ideally - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ideally

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"ideally" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 11 sonuç

İngilizce Türkçe
General
ideally zf. ideal olarak
ideally zf. birlikte
ideally zf. en iyi şekilde
ideally zf. tercihen
ideally zf. fikirsel olarak
ideally zf. zihinsel olarak
ideally zf. hayali olarak
ideally zf. düşünce yolu ile
ideally zf. ideal olan uyarınca
ideally zf. standart nitelik doğrultusunda
ideally zf. klasik olarak

"ideally" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
be well, ideally, better placed for something/to do something f. bir şey için/bir şeyi yapmak için iyi, ideal, daha iyi konumda olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. bir şey için/bir şeyi yapmak için iyi bir fırsatı/şansı olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. bir şey için/bir şeyi yapmak için uygun konumda/yerde olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. yeri güzel, uygun, iyi olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. yeri rahat, elverişli, yakın olmak
ideally suited s. biçilmiş kaftan
Idioms
be ideally placed f. doğru bir yerde olmak
be ideally placed f. doğru bir yeri olmak
be ideally placed f. doğru bir konumda olmak
be ideally placed f. doğru bir konumu olmak
be ideally placed f. doğru/ideal bir pozisyonda/pozisyonu olmak
be ideally placed f. doğru bir yere/konuma/pozisyona sahip olmak
be ideally placed f. doğru bir yer/konum/pozisyon olmak
be ideally placed f. tam yerinde olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. avantajlı, iyi bir konumda olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. ideal, elverişli bir konumda olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. konumu iyi, uygun olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. yeri iyi, uygun olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. iyi, uygun yerde olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. iyi, uygun bir konumda olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. iyi, uygun konumlandırılmış olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something f. iyi yere dükkan açmış olmak