Geçmiş

in touch with

"in touch with" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	in touch with ed.	-den haberdar

"in touch with" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 98 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	get in touch with f.	ilişki kurmak
2	Genel	get in touch with f.	temas etmek
3	Genel	get in touch with f.	bağlantı kurmak
4	Genel	be in touch with f.	temasta bulunmak
5	Genel	get in touch with f.	irtibat kurmak
6	Genel	get in touch with f.	temasa geçmek
7	Genel	stay in touch with f.	iletişim halinde bulunmak
8	Genel	keep in touch with f.	ile teması sürdürmek
9	Genel	keep in touch with f.	ile ilişkiyi koparmamak
10	Genel	keep in touch with f.	bağlantıyı koparmamak
11	Genel	be in touch with f.	ile ilişkiyi koparmamak
12	Genel	be in touch with f.	ile teması sürdürmek
13	Genel	be in touch with f.	bağlantıyı koparmamak
14	Genel	get in touch with f.	bağlantıya geçmek
15	Genel	get in touch with f.	ile temasa geçmek
16	Genel	be in touch with f.	irtibat halinde olmak
17	Genel	get in touch (with) f.	bağlantı kurmak
18	Genel	get in touch (with) f.	başvurmak
19	Genel	get in touch (with) f.	ilişki kurmak
20	Genel	get in touch (with) f.	temasa geçmek
21	Genel	keep in touch with f.	bilgi almak
22	Genel	keep in touch with f.	sürekli temasta olmak
23	Genel	be put in touch with someone f.	birilerine yönlendirilmek
24	Genel	be put in touch with someone f.	birisine yönlendirilmek
25	Genel	be in touch with f.	iletişim halinde olmak
26	Genel	be in touch with f.	iletişim içerisinde olmak
27	Genel	be in touch with f.	iletişimde olmak
28	Genel	be in touch with f.	iletişim içinde olmak
29	Genel	get in touch with someone f.	birisiyle temasa geçmek
30	Genel	keep in touch with f.	iletişimde kalmak
31	Genel	stay in touch with f.	temas halinde olmak
32	Genel	stay in touch with f.	bağlantı halinde olmak/bulunmak
33	Genel	stay in touch with one's friends f.	arkadaşlarıyla iletişimde olmak
34	Genel	stop getting/keeping in touch (with) f.	iletişimi kesmek
35	Genel	in touch with nature zf.	doğayla iç içe
Phrasals
36	Öbek Fiiller	get someone in touch with someone f.	görüştürmek
Phrases
37	İfadeler	in touch with (someone) expr.	(biriyle) iletişim içinde/halinde
38	İfadeler	in touch with (someone) expr.	(biriyle) haberleşme içinde/halinde
39	İfadeler	in touch with (someone) expr.	(biriyle) temas halinde
40	İfadeler	in touch with (someone) expr.	(biriyle) bağlantıda
41	İfadeler	in touch with (someone) expr.	(biriyle) kopmamış
42	İfadeler	in touch with (someone) expr.	(biriyle) irtibat halinde
43	İfadeler	in touch with (someone) expr.	(biriyle) temasta
44	İfadeler	in touch with (something) expr.	(bir şeyden) haberdar
45	İfadeler	in touch with (something) expr.	(bir şeyin) farkında
46	İfadeler	in touch with (something) expr.	(bir şeyi) takipte
47	İfadeler	in touch with (something) expr.	(bir şeye) duyarlı
Idioms
48	Deyim	keep in touch with someone f.	birisi ile bağlantıda olmak
49	Deyim	put someone in touch with someone f.	biriyle temasa geçirmek
50	Deyim	put someone in touch with someone f.	biriyle temas kurmasını sağlamak
51	Deyim	stay in touch with someone f.	birisi ile temas halinde olmak
52	Deyim	remain in touch with someone f.	birisi ile temas halinde olmak
53	Deyim	keep in touch with someone f.	birisi ile temas halinde olmak
54	Deyim	remain in touch with someone f.	birisi ile bağlantıda olmak
55	Deyim	stay in touch with someone f.	birisi ile bağlantıda olmak
56	Deyim	be in touch (with something) f.	(bir şeyden) haberdar olmak
57	Deyim	be in touch (with something) f.	(bir şeyi) takip etmek
58	Deyim	be in touch (with somebody) f.	(biriyle) temas halinde olmak
59	Deyim	be in touch (with somebody) f.	(biriyle) iletişim halinde olmak
60	Deyim	be in touch (with somebody) f.	(biriyle) bağlantıda olmak
61	Deyim	keep in touch (with somebody) f.	(biriyle) temas halinde olmak
62	Deyim	keep in touch (with somebody) f.	(biriyle) iletişim halinde olmak
63	Deyim	keep in touch (with somebody) f.	(biriyle) bağlantıda olmak
64	Deyim	be in touch with (someone) f.	(biriyle) temas halinde olmak/temas kurmak
65	Deyim	be in touch with (someone) f.	(biriyle) iletişim halinde olmak/iletişim kurmak
66	Deyim	be in touch with (someone) f.	(biriyle) bağlantıda olmak/bağlantıya geçmek
67	Deyim	be in touch with (something) f.	(bir şeyden) haberdar olmak
68	Deyim	be in touch with (something) f.	(bir şeyin) farkında olmak
69	Deyim	be in touch with (something) f.	(bir şeyle) ilgili duyarlı olmak
70	Deyim	be in touch (with something) f.	(bir şeyden) haberdar olmak
71	Deyim	be in touch (with something) f.	(bir şeyi) takip etmek
72	Deyim	be in touch (with something) f.	(bir şeyden) kopmamak
73	Deyim	be in touch (with something) f.	(bir şeyden) haberdar olmak
74	Deyim	be in touch (with something) f.	(bir şeyi) takip etmek
75	Deyim	get in touch (with one) f.	(biriyle) bağlantı/irtibat kurmak
76	Deyim	get in touch (with one) f.	(biriyle) temasa geçmek
77	Deyim	get in touch with (something) f.	(bir şeye) karşı duyarlı hale gelmek
78	Deyim	get in touch with (something) f.	(bir şeyin) farkında olmak
79	Deyim	get in touch with (something) f.	(bir şeyle) ilgili hassas olmak
80	Deyim	get in touch with somebody/something f.	biriyle/bir şeyle bağlantı/irtibat kurmak
81	Deyim	get in touch with somebody/something f.	biriyle/bir şeyle temasa geçmek
82	Deyim	put (one) in touch with (someone or something) f.	(birini biriyle/bir şeyle) iletişime/irtibata geçirmek
83	Deyim	put (one) in touch with (someone or something) f.	(birini biriyle/bir şeyle) temasa geçirmek
84	Deyim	put (one) in touch with (someone or something) f.	(birinin biriyle/bir şeyle) temas kurmasını sağlamak
85	Deyim	put (one) in touch with (someone or something) f.	(birini birine/bir şeye) yönlendirmek
86	Deyim	put in touch with f.	-e yönlendirmek
87	Deyim	put in touch with f.	ile temasa geçirmek
88	Deyim	put in touch with f.	ile temas kurmasını sağlamak
89	Deyim	put somebody in touch with somebody/something f.	birini biriyle/bir şeyle irtibata/iletişime geçirmek
90	Deyim	put somebody in touch with somebody/something f.	biriyle biri/bir şey arasında iletişim kurmak
91	Deyim	put somebody in touch with somebody/something f.	birini birine/bir şeye yönlendirmek
92	Deyim	put somebody in touch with somebody/something f.	biriyle birini/bir şeyi temasa geçirmek
93	Deyim	put somebody in touch with somebody/something f.	birinin biriyle/bir şeyle temas kurmasını sağlamak
94	Deyim	remain in touch with (one) f.	(biriyle) temas halinde olmak
95	Deyim	remain in touch with (one) f.	(biriyle) bağlantıda olmak
96	Deyim	remain in touch with (one) f.	(biriyle) iletişimi sürdürmek/koparmamak
Speaking
97	Konuşma	we will get in touch with you shortly expr.	size kısa süre içinde döneceğiz
98	Konuşma	we will get in touch with you shortly expr.	size hemen döneceğiz