Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kaldırılma | removal i. | ||
The virus is spread across Great Britain and, following the removal of borders, it is also spread across France. Virüs Büyük Britanya'ya ve sınırların kaldırılmasının ardından Fransa'ya da yayılmıştır. More Sentences |
||||
Genel | kaldırılma | abolition i. | ||
Following the abolition of the Development Council, such a budget would send a very bad signal. Kalkınma Konseyinin kaldırılmasının ardından böyle bir bütçe çok kötü bir sinyal gönderecektir. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | kaldırılma | abolition i. | ||
As a result of the abolition of the independent auditors, the Directors-General possess power to an unparalleled degree. Bağımsız denetçilerin kaldırılmasının bir sonucu olarak, Genel Müdürler benzersiz bir güce sahip oldular. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kaldırılma | heaving i. | ||
Genel | kaldırılma | cancellation i. | ||
Genel | kaldırılma | cancelation i. | ||
Law | ||||
Hukuk | kaldırılma | abolishment i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | yürürlükten kaldırılma | abolition i. |
General | ||
Genel | geçici olarak yürürlükten kaldırılma | suspension i. |
Genel | ortadan kaldırılma | extinguishment i. |
Genel | yürürlükten kaldırılma | abolishment i. |
Genel | yürürlükten kaldırılma | evacuation i. |
Genel | ilerde kullanılmamak üzere rafa kaldırılma | mothball i. |
Genel | ortadan kaldırılma | deletion i. |
Genel | bir yerden kaldırılma | cleanout i. |
Marine | ||
Denizcilik | teknenin kanaldan geçerken kaldırılma ve alçaltılmasında kullanılan su hacmi | lockage i. |
Medical | ||
Medikal | uyuşturucu maddeye olan bağımlılığın ortadan kaldırılma süreci | disintoxication i. |
Medikal | uyuşturucu maddeye olan bağımlılığın ortadan kaldırılma süreci | detoxification i. |