ileri süren - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ileri süren



"ileri süren" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Law
ileri süren proponent s.

"ileri süren" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir şeyin sahtesini yapıp orijinal olduğunu ileri süren kimse forger i.
insanlığın adem-öncesi bir başlangıcı olduğunu ileri süren dini görüş preadamism i.
ileri süren kimse assertor i.
(kanıt) ileri süren kişi adducer i.
doğadaki hareketin çeşitli biçimlerinin tek bir gücün tezahürleri olduğunu ileri süren kuram monodynamism i.
doğaüstü kişi veya olayların insanın hayal gücünden kaynaklandığını ileri süren görüşe bağlı kimse mythicist i.
maddenin doğasının tüm fenomenlerin kaynağı olduğunu ileri süren doktrin pamphysicism i.
mitlerin gerçek olay veya kişiler üzerine kurulduğunu ileri süren teoriyle açıklamak euhemerize f.
mitlerin gerçek olay veya kişiler üzerine kurulduğunu ileri süren teoriyle açıklamak euhemerise f.
veya ile birbirine bağlanmış ayrışık seçenekleri ileri süren disjunctive s.
Law
bir grup borçlunun toplam borçtan belirli oranlarda sorumlu olduğunu ileri süren bir kavram division i.
Medical
(kan biliminde) kan hücrelerinin iki tür kök hücreden meydana geldiğini ileri süren teori dualism i.
Psychology
kişinin varlığının düşünmesiyle bağlantılı olduğunu ileri süren bir felsefi ilke cogito i.
bilinçli tüm tecrübelerimizin temelinde duyuların yattığını ileri süren psikoloji sistemi sensationism i.
Chemistry
elementlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin, atom ağırlıklarının periyodik fonksiyonları olduğunu ileri süren yasa mendeléeff's law i.
Biology
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi theory of punctuated equilibrium i.
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi punctuated equilibrium i.
hayvan ve bitkilerin düşük formlardan daha yüksek formlara geçme gücüne sahip olduklarını ileri süren bir doktrin development theory i.
Astronomy
her gezegenin yörüngesinin odak noktasında güneş'in bulunduğu bir elips şeklinde olduğunu ileri süren bir yasa kepler's first law i.
Social Sciences
toplumda tek bir baskın kültür yerine çok sayıda kültürü kapsamak gerektiğini ileri süren teoriye ait veya ilişkin multicultural s.
Religious
tanrısal doğaya sezgisel bilgi ile ulaşılabileceğini ileri süren bakış açısı theosophism i.
ekmek ve şarabın isa mesih'in bedenine ve kanına dönüştüğünü ileri süren ortaçağ teolojik doktrini transaccidentation i.
manastır yerine kurucusuna daha sıkı bağlı olduğunu ileri süren bir fransiskan tarikatı kolu observantine i.
manastır yerine kurucusuna daha sıkı bağlı olduğunu ileri süren bir fransiskan tarikatı kolundan olan rahip observantine i.
isa'nın bedeni ve kanının komünyondaki ekmek ve şarabın özüyle aynı anda var olduğunu ileri süren öğreti consubstantiation i.
manastır yerine kurucusuna daha sıkı bağlı olduğunu ileri süren fransiskan tarikatı koluna ait veya ilgili observantine s.
Philosophy
tanrısal doğaya sezgisel bilgi ile ulaşılabileceğini ileri süren bakış açısına inanan kimse theosopher i.
maddenin canlı olduğunu veya madde ile hayatın birbirinden ayrılmazlığını ileri süren düşünüş panvitalism i.
maddenin canlı olduğunu veya madde ile hayatın birbirinden ayrılmazlığını ileri süren düşünüş hylozoism i.
tanrısal doğaya sezgisel bilgi ile ulaştığını ileri süren bakış açısı theosophy i.
bilimin görevinin olaylara nedensel açıklamalar getirmek olduğunu ileri süren görüş mechanism i.
belirli ahlaki gerçeklerin kişilerin tutumlarından bağımsız olarak var olduğunu ileri süren bir meta-etik doktrin objectivism i.
tüm bilgimizin kökeninin duyularda ve duyumlarda yattığını ileri süren öğreti sensationism i.
Geology
doğada yaşanan olayların derece derece yaşanmadığını savunan bunların çok büyük değişikliklerle meydana geldiğini ileri süren eski bir düşünce sistemi catastrophism i.