iddialı - Türkçe İngilizce Sözlük

iddialı

"iddialı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
iddialı assertive s.
For the first time, the European Union adopted an assertive stance, with which it seemed rather comfortable.
Avrupa Birliği ilk kez, oldukça rahat göründüğü iddialı bir tutum benimsedi.

More Sentences
General
iddialı assertive s.
Tom said that Mary was assertive.
Tom, Mary'nin iddialı olduğunu söyledi.

More Sentences
iddialı pretentious s.
Tom is fairly pretentious.
Tom oldukça iddialı.

More Sentences
Trade/Economic
iddialı ambitious s.
Today you have put before us the salient points of the Laeken Declaration, which is to be ambitious in its scope.
Bugün önümüze, kapsamı itibariyle iddialı olması gereken Laeken Deklarasyonunun önemli noktalarını koydunuz.

More Sentences
General
iddialı arty s.
iddialı disputed s.
iddialı mighty s.
iddialı artsy s.
iddialı high-brow s.
iddialı demanding s.
iddialı ostentatious s.
iddialı challenging s.
iddialı splashy s.
iddialı tinsel s.
iddialı highfalutin s.
iddialı highfaluting s.
iddialı high-flown s.
iddialı overblown s.
iddialı cockish s.
iddialı pretensive s.
Colloquial
iddialı bodacious s.

"iddialı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

Türkçe İngilizce
General
iddialı hedef ambitious target i.
We are much too far from the ambitious targets set in Lisbon three years ago.
Üç yıl önce Lizbon'da belirlenen iddialı hedeflerden çok uzaktayız.

More Sentences
ucuz ve iddialı kimse tinhorn i.
iddialı anlatım ampullosity i.
iddialı konuşma gibberish i.
iddialı ekip pride i.
iddialı tarzı olan kimse pranker [obsolete] i.
iddialı konuşmak talk assertively f.
iddialı konuşmak talk pretentiously f.
bir şeyde iddialı olmak be assertive about something f.
fazla iddialı konuşmak bespout f.
iddialı giysiler giydirmek dude f.
kıvırtarak iddialı bir biçimde yürümek slommock [dialect] f.
iddialı (sporda) challenging s.
iddialı davranan high-toned s.
iddialı bir proje için yetersiz olan icarian s.
itici seviyede iddialı overassertive s.
ucuz, iddialı ve zevksiz flash s.
iddialı bir şekilde assertively zf.
iddialı bir biçimde artily zf.
iddialı bir surette tendentiously zf.
iddialı bir şekilde asseveratingly zf.
Phrasals
vaaz verir gibi (iddialı şekilde) konuşmak spout off about something f.
vaaz verir gibi (iddialı şekilde) konuşmak spout off f.
Colloquial
çok iddialı/gösterişli piss elegant s.
Idioms
iddialı/gösterişli giyinmiş kişi mrs. astor's pet horse [old-fashioned] i.
iddialı/gösterişli giyinmiş kişi mrs. astor's plush horse [old-fashioned] i.
ucuz ve iddialı kumarbaz tinhorn gambler i.
iddialı bir istekten geri adım atmak pull in one's horns f.
Textile
iddialı görüntü tinselry i.
Sport
(boks vb. şampiyonalar için) iddialı sporcu challenger i.
Wagering
iddialı yarış claimer i.
iddialı yarışta yer alan at claimer i.
iddialı yarış claiming race i.