kapsüllü - Türkçe İngilizce Sözlük

kapsüllü

"kapsüllü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kapsüllü encapsulated s.
kapsüllü encysted s.
Biology
kapsüllü thecate s.
Botanic
kapsüllü calyptrate s.
kapsüllü calyptriform s.

"kapsüllü" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kapsüllü apse encysted abscess i.
Technical
diyaframlı ve kapsüllü basınç ölçerler diaphragm and capsule pressure gauges i.
plastik kapsüllü cihazların tutuşabilirliği flammability of plastic-encapsulated devices i.
plastik kapsüllü smd plastic-encapsulated smd i.
mikro kapsüllü micro-pearl s.
plastik kapsüllü plastic-encapsulated s.
Electric
içerisinde düşük basınçlı neon gazı ve iki elektrot olan cam kapsüllü gaz deşarj lambası neon induction lamp i.
içerisinde düşük basınçlı neon gazı ve iki elektrot olan cam kapsüllü gaz deşarj lambası neon lamp i.
içerisinde düşük basınçlı neon gazı ve iki elektrot olan cam kapsüllü gaz deşarj lambası neon tube i.
Mining
kapsüllü lokum percussion cap i.
Medical
tiroid papiller karsinomunun kapsüllü folliküler varyantı encapsulated follicular variant of papillary thyroid carcinoma i.
Optics
kapsüllü bleb encapsulated bleb i.
Chemistry
plastik kapsüllü cihazların yanabilirliği flammability of plastic-encapsulated devices i.
Biology
(bazı sporlulara ait kapsüllü zigotta) çoklu bölünme sporogony i.
Marine Biology
mikro-kapsüllü yem micro-encapsulated feed i.
mikro-kapsüllü yem micro-encapsulated diet i.
Zoology
güney amerika'ya özgü saksı şekilli, lezzetli fındıklar içeren odunsu kapsüllü bir meyve monkey-pot i.
Botanic
parlak siyah kapsüllü küçük beyaz çiçekli küçük ve genellikle çalımsı bir ağaç birch (carpodetus serratus) [australia] i.
fundagiller familyasına ait, yaprak döken taçlı ve septisid kapsüllü çalıların bulunduğu bir cins ledum i.
iki kapsüllü two-capsuled s.
tek kapsüllü unicapsular s.
çift kapsüllü bicapsular s.
iki odaklı ve tek kapsüllü bicapsular s.
dört kapsüllü quadricapsular s.
altı kapsüllü hexacapsular s.
(yosunlarda) kapsüllü operkulumu olan deoperculate s.
çok kapsüllü multicapsular s.
beş kapsüllü pentacapsular s.
Military
kapsüllü imla hakkı primed charge i.
Hunting
kapsüllü ateşleme düzeni percussion lock i.
kapsüllü tabancanın kapsülü amorce i.
kapsüllü çakmak caplock f.