Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
karanlıkta
"karanlıkta"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
karanlıkta
by night
zf.
2
Genel
karanlıkta
in the dark
zf.
3
Genel
karanlıkta
darklings [obsolete]
zf.
4
Genel
karanlıkta
in darkness
zf.
"karanlıkta"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gittikçe basan karanlıkta
in the gathering darkness
i.
2
Genel
ayın karanlıkta kalan tarafı
dark side of the moon
i.
3
Genel
karanlıkta bırakma/bırakılma
black out
i.
4
Genel
karanlıkta gözden kaybolmak
darkle
f.
5
Genel
entelektüel açıdan karanlıkta bırakmak
benight
f.
6
Genel
karanlıkta hayal meyal görünen birşeye dikkatle bakmak
peer
f.
7
Genel
karanlıkta kalmak
be left in the dark
f.
8
Genel
karanlıkta yürümek
walk in the dark
f.
9
Genel
karanlıkta pusuya yatmak
darkle
f.
10
Genel
karanlıkta gizlenmek
darkle
f.
11
Genel
karanlıkta ışık saçan (fosforlu boya gibi)
luminous
s.
12
Genel
karanlıkta olan
darkling
s.
13
Genel
karanlıkta kalmış
benighted
s.
14
Genel
karanlıkta kendiliğinden parlayan
luminous
s.
15
Genel
alaca karanlıkta çıkan
crepuscular
s.
16
Genel
karanlıkta kalacak biçimde
darkly
s.
17
Genel
kedi gibi karanlıkta görebilen gözlere sahip
cat-eyed
s.
18
Genel
karanlıkta kalmamış
unbenighted
s.
19
Genel
karanlıkta bırakılmamış
uneclipsed
s.
20
Genel
karanlıkta parlayan
glow-in-the-dark
s.
21
Genel
karanlıkta parlayan
glow in the dark
s.
22
Genel
karanlıkta kalarak
darkling
zf.
Phrasals
23
Öbek Fiiller
karanlıkta el yordamıyla birini aramak
feel after
f.
Phrases
24
İfadeler
karanlıkta tek başına
alone in the dark
expr.
25
İfadeler
karanlıkta yalnız başına
alone in the dark
expr.
Proverb
26
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are grey at night
i.
27
Atasözü
gece/karanlıkta her şey birbirine benzer
all cats are grey at night
i.
28
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are grey by night
i.
29
Atasözü
gece/karanlıkta her şey birbirine benzer
all cats are grey by night
i.
30
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray in the dark
31
Atasözü
ne karanlıkta yat ne kara düş gör
foresight is better than hindsight
32
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey siyahtır/aynıdır
all cats are gray after dark/at night
33
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray at night
34
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray at night
35
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray by night
36
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray by night
37
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray in the dark
38
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are grey in the dark
39
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are grey in the dark
40
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray at night
41
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray at night
42
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray by night
43
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray by night
44
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray in the dark
45
Atasözü
zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are grey in the dark
46
Atasözü
karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are grey in the dark
Colloquial
47
Konuşma Dili
karanlıkta/gece bütün kediler gridir
nifty
i.
48
Konuşma Dili
karanlıkta her şey aynıdır
nifty
i.
49
Konuşma Dili
karanlıkta atılan adım
a leap in the dark
expr.
Idioms
50
Deyim
işe sabah karanlıkta gidip gece yarılarına kadar çalışmak
burn both ends of the candle
f.
51
Deyim
karanlıkta (korkmadığını göstermek için) ıslık çalmak
whistle in the dark
f.
52
Deyim
karanlıkta olmak
be in the dark about
f.
53
Deyim
karanlıkta bırakmak
keep dark
f.
54
Deyim
karanlıkta (korkmadığını göstermek için) ıslık çalmak
be whistling in the dark
f.
55
Deyim
karanlıkta ıslık çalmak
be whistling in the dark
f.
56
Deyim
karanlıkta kalmak
be out of focus
f.
57
Deyim
karanlıkta ıslık çalmak
whistle in the dark
f.
58
Deyim
(birini bir konuda) karanlıkta bırakmak
keep someone in ignorance about something
f.
59
Deyim
körebe oynar gibi karanlıkta tutunmaya çalışmak
grasp in the dark
f.
60
Deyim
karanlıkta yoklamak
grope in the dark
f.
61
Deyim
körebe oynar gibi karanlıkta tutunmaya çalışmak
grope in the dark
f.
62
Deyim
karanlıkta kalmak
stay in the dark
f.
63
Deyim
karanlıkta bırakılmak
stay in the dark
f.
64
Deyim
karanlıkta kalmış
in the dark
expr.
Speaking
65
Konuşma
karanlıkta uyuyamam
I can't sleep in the dark
expr.
66
Konuşma
karanlıkta kayıp düştüm
I slipped and fell in the dark
expr.
Technical
67
Teknik
karanlıkta veya körler tarafından okunabilecek şekilde tasarlanmış saat
touch watch
i.
68
Teknik
karanlıkta görülebilen ölçü aleti kadranı
luminous dial
i.
69
Teknik
karanlıkta ışıldar
phosphorescent
i.
70
Teknik
karanlıkta ışıma
phosphorescence
i.
71
Teknik
karanlıkta yazı yazmak için kullanılan bir alet
scotograph
i.
Optics
72
Optik
nesneleri karanlıkta veya yetersiz ışıkta açığa çıkarmaya yarayan bir alet
scotoscope
i.
Biology
73
Biyoloji
sölenterlerin karanlıkta parlayan tek hücreli deniz canlılarını içeren bölümü
myxocystodea
i.
74
Biyoloji
karanlıkta daha iyi yetişen organizma
photophobe
i.
75
Biyoloji
karanlıkta yaşayan
scotophil
s.
76
Biyoloji
karanlıkta büyüyen
scotophil
s.
Zoology
77
Zooloji
karanlıkta parlayan tek hücreli deniz canlısı
noctiluca
i.
Botanic
78
Botanik
karanlıkta büyüyen bitkilerdeki sarı renkli bir klorofil türü
etiolin
i.
79
Botanik
karanlıkta büyümüş
etiolated
s.
Meteorology
80
Meteoroloji
karanlıkta parlama
noctilucence
i.
81
Meteoroloji
karanlıkta bulutluluk ölçen alet
polestar recorder
i.
82
Meteoroloji
karanlıkta ışıldayan
noctilucous
s.
Military
83
Askeri
şafak ve alaca karanlıkta hedefe yapılan muharebe hava devriyesi
zippers
i.
Mythology
84
Mitoloji
zifiri karanlıkta bile ışık saçtığı rivayet edilen efsanevi taş
carbuncle
i.
85
Mitoloji
karanlıkta yaşayan canavar
darkling
i.
Archaic
86
Eski Kullanım
karanlıkta kalacak biçimde
dark
zf.
87
Eski Kullanım
karanlıkta giderek
dark
zf.
Modern Slang
88
Modern Argo
tamamen karanlıkta seks yapmayı tercih etme
amaurophilia
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of karanlıkta
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy