Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ilgili şey
"ilgili şey"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
ilgili şey
beam
i.
"ilgili şey"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
politika ile ilgili her şey
political life
i.
2
Genel
ilgili olan kimse/şey
relater
i.
3
Genel
hatıralarla ilgili şey
reminiscent
i.
4
Genel
hayaletler ile ilgili şey
spookery
i.
5
Genel
tahrip eden şey ile ilgili
eradicant
s.
6
Genel
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan bir şey ile ilgili
hang-on
s.
7
Genel
bir şey ile aşırı ilgili olan
haunted
s.
8
Genel
belirli bir konsept ile ilgili şey anlamına gelen son ek
-ing
snk.
9
Genel
belirli bir kavram ile ilgili şey anlamına gelen son ek
-ing
snk.
Phrasals
10
Öbek Fiiller
birini bir şey ile ilgili azarlamak
scold someone about something
f.
11
Öbek Fiiller
başkalarına bilgilerinin ya da statülerinin daha yüksek olmalarından ötürü (fikirlerine katılmasanız bile) sizinle ilgili karar almalarına ya da size bir şey yaptırmalarına müsaade etmek
defer to someone
f.
12
Öbek Fiiller
yeni bir şey ile ilgili birinin görüşlerine başvurmak
try something on with someone
f.
13
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) ile ilgili üzüntüsünü/acısını dile getirmek
weep for (someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkındaki son gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olmak
stay up on (something
f.
15
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check in on (someone or something)
f.
16
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check on (someone or something)
f.
17
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check up on (someone or something)
f.
Phrases
18
İfadeler
(biri/bir şey) ile ilgili olarak
so far as (someone or something) is concerned
expr.
Colloquial
19
Konuşma Dili
(biriyle/bir şeyle) ilgili ters giden şey olmak
be the matter (with someone or something)
f.
20
Konuşma Dili
her şey zamanlamayla ilgili
timing is everything
expr.
Idioms
21
Deyim
bir işle ilgili paradan başka bir şey düşünmeyen kimse
a bean counter
i.
22
Deyim
bir şey ile ilgili her şeyi bilmek
know all the angles
f.
23
Deyim
bir şey ile ilgili şikayeti olmak
have a beef with something
f.
24
Deyim
(özellikle bir kitabın) (içinde) ile ilgili herhangi bir şey (bilgi) olmamak
have nothing on someone or something
f.
25
Deyim
iş yeri dışında mesleği ile ilgili bir şey yapmak/görüş bildirmek
wear (one's particular profession's) hat
f.
26
Deyim
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
take a firm line (on or against something)
f.
27
Deyim
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
take a firm line/stand (on/against something)
f.
28
Deyim
birinin aklına (biriyle/bir şeyle ilgili) bir şey/fikir sokmak
put a bee in someone's bonnet (about someone or something)
f.
29
Deyim
(biri/bir şey ile ilgili/üzerinde) mucizeler yaratmak
work miracles (for/on/with somebody/something)
f.
30
Deyim
(biri/bir şey ile ilgili/üzerinde) mucizeler yaratmak
work wonders (for/on/with somebody/something)
f.
31
Deyim
(biri/bir şey ile ilgili/üzerinde) mucizeler yaratmak
do wonders (for/on/with somebody/something)
f.
32
Deyim
(biri/bir şey ile ilgili/üzerinde) mucizeler yaratmak
do miracles (for/on/with somebody/something)
f.
33
Deyim
(biriyle/bir şeyle) ilgili bir şey diyememek
have no words for (someone or something)
f.
34
Deyim
(bir şey) ile ilgili yardım etmek
lend a hand with (something)
f.
35
Deyim
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
take a firm stand (on or against something)
f.
36
Deyim
(bir şey) ile ilgili sert/katı bir tavır takınmak
take a stand on (something)
f.
37
Deyim
(bir şey) ile ilgili tutumundan vazgeçmemek
take a stand on (something)
f.
38
Deyim
bir şey yapmakla çok ilgili
keen on doing something
s.
39
Deyim
(üzerine/ile ilgili) çok şey yazılıp çizildi
much ink has been spilled (on/over something)
expr.
40
Deyim
(üzerine/ile ilgili) çok şey yazıldı
much ink has been spilled (on/over something)
expr.
Speaking
41
Konuşma
bu konuyla ilgili bir şey biliyor musun?
do you know anything about this?
expr.
42
Konuşma
bununla ilgili bir şey biliyor musunuz?
do you know anything about this?
expr.
43
Konuşma
bununla ilgili bir şey biliyor musun?
do you know anything about this?
expr.
44
Konuşma
bununla ilgili bir şey biliyor musun diye merak etmiştim
I was just wondering if you knew anything about that
expr.
45
Konuşma
bununla ilgili bir şey duydun mu?
did you hear anything about that?
expr.
46
Konuşma
bu konuyla ilgili bir şey biliyor musunuz?
do you know anything about this?
expr.
47
Konuşma
ben dahil hiç kimse bu konuyla ilgili bir şey yapmıyor
nobody including me is doing anything about it
expr.
48
Konuşma
sana kendimle ilgili söylemediğim bir şey var
there's something that I didn't tell you about myself
expr.
Chemistry
49
Kimya
tiyosülfürik asitten türetilmiş herhangi bir şey ile ilgili
thiosulphuric
s.
50
Kimya
tiyosülfürik asitten türetilmiş herhangi bir şey ile ilgili
thiosulfuric
s.
51
Kimya
bir şey ile izometrik, polimerik veya ilgili olan anlamı veren bir ön ek
meta-
ök.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ilgili şey
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy