Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
keep about
"keep about"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
keep about
f.
(bir şey hakkında bir şeyden) kaçınmak
"keep about"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 126 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
keep quiet about one's talents
f.
yeteneklerini belli etmemek
2
Genel
keep quiet about one's talents
f.
içindeki cevheri göstermemek
3
Genel
keep obsessing about something
f.
bir şeyi kafasına takıp durmak
Phrasals
4
Öbek Fiiller
keep after someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
5
Öbek Fiiller
keep after someone (about something)
f.
başının etini yemek
6
Öbek Fiiller
keep after someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
7
Öbek Fiiller
keep at someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
8
Öbek Fiiller
keep at someone (about something)
f.
başının etini yemek
9
Öbek Fiiller
keep at someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
10
Öbek Fiiller
keep on someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
11
Öbek Fiiller
keep on someone (about something)
f.
başının etini yemek
12
Öbek Fiiller
keep on someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
13
Öbek Fiiller
keep after someone about something
f.
başının etini yemek
14
Öbek Fiiller
keep at someone about something
f.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
15
Öbek Fiiller
keep at someone about something
f.
başının etini yemek
16
Öbek Fiiller
keep on someone about something
f.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
17
Öbek Fiiller
keep after someone about something
f.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
18
Öbek Fiiller
keep something about
f.
birşeyi yanında/yakınında bulundurmak
19
Öbek Fiiller
keep still about something
f.
bir konuda konuşmamak/sessiz kalmak
20
Öbek Fiiller
keep quiet about something
f.
bir konuda konuşmamak/sessiz kalmak
21
Öbek Fiiller
keep on someone about something
f.
başının etini yemek
22
Öbek Fiiller
keep on someone (about something)
f.
birinin bir şeyi yapmasını sürekli hatırlatmak
23
Öbek Fiiller
keep on someone (about something)
f.
birini bir şeyi yapması için sürekli teşvik etmek
24
Öbek Fiiller
keep on someone (about something)
f.
birinin başının etini yemek
25
Öbek Fiiller
keep on someone (about something)
f.
birine bir şeyi yapması için sürekli dırdır etmek
26
Öbek Fiiller
keep on (one) about (something)
f.
(birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak
27
Öbek Fiiller
keep on (one) about (something)
f.
(birinin bir konuda) başının etini yemek
28
Öbek Fiiller
keep on (one) about (something)
f.
(bir şeyi) yapması için (birine) dırdır etmek
29
Öbek Fiiller
keep on (one) about (something)
f.
(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
30
Öbek Fiiller
keep on (one) about (something)
f.
(birini bir konuda) sürekli teşvik etmek
31
Öbek Fiiller
keep on (one) about (something)
f.
(bir konuda birinin) peşini bırakmamak
32
Öbek Fiiller
keep on (one) about (something)
f.
(bir konuda birini) sürekli motive etmek
Colloquial
33
Konuşma Dili
keep on about something
f.
lafı uzatmak
34
Konuşma Dili
keep on about something
f.
lafı sündürmek
35
Konuşma Dili
keep on about something
f.
kafa şişirmek
36
Konuşma Dili
keep on about something
f.
kafa ütülemek
37
Konuşma Dili
keep on about something
f.
kafa açmak
38
Konuşma Dili
keep on about something
f.
bıktırana kadar konuşmak/anlatmak
Idioms
39
Deyim
keep on about something
f.
lafı uzatmak
40
Deyim
keep on about something
f.
kafa şişirmek
41
Deyim
keep on about something
f.
kafa ütülemek
42
Deyim
keep on about something
f.
baş şişirmek/kafa açmak
43
Deyim
keep on about something
f.
vır vır etmek
44
Deyim
keep (going) on about someone or something
f.
(biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak
45
Deyim
keep (going) on about someone or something
f.
(biri ve bir şey hakkında) lafı uzatmak
46
Deyim
keep (going) on about someone or something
f.
(biri ve bir şey hakkında) kafa ütülemek
47
Deyim
keep (going) on about someone or something
f.
papağan gibi konuşmak
48
Deyim
keep (going) on about someone or something
f.
vır vır etmek
49
Deyim
keep (going) on about (something)
f.
(biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak
50
Deyim
keep (going) on about (something)
f.
(biri ve bir şey hakkında) lafı uzatmak
51
Deyim
keep (going) on about (something)
f.
(biri ve bir şey hakkında) kafa ütülemek
52
Deyim
keep (going) on about (something)
f.
papağan gibi konuşmak
53
Deyim
keep (going) on about (something)
f.
vır vır etmek
54
Deyim
keep (going) on about (someone or something)
f.
lafı uzatmak/kafa ütülemek/baş şişirmek
55
Deyim
keep (going) on about (someone or something)
f.
(biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak
56
Deyim
keep (going) on about (someone or something)
f.
papağan gibi konuşmak
57
Deyim
keep (going) on about (someone or something)
f.
vır vır etmek
58
Deyim
talk about things that you should keep secret
f.
ağzı gevşek olmak
59
Deyim
talk about things that you should keep secret
f.
boşboğaz olmak
60
Deyim
keep someone in the dark about someone
f.
birine bilgi/haber vermemek
61
Deyim
keep someone in ignorance about something
f.
birini bir konudan) habersiz bırakmak/tutmak
62
Deyim
keep still about something
f.
bir konuda sessiz kalmak
63
Deyim
keep quiet about something
f.
bir konuda sessiz kalmak
64
Deyim
keep one's wits about one
f.
dikkat kesilmek
65
Deyim
keep one's wits about one
f.
mantıklı davranmak
66
Deyim
keep one's wits about one
f.
sakin/soğukkanlı kalmak
67
Deyim
keep one's wits about one
f.
panik yapmamak
68
Deyim
keep one's wits about one
f.
tetikte olmak
69
Deyim
keep one's wits about one
f.
(bir tehlikeye vb karşı) paniğe kapılmamak
70
Deyim
keep one's wits about one
f.
(bir tehlikeye vb karşı) sükunetini korumak
71
Deyim
keep one's wits about one
f.
(afette/felakette) kendini kaybetmemek
72
Deyim
keep someone in ignorance about something
f.
(birini bir konuda) karanlıkta bırakmak
73
Deyim
keep someone in ignorance about something
f.
(birinin bir şeyi) öğrenmesini engellemek
74
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
(biri/bir şey) hakkında aynı şeyleri tekrarlayıp durmak
75
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
sürekli (birinden/bir şeyden) söz etmek
76
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
sürekli (birine/bir şeye) değinmek
77
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
sürekli (birinden/bir şeyden) bahsetmek
78
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
sürekli (birinin/bir şeyin) lafını etmek
79
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
dönüp dolaşıp (birinden/bir şeyden) bahsetmek
80
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
sürekli (birinden/bir şeyden) yakınmak
81
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
82
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) diline dolamak
83
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) dilinden düşürmemek
84
Deyim
keep harping on about (someone or something)
f.
sürekli (biri/bir şey) hakkında dert yanmak
85
Deyim
keep an open mind (on/about something)
f.
(bir şey konusunda) açık görüşlü olmak
86
Deyim
keep an open mind (on/about something)
f.
(bir şey konusunda) ön yargılı olmamak
87
Deyim
have/keep an open mind (on/about something)
f.
(bir konuda) açık görüşlü/fikirli olmak
88
Deyim
have/keep an open mind (on/about something)
f.
(bir konuda) ön yargılı olmamak
89
Deyim
have/keep an open mind (on/about something)
f.
(bir konuda) görüş değiştirmeye açık olmak
90
Deyim
have/keep an open mind (on/about something)
f.
(bir konuda) esnek görüşlü olmak
91
Deyim
have/keep your wits about you
f.
kafası yerinde olmak
92
Deyim
have/keep your wits about you
f.
gözünü açmak
93
Deyim
have/keep your wits about you
f.
gözünü dört açmak
94
Deyim
have/keep your wits about you
f.
tetikte olmak
95
Deyim
keep (someone or something) about
f.
(birini/bir şeyi) elinin altında bulundurmak/tutmak
96
Deyim
keep (someone or something) about
f.
(birini/bir şeyi) yakınında/yanında bulundurmak/tutmak
97
Deyim
keep (someone or something) about
f.
(birini/bir şeyi) etrafında tutmak/bulundurmak
98
Deyim
keep (someone or something) about
f.
(birini/bir şeyi) çevresinde bulundurmak/tutmak
99
Deyim
keep (someone) in the dark (about something)
f.
(bir şey hakkında birine) bilgi/haber vermemek
100
Deyim
keep (someone) in the dark (about something)
f.
(birini bir şey hakkında) bilgilendirmemek
101
Deyim
keep (someone) in the dark (about something)
f.
(birine bir şeyi) söylememek
102
Deyim
keep at (one) about (something)
f.
(birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak
103
Deyim
keep at (one) about (something)
f.
(birinin bir konuda) başının etini yemek
104
Deyim
keep at (one) about (something)
f.
(bir şeyi) yapması için (birine) dırdır etmek
105
Deyim
keep at (one) about (something)
f.
(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
106
Deyim
keep at (one) about (something)
f.
(birini bir konuda) sürekli teşvik etmek
107
Deyim
keep at (one) about (something)
f.
(bir konuda birinin) peşini bırakmamak
108
Deyim
keep at (one) about (something)
f.
(bir konuda birini) sürekli motive etmek
109
Deyim
keep somebody posted (on/of/about something)
f.
birini (bir şeyden/bir şey hakkında) haberdar etmek
110
Deyim
keep wits about
f.
dikkat kesilmek
111
Deyim
keep wits about
f.
tetikte olmak
112
Deyim
keep wits about
f.
panik yapmamak
113
Deyim
keep wits about
f.
sakin/soğukkanlı kalmak
114
Deyim
(someone had) better keep quiet about it
expr.
(biri) bunu anlatmasa/bir şeyden bahsetmese iyi olur
115
Deyim
(someone had) better keep quiet about it
expr.
(biri) bunun hakkında sussa/konuşmasa iyi olur
116
Deyim
(someone had) better keep quiet about it
expr.
(biri) bunun hakkında çenesini kapalı tutsa iyi olur
Speaking
117
Konuşma
someone better keep quiet about it
expr.
anlatmasa/bahsetmese iyi olur
118
Konuşma
better keep quiet about it
expr.
anlatmasa/bahsetmese iyi olur
119
Konuşma
someone had better keep still about it
expr.
anlatmasa/bahsetmese iyi olur
120
Konuşma
better keep still about it
expr.
anlatmasa/bahsetmese iyi olur
121
Konuşma
once I find out about it I'll keep you informed
expr.
öğrenir öğrenmez seni bilgilendireceğim
122
Konuşma
once I find out about it I'll keep you informed
expr.
öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim
123
Konuşma
someone better keep quiet about it
expr.
sussa/konuşmasa iyi olur
124
Konuşma
better keep quiet about it
expr.
sussa/konuşmasa iyi olur
125
Konuşma
better keep still about it
expr.
sussa/konuşmasa iyi olur
126
Konuşma
someone had better keep still about it
expr.
sussa/konuşmasa iyi olur
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of keep about
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy