Geçmiş

it's you

"it's you" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	it's you expr.	tam senlik
2	Konuşma Dili	it's you expr.	sana çok yakışıyor/yakışmış
3	Konuşma Dili	it's you expr.	tam sana göre
4	Konuşma Dili	it's you expr.	tam sana uygun
5	Konuşma Dili	it's you expr.	sana gidiyor/gitmiş

"it's you" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 137 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrases
1	İfadeler	it's not what you know but who you know expr.	ne bildiğin değil, kimi bildiğin/tanıdığın önemli
2	İfadeler	it's not what you know but who you know expr.	ne kadar bilgili olduğun değil kimi bildiğin/tanıdığın önemli
3	İfadeler	it's so hard to leave you expr.	senden ayrılmak o kadar zor ki
Proverb
4	Atasözü	you don‘t miss something until it's gone	kaybedinceye kadar eldekinin değeri bilinmez
5	Atasözü	you can put lipstick on a pig, but it's still a pig	eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir
6	Atasözü	you never know what you've got till it's gone	elindekinin değerini kaybedince anlarsın
7	Atasözü	you never know what you've got till it's gone	kaybedene kadar elindekinin gerçek değerini bilemezsin
Colloquial
8	Konuşma Dili	it’s been a while since you and i talked expr.	seninle konuşmayalı uzun zaman oldu
9	Konuşma Dili	no matter how thin you slice it, it's still baloney expr.	ne kadar süslersen süsle hala aynı zırvalık
10	Konuşma Dili	no matter how thin you slice it, it's still baloney expr.	ne kadar boyarsan boya hala aynı saçmalık
11	Konuşma Dili	(it's) nice to see you expr.	seni gördüğüme sevindim
12	Konuşma Dili	(it's) nice to see you expr.	seni gördüğüme memnun oldum
13	Konuşma Dili	(it's) nice to see you expr.	seni görmek güzeldi
14	Konuşma Dili	(it's) nice to see you, too expr.	ben de seni gördüğüme sevindim
15	Konuşma Dili	(it's) nice to see you, too expr.	ben de seni gördüğüme memnun oldum
16	Konuşma Dili	(it's) nice to see you, too expr.	seni de görmek güzeldi
17	Konuşma Dili	it's for you expr.	telefon sana
18	Konuşma Dili	it's for you expr.	seni arıyorlar
Speaking
19	Konuşma	it's just someone told you not to expr.	ama biri sana etme/yapma demiş
20	Konuşma	it's nice to meet you also expr.	ben de tanıştığımıza memnun oldum
21	Konuşma	you know it's not a problem expr.	bunu hiç dert etme
22	Konuşma	it's all fun and games to you expr.	bu sizin için eğlence ve oyundan ibaret
23	Konuşma	it's too hot in here can you open the window? expr.	burası çok sıcak pencereyi açar mısın?
24	Konuşma	it's a pleasure to have you with us expr.	bize katılmana çok memnun olduk
25	Konuşma	it's nice to have you here expr.	burada olman güzel
26	Konuşma	it's funny to hear this from you expr.	bunu senden duymak komik
27	Konuşma	it's between you and me expr.	bu seninle benim aramda
28	Konuşma	it's up to you expr.	bu sana bağlı
29	Konuşma	it's pretty good once you get used to the taste expr.	bir kere tadına alıştın mı harika geliyor
30	Konuşma	it's just what you need expr.	bir bu eksikti
31	Konuşma	it's not something you ever want to get used to expr.	bu alışmak isteyeceğin bir şey değil
32	Konuşma	I can't believe it's you expr.	bunun sen olduğuna inanamıyorum
33	Konuşma	it's up to you expr.	bu sana kalmış
34	Konuşma	it's not like you have a choice expr.	başka seçeneğin(iz) yok
35	Konuşma	It's not something you should talk about in polite company expr.	bu konu yabancılarlayken konuşacağın bir konu değil
36	Konuşma	It's not something you should talk about in polite company expr.	bu konuyu yabancıların yanında konuşmamalısın
37	Konuşma	It's not something you should talk about in polite company expr.	bu konuyu tanımadığın insanların yanında konuşmamalısın
38	Konuşma	it's good to have you here expr.	burada olman güzel
39	Konuşma	it’s very thoughtful of you expr.	çok düşüncelisin
40	Konuşma	it’s very thoughtful of you expr.	çok düşüncelisiniz
41	Konuşma	it's easier than you think expr.	düşündüğünden daha kolay
42	Konuşma	it's not what you think expr.	düşündüğün gibi değil
43	Konuşma	it’s written all over you expr.	her hareketinden belli oluyor
44	Konuşma	if it's something you never did expr.	hiç yapmadığın bir şeyse
45	Konuşma	if you become sick it's not my fault expr.	hasta olursan günah benden gitti
46	Konuşma	if it's all right with you expr.	eğer izin verirsen
47	Konuşma	you can't tell if it's night or day expr.	gece mi gündüz mü belli değil
48	Konuşma	it's who you know expr.	her şey kimi tanıdığına bakıyor
49	Konuşma	if it's as good as you say it is expr.	eğer dediğin kadar iyiyse
50	Konuşma	it's supposed to be with you at all times expr.	her zaman yanında olmalı
51	Konuşma	are you sure it's not an imposition? expr.	emrivaki gibi olsun istemem
52	Konuşma	are you sure it's okay that i come? expr.	gelmemin sorun olmayacağından emin misin?
53	Konuşma	if it's ok with you expr.	izin verirsen
54	Konuşma	if it's fine with you expr.	izin verirsen
55	Konuşma	if it's ok with you expr.	izin verirseniz
56	Konuşma	if it's fine with you expr.	izin verirseniz
57	Konuşma	please tell me it's you expr.	lütfen sen olduğunu söyle
58	Konuşma	you think it's a bad idea? expr.	kötü fikir mi sence?
59	Konuşma	if it's fine with you expr.	müsaade ederseniz
60	Konuşma	it's time you learned to read expr.	okumayı öğrenme zamanın geldi
61	Konuşma	it's up to you expr.	karar sizin
62	Konuşma	you can't tell anyone it's our secret expr.	kimseye söyleyemezsin bu bizim sırrımız
63	Konuşma	if it's ok with you expr.	müsaade ederseniz
64	Konuşma	it's not whether you win or lose, it's how you play the game expr.	kazanman ya da kaybetmen önemli değil, asıl olan oyunu nasıl oynadığındır
65	Konuşma	it's who you know, not what you know expr.	neyi bildiğin değil, kimi tanıdığın önemli
66	Konuşma	it's up to you expr.	ne yaparsan yap
67	Konuşma	do you think it's funny? expr.	komik olduğunu mu düşünüyorsun?
68	Konuşma	it's up to you expr.	karar senin
69	Konuşma	it's nice to have you here expr.	seni burada görmek güzel
70	Konuşma	it's great to hear from you expr.	sesini duymak güzel
71	Konuşma	it's so boring here without you expr.	sen yokken çok sıkıcı burası
72	Konuşma	it's so boring here without you expr.	sensiz çok sıkıcı burası
73	Konuşma	it's up to you expr.	sana kalmış
74	Konuşma	it's so nice to see you hanging around again expr.	seni yeniden buralarda takılırken görmek çok güzel
75	Konuşma	it's been nice talking to you expr.	seninle konuşmak güzeldi
76	Konuşma	it's up to you expr.	son karar sizin
77	Konuşma	it's nice to meet you expr.	seni tanıdığıma sevindim
78	Konuşma	it's so good to see you again expr.	sizi yeniden görmek ne güzel
79	Konuşma	it's a pleasure to meet you expr.	sizinle tanışmak bir zevk
80	Konuşma	it's nice to see you expr.	seni görmek güzel
81	Konuşma	it's been good to talk to you expr.	seninle konuşmak güzeldi
82	Konuşma	it's up to you expr.	siz bilirsiniz
83	Konuşma	we know it's you expr.	siz olduğunuzu biliyoruz
84	Konuşma	it's good to see you here expr.	seni burada görmek güzel
85	Konuşma	it's just a matter of time before they find you expr.	seni burada bulmaları an meselesi
86	Konuşma	it's good to see you again expr.	seni tekrar görmek güzel
87	Konuşma	it's not like you have a choice expr.	seçeneğin yok
88	Konuşma	I think it's for you expr.	sanırım bu senin için (telefon/mektup vb)
89	Konuşma	it's good to see you expr.	sizi gördüğüme çok sevindim
90	Konuşma	it's so boring here without you expr.	sensiz burası çok sıkıcı
91	Konuşma	we know it's you expr.	sen olduğunu biliyoruz
92	Konuşma	why do you think it’s so popular? expr.	sence neden bu kadar popüler?
93	Konuşma	it's very kind of you to ask expr.	sorman büyük bir incelik
94	Konuşma	it's good to have you here expr.	seni burada görmek güzel
95	Konuşma	it's good to see you again expr.	seni yeniden görmek güzel
96	Konuşma	it's up to you expr.	senin bileceğin iş
97	Konuşma	it's good to meet you expr.	sizinle tanışmak güzel
98	Konuşma	it's good to hear from you expr.	sesini duymak güzel
99	Konuşma	it's been nice chatting with you expr.	seninle sohbet etmek güzeldi
100	Konuşma	I know it's you expr.	sen olduğunu biliyorum
101	Konuşma	it's good to see you expr.	sizi gördüğüme çok mutlu oldum
102	Konuşma	it's up to you expr.	senin sorumluluğunda
103	Konuşma	it's nice to see you too expr.	seni de yeniden görmek güzeldi
104	Konuşma	it's nice to hear from you again expr.	senden tekrar haber alma çok güzel
105	Konuşma	if it's all right with you expr.	senin için bir mahsuru yoksa
106	Konuşma	it's good to see you again expr.	seni tekrar gördüğüme sevindim
107	Konuşma	it's an honor to meet you expr.	sizinle tanışmak bir şerefti
108	Konuşma	it's not you expr.	sorun sende değil
109	Konuşma	it's good to hear from you expr.	senden haber almak güzel
110	Konuşma	it's good to see you expr.	seni gördüğüme sevindim
111	Konuşma	it's good to meet you expr.	sizi tanımak güzel
112	Konuşma	it's been nice knowing you expr.	seni tanımak güzeldi
113	Konuşma	it's not like you have a choice expr.	seçme lüksün yok
114	Konuşma	it's very sweet of you to ask expr.	sorman büyük bir incelik
115	Konuşma	it's not my place to criticize you expr.	seni eleştirmek bana düşmez
116	Konuşma	if it's ok by you expr.	senin için sakıncası yoksa
117	Konuşma	do you think it's going to be fun? expr.	sence eğlenceli olacak mı?
118	Konuşma	It's been good talking to you expr.	seninle konuşmak güzeldi
119	Konuşma	it's up to you expr.	sana bağlı
120	Konuşma	why do you think it’s so popular? expr.	sence niye bu kadar popüler?
121	Konuşma	it's good to see you expr.	seni görmek güzel
122	Konuşma	it's good to see you expr.	sizi gördüğüme mutlu oldum
123	Konuşma	it's great to hear from you expr.	senden haber almak güzel
124	Konuşma	it's great to see you expr.	sizi görmek çok güzel
125	Konuşma	it's good to see you expr.	sizi gördüğüme sevindim
126	Konuşma	it's good to see you expr.	sizi görmek güzel
127	Konuşma	just want to make sure it's you expr.	sen olduğundan emin olmak istedim
128	Konuşma	it's not you it's me expr.	sorun sende değil bende
129	Konuşma	it's a shame what happened to you expr.	sana olanlar utanç verici
130	Konuşma	it's good to meet you expr.	tanıştığıma memnun oldum
131	Konuşma	it's entirely up to you expr.	tamamen kendi takdirinize kalmış
132	Konuşma	it's nice to meet you expr.	tanıştığımıza memnun oldum
133	Konuşma	I hope it's ok with you expr.	umarım senin için bir sakıncası yoktur
134	Konuşma	you don't know where it's been expr.	(genelde anneler çocuklarına yerden aldıkları şeyler için söylerler) kim bilir neyin nesi/ kimin ayağı/eli değdi
135	Konuşma	what if it's you? (the next winner) expr.	(piyango) ya çıkarsa
136	Konuşma	I hope it's ok with you expr.	umarım sizin için bir sakıncası yoktur
137	Konuşma	it's nice of you to come by expr.	uğraman çok hoş