kabarık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kabarık



"kabarık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kabarık fluffy s.
kabarık puffy s.
kabarık swollen s.
General
kabarık eruption i.
kabarık fluff i.
kabarık protuberant s.
kabarık bouffant s.
kabarık raised s.
kabarık swelling s.
kabarık bulgy s.
kabarık swollen s.
kabarık turgid s.
kabarık balloon s.
kabarık high s.
kabarık tumid s.
kabarık bunchy s.
kabarık shaggy s.
kabarık bagging s.
kabarık bloated s.
kabarık blistered s.
kabarık up s.
kabarık lanuginose s.
kabarık fuzzy s.
kabarık convex s.
kabarık brushy s.
kabarık enridged s.
kabarık lanuginous s.
kabarık light s.
kabarık bloat s.
kabarık blubbery s.
kabarık hulchy s.
kabarık gibbous s.
kabarık overblown s.
kabarık inflated s.
kabarık dropsical s.
kabarık poofy s.
kabarık pouchy s.
kabarık fluey s.
kabarık foggy [obsolete] s.
kabarık orgulous s.
kabarık pluff s.
kabarık pluffy s.
kabarık puff s.
kabarık puffed-up s.
kabarık shag s.
Technical
kabarık umbonal i.
kabarık tumescence i.
kabarık tumescent s.
kabarık tumid s.
kabarık convex s.
kabarık bulging s.
kabarık extuberant s.
Textile
kabarık mouldable s.
kabarık moldable s.
Medical
kabarık tumorous s.
kabarık tumourous s.
Pathology
kabarık podagrous s.
Marine Biology
kabarık bossy s.
Printery
kabarık bulky s.

"kabarık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 135 sonuç

Türkçe İngilizce
General
mayalı kabarık hamur sponge i.
kabarık etek crinoline i.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk winged chair i.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk wing chair i.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk grandfather chair i.
1800'lü yıllarda kadınların eteklerinin kabarık görünmesi için giydikleri yastık metal ve kemikten oluşan bir tür kumaş bustle i.
kabarık saç frizzy hair i.
kabarık kanepe chesterfield i.
kabarık hesap heavy bill i.
kıvırcık ve kabarık saç modeli afro hairdo i.
uzun saçın içine yerleştirilerek kabarık gösteren dolgu malzemesi rat i.
tıraş makinesi ile kırpılan kabarık saç modeli razor-cut i.
17. ve 18. yüzyıllarda yapılan kabarık bir saç süsleme tekniği tour i.
17. ve 18. yüzyıllarda yapılan kabarık bir saç süsleme tekniği tower i.
16. yüzyılda erkeklerin giydiği, şort-etek arası görünümdeki kabarık giysi trunks [obsolete] i.
16. yüzyılda erkeklerin giydiği, şort-etek arası görünümdeki kabarık giysi trunk breeches i.
16-19. yy arasında kadınların giydiği kabarık çemberli etek hoopskirt i.
kabarık yüzey belly i.
kabarık saç big hair i.
kalın ve kabarık saçlı kimse mophead i.
kabarık peruk dalmahoy [obsolete] [scotland] i.
havada yüzer gibi görünen hafif ve kabarık kütle cloud i.
kabarık yorgan comfortable [dialect] i.
göz boyamak için hesapları kabarık gösterme window-dressing i.
elbisenin kabarık bölümü pouf i.
elbisenin kabarık bölümü pouffe i.
elbisenin kabarık bölümü pouff i.
kabarık liflerden yapılmış yumuşak küremsi nesne powderpuff i.
(bitki veya hayvan gövdesinde) kabarık ve gömülü lekeler sculpture i.
(bitki veya hayvan gövdesinde) kabarık ve gömülü lekeler sculpturing i.
kabarık olma shaggedness i.
sabıkası kabarık olmak have a long rap sheet f.
sabıkası kabarık olmak have a criminal record a mile long f.
tüyleri kabarık fluffy s.
kabarık saçlı towheaded s.
kabarık saçlı fuzzy s.
tüyleri kabarık furry s.
en kabarık shaggiest s.
daha kabarık shaggier s.
suç dosyası kabarık criminous s.
kabarık tüylü coarse-haired s.
kabarık olmayan unswollen s.
çok kabarık bepuffed s.
(saç) kabarık boofy s.
(saç, kıyafet) kabarık bouffant s.
(şemsiye) kabarık ve gevşek bir şekilde bağlanmış gampish s.
fazla kabarık overswollen s.
kabarık saçlı rug-headed [obsolete] s.
tüyleri kabarık fluey s.
(kıl, saç) bakımsız ve kabarık shaggy-coated s.
(kıl, saç) bakımsız ve kabarık shaggy-haired s.
kabarık saçlı shag-haired s.
kabarık tüylü shag-haired s.
kabarık bir şekilde bossily zf.
kabarık bir şekilde bigly zf.
kabarık bir halde turgidly zf.
kabarık bir halde puffily zf.
kabarık bir şekilde fluffily zf.
kabarık bir şekilde shaggily zf.
kabarık bir şekilde bunchily zf.
kabarık olarak shaggily zf.
kabarık şekilde pluff zf.
Colloquial
sabıkası kabarık bir keş junkie with a long string of convictions i.
ortası kabarık çatı killesse [uk] i.
çoğunlukla afrikalı amerikalılara özgü kabarık ve kıvırcık saç stili fro (afro) kısalt.
Idioms
amel defteri kabarık (olumsuz anlamda) lost soul i.
sabıkası kabarık olmak have a mile long criminal record f.
Speaking
adamın sabıkası oldukça kabarık the guy had a long track record expr.
Trade/Economic
bilançoyu şişirerek hesapları kabarık gösterme window dressing i.
bilançoyu şişirerek hesapları kabarık göstererek window dressing i.
Law
suç dosyası kabarık lengthy criminal record i.
suç dosyası kabarık olmak have a lengthy criminal record f.
sabıka kaydı kabarık suçluları içeren supercriminal s.
Technical
iki ucu kabarık elipsoit prolate ellipsoid i.
kabarık yer puff i.
kabarık kiriş camber beam i.
kabarık kol puffsleeve i.
kabarık yen puffsleeve i.
kabarık kesmetaş işleme rustication i.
kumaştaki kabarık çizgi wale i.
kumaşta kabarık çizgi wale i.
pamuktan yapılmış genelde gecelik kullanılan yüzeyi kabarık kumaş winceyette i.
kalıp üzerindeki kabarık yüzey pad i.
Computer
kabarık etki raised effect i.
Informatics
kabarık karakter embossed character i.
Textile
kabarık kumaşlardan yapılmış manşet trunksleeve i.
kabarık çapraz dokuma twill weave i.
kabarık etek riding skirt i.
kabarık yen puff sleeve i.
kabarık çapraz dokulu kumaş twill i.
kabarık kol puff sleeve i.
kabarık paçaları dizin hemen altında biten bir pantolon knickerbocker pants i.
astarlarda kullanılan kabarık bir pamuk levantine i.
murabutkuşu veya hindi tüylerinden yapılan ve süs olarak kullanılan yumuşak, tüylü ve kabarık bir dokuma marabout i.
genellikle kabarık çapraz dokuma ile tek renk üretilen ve keçeli sert bir dokusu bulunan ağır bir yünlü kumaş melton i.
genellikle kabarık çapraz dokuma ile tek renk üretilen ve keçeli sert bir dokusu bulunan ağır bir yünlü kumaş melton cloth i.
kabarık kareli veya altıgenli desenlerle dokunmuş kumaş waffleweave i.
kumaşı veya halıyı kaplayan kabarık püskül yığını pile i.
(balon elbisede) kabarık kumaş puff i.
(brokar) kabarık dokumalı broché s.
Construction
kabarık derzleme bastard pointing i.
ortası kabarık çatı hip roof i.
Medical
travma ya da cerrahi kesiğe tepki olarak aşırı doku tamirinden kaynaklanan kabarık, kırmızı lifli doku oluşumu cheloid i.
travma ya da cerrahi kesiğe tepki olarak aşırı doku tamirinden kaynaklanan kabarık, kırmızı lifli doku oluşumu keloid i.
genellikle frengiden kaynaklanıp ağız ve anüsün mukoza zarlarında görülen kabarık lezyonlar mucous patches i.
ciltte oluşmak/çıkmak (kabarık, kabarcık, sivilce vb.) raise f.
Dermatology
cilde uygulanan baskı veya ciltte meydana gelen sürtünme sonucu geçici ve kabarık kırmızı izlerin oluşması dermographia i.
Gastronomy
yuvarlak ve kabarık bir haşhaşlı francala çeşidi kaiser roll i.
pişmiş üründen artakalan mayalı kabarık hamurla yapılan ekmek salt-rising bread i.
kabarık kek sinker i.
Biology
kahverengi kabarık fertil bölümü ve pembe oluklu sapı olan bir mantar round-spored gyromitra i.
kahverengi kabarık fertil bölümü ve pembe oluklu sapı olan bir mantar gyromitra sphaerospora i.
Astronomy
kabarık gezegen puffy planet i.
Zoology
güney amerika'ya özgü, kabarık kırmızımsı sarı tüyleri olan bir yaban köpeği maned wolf i.
güney amerika'ya özgü, kabarık kırmızımsı sarı tüyleri olan bir yaban köpeği chrysocyon brachyurus i.
güney amerika'ya özgü, kabarık kırmızımsı sarı tüyleri olan bir yaban köpeği chrysocyon jubatus i.
güney amerika'ya özgü, kabarık kırmızımsı sarı tüyleri olan bir yaban köpeği maned dog i.
güney amerika'ya özgü, kabarık kırmızımsı sarı tüyleri olan bir yaban köpeği guara i.
güney amerika'ya özgü, kabarık kırmızımsı sarı tüyleri olan bir yaban köpeği canis jubatus i.
habeş kedisinin mutasyonu olarak ortaya çıktığı düşünülen, uzun tüylü ve kabarık kuyruklu evcil bir kedi ırkı somali cat i.
(bacaklar) kabarık tüylü puff-legged s.
Botanic
kabarık pembe çiçekli hoş kokulu bir bitki balloon flower (penstemon palmeri) i.
kabarık pembe çiçekli hoş kokulu bir bitki penstemon palmeri i.
kabarık pembe çiçekli hoş kokulu bir bitki scented penstemon (penstemon palmeri) i.
yumuşak ve kabarık tüylü çiçekleri olan besseya cinsi bitki kitten-tails i.
kabarık tohum keseli vesicaria ot cinsi bladder pod i.
Agriculture
saban izleri arasındaki kabarık kısım baulk i.
saban izleri arasındaki kabarık kısım bauk i.
History
kabarık etek crinoline i.
eskiden giyilen kabarık bir kadın elbisesi dolly varden i.
Archaic
kabarık kitle tuberosity i.
Ornithology
avustralya'ya özgü, kabarık kahverengi tüylü ve uçamayan büyük bir kuş emeu (dromaius novaehollandiae) i.
Slang
kabarık saçlı zenci fuzzy-wuzzy i.
zencilerin kabarık ve doğal saç modeli afro i.
Modern Slang
uzun ve yuvarlak biçiminde kabarık afro saç şekli afro bomb i.