Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kıbrıslı | cypriot i. |
Genel | kıbrıslı | cypriote s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kıbrıslı türk | cypriot turk i. | ||
The Cypriot Turks have as much right to self-determination as the Cypriot Greeks. Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de kendi kaderlerini tayin etme hakkı vardır. More Sentences |
||||
Genel | kıbrıslı türkler | turkish cypriots i. | ||
The Commission does not intend to send a note to the leader of the Turkish Cypriots, Rauf Denktash. Komisyon, Kıbrıslı Türklerin lideri Rauf Denktaş'a bir nota gönderme niyetinde değildir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | kıbrıslı türk | turkish cypriot i. | ||
I spent time first with a beautiful Greek Cypriot girl and then with a beautiful Turkish Cypriot girl. Önce güzel bir Kıbrıslı Rum kızla, sonra da güzel bir Kıbrıslı Türk kızla vakit geçirdim. More Sentences |
||||
Siyasal | kıbrıslı rum | greek cypriot i. | ||
I spent time first with a beautiful Greek Cypriot girl and then with a beautiful Turkish Cypriot girl. Önce güzel bir Kıbrıslı Rum kızla, sonra da güzel bir Kıbrıslı Türk kızla vakit geçirdim. More Sentences |
||||
Siyasal | kıbrıslı rumların adadaki türklere karşı kurduğu ''kıbrıslı savaşçıların milli örgütü'' anlamındaki yunanca kelimenin kısaltması | eoka i. | ||
Astronomy | ||||
Gökbilim | adını kıbrıslı zenon'dan alan bir ay krateri | zeno i. |