Geçmiş

in time (with someone or something)

"in time (with someone or something)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrases
1	İfadeler	in time (with someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde
2	İfadeler	in time (with someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) ritmine uyan
3	İfadeler	in time (with someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) zamanlaması tutan
4	İfadeler	in time (with someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) senkronize
5	İfadeler	in time (with someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) aynı zamanlamada
6	İfadeler	in time (with someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamış

"in time (with someone or something)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Idioms
1	Deyim	keep in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
2	Deyim	keep in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) zamanına uymak
3	Deyim	keep in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
4	Deyim	keep in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini tutturmak
5	Deyim	keep in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) zamanlamasını tutturmak
6	Deyim	march in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritminde yürümek
7	Deyim	march in time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronize yürümek
8	Deyim	march in time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde yürümek
9	Deyim	march in time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı zamanlamada yürümek
10	Deyim	march in time (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) ayak uydurmak
11	Deyim	march in time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) uygun adım yürümek
12	Deyim	march in time (with someone or something) f.	adımlarını (birine/bir şeye) uydurarak yürümek
13	Deyim	be in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmine uymak
14	Deyim	be in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
15	Deyim	be in time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) zamanlaması tutmak
16	Deyim	be in time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak
17	Deyim	be in time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde olmak
18	Deyim	get in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmine uymak
19	Deyim	get in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak