Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
köşeye
"köşeye"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Computer
1
Bilgisayar
köşeye
corner
expr.
"köşeye"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 194 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir köşeye çekilme
retirement
i.
2
Genel
köşeye sıkışılan yer
bay
i.
3
Genel
köşeye çekilme
hibernation
i.
4
Genel
köşeye sıkışma
corner
i.
5
Genel
köşeye kısılma
corner
i.
6
Genel
bir köşeye koymak
divert
f.
7
Genel
köşeye sıkıştırmak
corner
f.
8
Genel
köşeye kıstırmak
corner
f.
9
Genel
köşeye sıkıştırmak
drive into a corner
f.
10
Genel
bir köşeye atmak
discard
f.
11
Genel
köşeye sıkıştırmak
drive somebody into a corner
f.
12
Genel
bir köşeye çekilmek
retire
f.
13
Genel
köşeye sıkışmak
be stalemated
f.
14
Genel
köşeye sıkıştırmak
stalemate
f.
15
Genel
köşeye sıkıştırmak
have somebody over a barrel
f.
16
Genel
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
paint oneself into a corner
f.
17
Genel
köşeye sıkıştırmak
paint into a corner
f.
18
Genel
köşeye sıkışmak
be in a tight corner
f.
19
Genel
köşeye sıkışmış hissetmek
feel trapped
f.
20
Genel
biriyle köşeye kadar yarışmak
race someone to the corner
f.
21
Genel
köşeye sıkıştırmak
outmaneuver
f.
22
Genel
köşeye sıkıştırmak
outmanoeuvre
f.
23
Genel
köşeye sıkıştırmak
tree
f.
24
Genel
birbiriyle köşe köşeye gelecek şekilde dikmek
mitre
f.
25
Genel
köşeden köşeye sığdırmak
butt
f.
26
Genel
bir köşeye atmak
decard
f.
27
Genel
rahat bir köşeye çekilmek
curl up
f.
28
Genel
köşeye konuşlandırılmak
corner [us]
f.
29
Genel
bir köşeye atmak
sidetrack
f.
30
Genel
köşeye sıkıştırmak
trap
f.
31
Genel
köşeye sıkıştırılmış
cornered
s.
32
Genel
köşeye kıstırılmış
cornered
s.
33
Genel
bir köşeye çekilmiş
retired
s.
34
Genel
köşeye uygun
corner
s.
35
Genel
köşeye oturan
corner
s.
36
Genel
köşeye sıkışmış
stalemated
s.
37
Genel
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru bir çizgide
in bend sinister
zf.
38
Genel
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru
in bend sinister
zf.
39
Genel
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru
bendwise sinister
zf.
Phrasals
40
Öbek Fiiller
bir köşeye atmak
throw by
f.
41
Öbek Fiiller
bir köşeye çekilmek
go aside
f.
42
Öbek Fiiller
köşe köşeye koymak/getirmek
edge with (something)
f.
43
Öbek Fiiller
köşeye sıkıştırıp soymak
stick up
f.
44
Öbek Fiiller
köşeye kıstırıp soymak
stick up
f.
45
Öbek Fiiller
köşeye sıkıştırmak
lock in
f.
46
Öbek Fiiller
köşeye sıkıştırmak
lock into
f.
47
Öbek Fiiller
köşeye sıkıştırmak
squeeze out
f.
48
Öbek Fiiller
bir köşeye atmak
toss out
f.
49
Öbek Fiiller
bir şeyi köşeye sıkıştırmak
bottle something up
f.
50
Öbek Fiiller
birini köşeye sıkıştırmak
box someone in
f.
51
Öbek Fiiller
köşe köşeye koymak/getirmek
edge with
f.
52
Öbek Fiiller
bir köşeye atmak
kick aside
f.
Colloquial
53
Konuşma Dili
(kişiyi) köşeye sıkıştırmak
force into a corner
f.
54
Konuşma Dili
(kişiyi) köşeye sıkıştırmak
drive into a corner
f.
55
Konuşma Dili
köşeye sıkışmak
be cooked
f.
56
Konuşma Dili
köşeye sıkıştırılmak
be cornered
f.
57
Konuşma Dili
köşeye kıstırılmış olmak
be cornered
f.
58
Konuşma Dili
köşeye sıkışmış
boxed in
s.
59
Konuşma Dili
köşeye sıkışmış
in a box
s.
60
Konuşma Dili
köşeye sıkışmış
cornered
s.
61
Konuşma Dili
köşeye sıkışmış
trapped
s.
62
Konuşma Dili
köşeye sıkışmış
at bay
s.
63
Konuşma Dili
köşeye sıkışmış
treed
s.
Idioms
64
Deyim
köşeye sıkışma
a tight corner
i.
65
Deyim
köşeye sıkışma
a tight corner
i.
66
Deyim
köşeye sıkışma
a tight spot
i.
67
Deyim
köşeye sıkışma
a tight place
i.
68
Deyim
köşeye sıkışma
a tight spot
i.
69
Deyim
köşeye sıkışma
a tough spot
i.
70
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
have somebody by the short hairs
f.
71
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
drive someone into a corner
f.
72
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
have by the balls
f.
73
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
press someone to the wall
f.
74
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
drive someone to the wall
f.
75
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
back somebody into a corner
f.
76
Deyim
birikim yapmak/para biriktirmek/köşeye üç beş kuruş atmak
build a nest egg
f.
77
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
have someone cornered
f.
78
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
drive someone to the wall
f.
79
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
get someone over a barrel
f.
80
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
force someone to the wall
f.
81
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
get by the balls
f.
82
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
get someone by the balls
f.
83
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
push someone to the wall
f.
84
Deyim
bir köşeye atılmak
be thrown on the scrap heap
f.
85
Deyim
birini iyice köşeye sıkıştırmak
tighten the noose
f.
86
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
have somebody by the short and curlies
f.
87
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
have somebody by the balls
f.
88
Deyim
köşeye sıkıştırmak
have (one's) foot on (someone's) neck
f.
89
Deyim
köşeye sıkıştırılmak
be on the back foot
f.
90
Deyim
köşeye sıkıştırmak
go someone through the wringer
f.
91
Deyim
köşeye sıkışmış domuz gibi ciyaklamak
squeal like a stuck pig
f.
92
Deyim
köşeye sıkıştırmak
throw someone for a loop
f.
93
Deyim
köşeye sıkıştırılmak
be caught by the short hairs
f.
94
Deyim
köşeye sıkışmak
be backed into a corner
f.
95
Deyim
köşeye sıkıştırmak
drive someone into a tight corner
f.
96
Deyim
köşeye sıkıştırılmak
be got by the short hairs
f.
97
Deyim
kendini köşeye sıkıştırmak
back oneself into a corner
f.
98
Deyim
köşeye sıkıştırmak
drive someone into a corner
f.
99
Deyim
köşeye sıkıştırılmak
be held by the short hairs
f.
100
Deyim
köşeye sıkışmak
have one's back against the wall
f.
101
Deyim
kendilerini köşeye sıkışmış hissetmek
find themselves with their backs against the wall
f.
102
Deyim
köşeye sıkıştırmak
put through the hoop
f.
103
Deyim
köşeye sıkıştırmak
put someone through the wringer
f.
104
Deyim
köşeye sıkışmak
be on the ropes
f.
105
Deyim
köşeye sıkıştırmak
put through the hoops
f.
106
Deyim
köşeye sıkışmak
have one's back to the wall
f.
107
Deyim
köşeye sıkıştırmak
go through the hoops
f.
108
Deyim
ters köşeye yatırmak
throw someone a curve/curveball
f.
109
Deyim
(özellikle sorulan sorularla) köşeye sıkıştırılmak
be put on the rack
f.
110
Deyim
birini bir köşeye/kenara çekmek
draw (one) to one side
f.
111
Deyim
bir köşeye atılmak
gather dust
f.
112
Deyim
(kendi kendini) köşeye sıkıştırmak
box (oneself) into a corner
f.
113
Deyim
birini bir köşeye/kenara çekmek
take/draw somebody to one side
f.
114
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
box (someone) into a corner
f.
115
Deyim
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak
put (someone or something) through the ringer
f.
116
Deyim
köşeye sıkıştırılmak
put through the ringer
f.
117
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
turn the screws (on someone)
f.
118
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
turn the screw (on someone)
f.
119
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
turn the screw on someone
f.
120
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
tighten the screw on someone
f.
121
Deyim
(bir şeyi) bir köşeye atmak
whistle (something) down the wind [old-fashioned]
f.
122
Deyim
(birini/bir şeyi) bir köşeye atmak
kick (someone or something) to the curb
f.
123
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
back (one) into a corner
f.
124
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
back somebody into a corner
f.
125
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
paint somebody into a corner
f.
126
Deyim
köşeye sıkıştırılmak
be put through the hoop
f.
127
Deyim
köşeye sıkıştırılmak
be put through the wringer
f.
128
Deyim
(birini) köşeye sıkışmış hissettirmek
bind (one) hand and foot
f.
129
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
bind (one) hand and foot
f.
130
Deyim
birini köşeye sıkışmış hissettirmek
bind someone hand and foot
f.
131
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
bind someone hand and foot
f.
132
Deyim
birini köşeye sıkışmış hissettirmek
tie someone hand and foot
f.
133
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
tie someone hand and foot
f.
134
Deyim
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak
bring (someone or something) to bay
f.
135
Deyim
birini/bir şeyi köşeye sıkıştırmak
bring someone or something to bay
f.
136
Deyim
köşeye çekilmek
(just) curl up and die
f.
137
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
drive (one) to the wall
f.
138
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
force (one) to the wall
f.
139
Deyim
köşeye sıkıştırmak
force to the wall
f.
140
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
get (one) over a barrel
f.
141
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
get/have somebody by the short hairs
f.
142
Deyim
köşeye sıkışmak
go through the wringer
f.
143
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
put somebody through the wringer
f.
144
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
have (one) by the balls
f.
145
Deyim
(birini/bir hayvanı) köşeye sıkıştırmak
have (someone or an animal) cornered
f.
146
Deyim
köşeye sıkışmak
have back to the wall
f.
147
Deyim
köşeye sıkıştırmak
have cornered
f.
148
Deyim
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak
have someone or something cornered
f.
149
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
have somebody at your mercy
f.
150
Deyim
birisini köşeye sıkıştırmak
have someone by the balls
f.
151
Deyim
köşeye sıkışmak
have your back to the wall
f.
152
Deyim
köşeye sıkışmak
have your back against the wall
f.
153
Deyim
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
paint yourself into a corner
f.
154
Deyim
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
box yourself into a corner
f.
155
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
press (one) to the wall
f.
156
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
push (one) to the wall
f.
157
Deyim
köşeye sıkıştırmak
push to the wall
f.
158
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
put (one) through the hoop
f.
159
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
put (one) through the wringer
f.
160
Deyim
(birini/bir şeyi) bir köşeye atmak
throw (someone or something) on the scrap heap
f.
161
Deyim
köşeye sıkıştırmak
tighten the screw
f.
162
Deyim
köşeye sıkıştırmak
tighten the screws
f.
163
Deyim
köşeye sıkışmış
back to the wall
s.
164
Deyim
bir köşeye
off to one side
expr.
165
Deyim
bir köşeye atılmış
out of the window
expr.
166
Deyim
köşeye sıkışmış
with your/its back against the wall
expr.
167
Deyim
köşeye sıkışmış bir halde
with your/its back to the wall
expr.
168
Deyim
köşeye sıkışmış
with your/its back to the wall
expr.
169
Deyim
köşeye sıkışmış bir halde
with your/its back against the wall
expr.
170
Deyim
köşeye sıkışmış
with one's back to the wall
expr.
171
Deyim
köşeye sıkışmış
in a (tight) corner
expr.
172
Deyim
köşeye sıkışmış
in a corner
expr.
173
Deyim
köşeye sıkışmış
in a tight corner
expr.
174
Deyim
köşeye sıkışmış
in a tight spot
expr.
175
Deyim
köşeye sıkışmış
on the ropes
expr.
176
Deyim
köşeye sıkışmış
with (one's) back against the wall
expr.
177
Deyim
köşeye sıkışmış bir halde
with (one's) back against the wall
expr.
Speaking
178
Konuşma
onu köşeye sıkıştırdın
you got him by the short hairs
expr.
Technical
179
Teknik
ince bir hava akımının bir köşeye çarpması sonrasında meydana gelen ses
edge tone
i.
180
Teknik
köşeye veya dirseğe uyacak şekilde dik açılı parça
mitre
i.
181
Teknik
bir köşeye koymak
corner
f.
182
Teknik
bir köşeden karşı köşeye
cornerwise
s.
Construction
183
İnşaat
köşeye veya dirseğe oturması için belirli bir kavis verilmiş parça (saçak oluğu, boru yalıtımı)
miter
i.
Military
184
Askeri
köşeye sıkıştırmak
overwing
f.
Sport
185
Spor
bilardoda masa kenarına bitişik üç topun bulunduğu, özellikle köşeye yakın olan bir veya bir dizi karambol
nursery
i.
186
Spor
rakibini köşeye sıkıştırmaya çalışan sporcu
cutie
i.
187
Spor
köşeye/kenara çarpmak (top)
nick
f.
Football
188
Futbol
ters köşeye yatırmak
send (the goalkeeper) wrong way
f.
Baseball
189
Beysbol
ev sahibi takımın vuruş için köşeye yürümesi esnasında çalan şarkı
walk-up song
i.
190
Beysbol
köşeye sıkıştırma taktiği
squeeze
i.
191
Beysbol
koşucunun puan almak için dokunması gereken köşeye nispeten yakın olan
shallow
s.
192
Beysbol
koşucunun puan almak için dokunması gereken köşeye nispeten yakın olarak
shallow
zf.
Slang
193
Argo
köşeye kıstırmak
have a man by the balls
f.
British Slang
194
İngiliz Argosu
köşeye sıkışmış
done up like a kipper
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of köşeye
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy