Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
ibaret
"ibaret"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrases
1
İfadeler
ibaret
nothing more than
expr.
"ibaret"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
durum bundan ibaret
be much more the case
i.
2
Genel
birkaç ince daldan ibaret dayak aleti
rod
i.
3
Genel
peluşdan ibaret olma
plushness
i.
4
Genel
yalnızca unvandan ibaret olma
titularity
i.
5
Genel
ibaret olmak
consist
f.
6
Genel
ibaret olmak
be made up of
f.
7
Genel
ibaret olmak
consist of
f.
8
Genel
ibaret olmak
be made up
f.
9
Genel
-den ibaret olmak
be composed of
f.
10
Genel
-den ibaret olmak
consist of
f.
11
Genel
tatsız laftan ibaret
platitudinal
s.
12
Genel
tatsız laftan ibaret
platitudinous
s.
13
Genel
sayılardan ibaret
numeral
s.
14
Genel
-den ibaret
composed of
s.
15
Genel
piksellerden ibaret
pixelated
s.
16
Genel
ottan ibaret
grassy
s.
17
Genel
çayırdan ibaret
grassy
s.
Phrasals
18
Öbek Fiiller
(bir şeyden) ibaret olmak
consist of (something)
f.
Phrases
19
İfadeler
sadece varsayımdan ibaret olan şey
a matter of conjecture
i.
20
İfadeler
bundan ibaret
that’s about it
expr.
Proverb
21
Atasözü
hayat eğlenceden ibaret değildir
life is not beer and skittles
22
Atasözü
hayat eğlenceden ibaret değildir
not all beer and skittles
23
Atasözü
hayat sadece yemekten ibaret değildir
man cannot live by bread alone
24
Atasözü
hayat sadece yemekten ibaret değildir
man does not live by bread alone
Colloquial
25
Konuşma Dili
saçmalıktan ibaret
a load of (old) rubbish, nonsense, etc.
i.
26
Konuşma Dili
sadece kaloriden ibaret yiyecek
empty calories
i.
27
Konuşma Dili
yakışıklılıktan ibaret
face man
i.
28
Konuşma Dili
(birinin) bütün hayatı bir şeyden ibaret olmak
be (one's) life
f.
29
Konuşma Dili
sadece (isimden) ibaret olmak
be so much/many (something)
f.
30
Konuşma Dili
'-den ibaret olmak
be comprised of
f.
31
Konuşma Dili
(bir şeyden) ibaret olmak
be comprised of (something)
f.
32
Konuşma Dili
(bir şeyden) ibaret olmak
be so much/many (something)
f.
33
Konuşma Dili
bir şeyden ibaret olmak
be so much/many something
f.
34
Konuşma Dili
birinden/bir şeyden ibaret
comprised of someone or something
s.
35
Konuşma Dili
(bir şeyden) ibaret
comprised of (something)
s.
36
Konuşma Dili
durum bundan ibaret
that's (just) the way it plays
expr.
37
Konuşma Dili
durum bundan ibaret
there it is
expr.
38
Konuşma Dili
saçmalıktan ibaret
a lot of hooey
expr.
39
Konuşma Dili
(bir şeyden) ibaret
nothing more than (something)
expr.
40
Konuşma Dili
durum bundan ibaret
that's the way it goes
expr.
Idioms
41
Deyim
sayılardan ibaret
numbers game
i.
42
Deyim
fazlalıktan ibaret
spare tire
i.
43
Deyim
saçmalıktan ibaret
a lot of bunk [uk]
i.
44
Deyim
sayılardan ibaret olan durum
numbers game
i.
45
Deyim
eğlenceden ibaret
moonlight and roses
i.
46
Deyim
-den ibaret olmak
boil down to
f.
47
Deyim
eğlenceden ibaret olmamak
be not all fun and games
f.
48
Deyim
eğlenceden ibaret olmamak
be not all moonlight and roses
f.
49
Deyim
birinin bütün hayatı bir şeyden ibaret olmak
be somebody's life
f.
50
Deyim
dış görünüşten/güzellikten ibaret olmamak
be not just a pretty face
f.
51
Deyim
hep eğlenceden ibaret olan şey
beer and skittles
s.
52
Deyim
saçmalıktan ibaret
a lot of baloney
expr.
53
Deyim
saçmalıktan ibaret
a lot of bunk [us]
expr.
54
Deyim
saçmalıktan ibaret
a lot of malarkey
expr.
55
Deyim
bundan ibaret
that's about all
expr.
56
Deyim
diyeceklerim budur/bundan ibaret (genellikle kendi hakkında yanlış bilgiler verirken söylenir)
that's my story and I'm sticking to it
expr.
57
Deyim
hayat hep eğlenceden ibaret değildir
life isn't all beer and skittles
expr.
58
Deyim
hayalden ibaret
(no more than) the man in the moon
expr.
59
Deyim
dış görünüşten/güzellikten ibaret değil
not just a pretty face
expr.
60
Deyim
dış görünüşten/güzellikten ibaret değil
not just another pretty face
expr.
61
Deyim
hayat hep zevk ve sefadan ibaret değildir
(life is) not all beer and skittles
expr.
62
Deyim
hayat her zaman eğlenceden ibaret değildir
(life is) not all beer and skittles
expr.
63
Deyim
saçmalıktan ibaret
a bunch of hooey [us]
expr.
64
Deyim
dış görünüşten/güzellikten ibaret değil
more than just a pretty face
expr.
Speaking
65
Konuşma
bundan ibaret
that's all
expr.
66
Konuşma
bu sizin için eğlence ve oyundan ibaret
it's all fun and games to you
expr.
67
Konuşma
durum bundan ibaret
that's just how it goes
expr.
68
Konuşma
durum bundan ibaret
that's just the way it goes
expr.
69
Konuşma
durum bundan ibaret
that's just the way it is
expr.
Law
70
Hukuk
paradan ibaret borç
pecuniary obligation
i.
Politics
71
Siyasal
yalnız unvandan ibaret
titular
i.
Aeronautic
72
Havacılık
-den ibaret
composed of
expr.
Medical
73
Medikal
doku ve kandan ibaret
histohematogenous
i.
74
Medikal
lenfosit nüvelerinden çıkarılan ve nüklein ve histondan ibaret olan bir nükleoprotein
nucleohistone
i.
Chemistry
75
Kimya
selülozdan ibaret olmayan
noncellulosic
s.
Linguistics
76
Dilbilim
a ve e harflerinden ibaret eski ingiliz rünik harfi
aesc
i.
Religious
77
Dini
(hinduizm'de) maddi dünyanın yanılsamadan ibaret olduğu düşüncesinin simgesi olan illüzyon tanrıçası
maya
i.
78
Dini
isa'nın bir ölümlüden ibaret olduğu inancı
humanitarianism
i.
Philosophy
79
Felsefe
soyut kavramların, genel kavramların, evrensellerin gerçek olmadığını, yalnızca birer addan ibaret olduklarını öne süren doktrin
terminism
i.
80
Felsefe
genel kavramların başka bir deyişle tümellerin gerçek olmadığını birer addan ibaret olduklarını öne süren realizm karşıtı felsefe akımı
nominalism
i.
81
Felsefe
fenomenal dünyanın yanılsamadan ibaret olduğunu savunan doktrin
illusionism
i.
Archaic
82
Eski Kullanım
suçlananla sanığın düello yaptırılmasından ibaret bir yargılama usulü
wager of battel
i.
Slang
83
Argo
kastan ibaret adam
musclehead
i.
84
Argo
vajinadan ibaret düşünülen kadın
beaver
i.
Modern Slang
85
Modern Argo
yaş sadece bir sayıdan ibaret
age is just a number
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ibaret
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy