Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kalpazanlık | forgery i. | ||
He showed the forgery to my friends. O, arkadaşlarıma kalpazanlığı gösterdi. More Sentences |
||||
Genel | kalpazanlık | cheating i. | ||
Genel | kalpazanlık | counterfesance i. | ||
Genel | kalpazanlık | coining [uk] i. | ||
Genel | kalpazanlık | supposition i. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | kalpazanlık | counterfeiting i. | ||
Law | ||||
Hukuk | kalpazanlık | counterfeiting i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kalpazanlık etmek | forge f. |
Genel | kalpazanlık yapmak | falsify f. |
Genel | kalpazanlık etmek | falsify f. |
Genel | kalpazanlık yapmak | coin [uk] f. |
Law | ||
Hukuk | kalpazanlık suçu | coinage offence i. |
Hukuk | kalpazanlık yapmak | counterfeit f. |
Military | ||
Askeri | patlayıcı gibi tehlikeli maddelerin izini sürmek veya kalpazanlık suçlarını önlemek için kullanılan mikroskobik ve izlenebilir bir kimlikleme partikülü | microtaggant® i. |