in short - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

in short

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"in short" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
in short zf. kısacası
in short zf. özetle
General
in short zf. sözün kısası
in short zf. yani
in short zf. kısaca
in short zf. uzun lafın kısası
in short zf. hulasa
in short zf. velhasıl
in short zf. açıkçası
in short zf. uzatmayalım
in short zf. uzun sözün kısası
in short zf. velhasıl kelam
in short zf. muhtasar olarak
in short zf. özetlersek
in short zf. özetleyecek olursak
in short zf. muhasebe hesaplarında iç sütunda
Phrases
in short zf. kısaca
in short zf. kısacası
in short zf. özet olarak
in short zf. az ve öz olarak
in short zf. birkaç sözcükle/kelimeyle
in short zf. tek kelimeyle
in short zf. yani
in short zf. sözün kısası
Colloquial
in short expr. kısaca özetlemek gerekirse
in short expr. lafı toparlamak gerekirse
Ottoman Turkish
in short zf. hülasa

"in short" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

İngilizce Türkçe
General
be in short supply f. az miktarda bulunmak
be in short supply f. az bulunmak
be in short supply f. az olmak
get to the top of one's field in a very short time f. çok kısa zamanda alanında en üste/tepeye çıkmak/ulaşmak
be in short supply f. zor bulunmak
in short order zf. hemen
in a short time zf. ha bugün ha yarın
in short supply zf. kıt
in short order zf. çarçabuk
in short order zf. çabuk
in the short run zf. kısa vadede
in short course zf. kısaca
in the short term zf. kısa vadede
in short order zf. çabucak
in a short time zf. dünden bugüne
in short supply zf. yetersiz
in the short haul zf. kısa vadede
in a very short time zf. kaşla göz arasında
in the short term zf. kısa dönemde
in a short time zf. kısa sürede
in the short term zf. kısa vadede/süreliğine
in a short span of time zf. kısa sürede
in a short span of time zf. kısa süre içinde
in a short span of time zf. kısa zamanda
Phrases
in a short while expr. kısa bir süre içerisinde
Idioms
be in the short strokes f. zor bir dönemin/durum sonuna yaklaşmış olmak
be in the short strokes f. uzun bir dönemin/durumun sonuna yaklaşmış olmak
be in the short strokes f. zor/uzun bir dönemin sonlarında olmak
be in the short strokes f. yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek/gelmiş olmak
be in the short strokes f. çoğu gitmiş azı kalmış olmak
be in the short strokes f. meşakkatli/yorucu bir şeyin son safhalarında olmak
be in the short strokes f. zahmetli bir şeyi bitirmek üzere olmak
be in the short strokes f. zahmetli bir şeyin sonuna yaklaşmak
be in the short strokes f. yorucu/zor bir dönemin son aşamasına girmek
in the short run expr. çok yakında
in the short haul expr. çok yakında
in the short run expr. kısa vadede
in the short haul expr. kısa vadede
in short supply expr. (yoğun talepten dolayı) az sayıda bulunan
in short pants expr. tecrübesiz
in short pants expr. toy
in short pants expr. küçük, kısa pantolonla gezen
in short pants expr. çocuk
in short pants expr. yeni yetme
in short pants expr. acemi
in short pants expr. ergen
Trade/Economic
in short supply i. arz yetersizliği
increase in short term foreign sources i. kısa vadeli borçlarda artış
cash received from increase in short term liabilities i. kısa vadeli yabancı kaynak artışlardan sağlanan nakit
decrease in short term liabilities i. kısa vadeli borçlarda azalış
in a short time expr. kısa mühlette
Math
long and short waves propagating in a continuous medium i. sürekli ortamda yayılan uzun ve kısa dalgalar