Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ilhamlı | inspired s. | ||
Tom didn't seem to be as inspired as Mary seemed to be. Tom, Mary kadar ilhamlı gibi görünmüyordu. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ilhamlı bir biçimde | inspiredly zf. |
Theatre | ||
Tiyatro | istekli veya ilhamlı bir şekilde oynamak | wail f. |