Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ile gelmek
"ile gelmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
ile gelmek
come with
f.
2
Öbek Fiiller
ile gelmek
roll up in
f.
"ile gelmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ile bir araya gelmek
rub elbows with
f.
2
Genel
banliyödeki ev ile şehirdeki işyeri arasında her gün gidip gelmek
commute
f.
3
Genel
ayağı ile gelmek
come of one's own accord
f.
4
Genel
araba ile gelmek
come by car
f.
5
Genel
(alkolün etkisi ile) keyfe gelmek
lubricate
f.
6
Genel
(alkolün etkisi ile) keyfe gelmek
lubricitate
f.
7
Genel
sürtünme ile toz haline gelmek
grind
f.
8
Genel
kararlılık ile üstesinden gelmek
overpress
f.
9
Genel
vaaz ile üstesinden gelmek
outpreach
f.
10
Genel
başka bir maddenin etkisi ile kuru ve sert hale gelmek
season
f.
11
Genel
(özellik) ile birlikte gelmek
come
f.
12
Genel
ile denk gelmek
coincide
f.
Phrasals
13
Öbek Fiiller
ile gelmek/uğramak
run over with something
f.
14
Öbek Fiiller
ile bir araya gelmek
get together with
f.
15
Öbek Fiiller
(ev ile iş) (iki şehir/yer vb) arasında gidip gelmek
commute between
f.
16
Öbek Fiiller
gemi, tekne ile bir yere gelmek/varmak
sail into
f.
17
Öbek Fiiller
ile galeyana gelmek
boil with
f.
18
Öbek Fiiller
ile uzağa gelmek/gitmek
come away with
f.
19
Öbek Fiiller
ile birlikte gelmek
come with
f.
20
Öbek Fiiller
ile yeniden bir araya gelmek
reunite with
f.
Idioms
21
Deyim
ile aynı düzeye gelmek
get up with
f.
22
Deyim
yaşam ile ölüm arasında gidip gelmek
hover between life and death
f.
23
Deyim
(birinci ile arasında) açık ara ikinci olmak/gelmek
be a poor second [uk]
f.
24
Deyim
(birinci ile arasında) çok büyük bir farkla ikinci gelmek
be a poor second [uk]
f.
25
Deyim
(birinci ile arasında) açık ara ikinci olmak/gelmek
come a poor second [uk]
f.
26
Deyim
(birinci ile arasında) çok büyük bir farkla ikinci gelmek
come a poor second [uk]
f.
27
Deyim
ile burun buruna gelmek
come within an ace of
f.
28
Deyim
ile bir araya gelmek
throw in with
f.
29
Deyim
başarılı yürütme ile üstesinden gelmek
pick apart
f.
Computer
30
Bilgisayar
(donanım veya yazılım) geçici süre ile işletilemez hale gelmek
freeze
f.
Baseball
31
Beysbol
(topa yavaşça vuran vurucu) yerinden çıkarak atıcı ile yüz yüze gelmek
square around
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ile gelmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy