülüp veya katlanıp süsleme olarak kullanılan kumaş şeridi ruff i.
Automotive
kenarda durmak draw in f.
Railway
kenarda rayların bulunduğu demiryolu edge railway i.
Biology
bölünmenin başında besleyici yumurtası kenarda olan ectolecithal s.
Geography
kenarda gelişen volkan, krater gibi oluşumlara ait parasitic s.
kenarda gelişen volkan, krater gibi oluşumlar ile ilgili parasitic s.
Archaic
bir kenarda tutmak set to f.
Slang
kenarda tutulan nakit para dry powder i.
kenarda durmak step off f.