Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
içinde olarak
"içinde olarak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
içinde olarak
on-board
zf.
"içinde olarak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
el işi projelerinde göz olarak kullanılan içinde oynar bir göz bebeği parçası olan plastik diskler
googly eyes
i.
2
Genel
anlaşmalı olarak bir kamyonet içinde seyahat etme
vanpool
i.
3
Genel
avuç içinde akıl çizgisine paralel olarak uzanan ve kişinin duygu dünyasını ifade ettiğine inanılan çizgi
mensal line
i.
4
Genel
avuç içinde akıl çizgisine paralel olarak uzanan ve kişinin duygu dünyasını ifade ettiğine inanılan çizgi
line of heart
i.
5
Genel
öncesinde bir parçası olarak içinde yer aldığı yayınlanmış dergi veya kitaptan sonrasında ayrı olarak tekrar basılan yazı
separatum
i.
6
Genel
(uzay araçları vb ile ilgili olarak) içinde insan bulunan
manned
s.
7
Genel
beklenti içinde olarak
expectantly
zf.
8
Genel
parantez içinde olarak
parenthetically
zf.
Phrasals
9
Öbek Fiiller
birini bir şeyin içinde/bir şey giymiş olarak gözünde canlandırmak
picture someone in something
f.
10
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içinde ölü olarak yatmak/uzanmak
repose in (something)
f.
Proverb
11
Atasözü
içinde bulunulan durum/zaman hiçbir zaman en iyi durum/zaman olarak görünmez
the golden age was never the present age
Trade/Economic
12
Ticaret/Ekonomi
dönem içinde hesapların geçici olarak kapatılması
interim closing
i.
Law
13
Hukuk
mahkumların hapishane içinde özel olarak ayrılmış odalarda ya da bölmelerde eşleriyle birlikte olabildikleri ziyaret uygulaması
conjugal visit
i.
Technical
14
Teknik
suyun doğal veya cebri olarak buhar kazanı içinde dolaşım veya sirkülasyonu
water circulation
i.
Computer
15
Bilgisayar
(nesne yönelimli programlamada) kavramsal olarak bir nesneyi diğerinin içinde tutma
containership
i.
Parasitology
16
Parazitbilim
larvaları asalak olarak böceklerin içinde yaşayan zar kanatlı böceklerin bulunduğu grup
entomophaga
i.
Chemistry
17
Kimya
zirkon içinde keşfedildiği ortaya atılan ve daha sonradan hafniyum olarak adlandırılan bir sözde element
norium
i.
18
Kimya
kömür katranı ve petrol içinde oluşan, sentetik olarak da üretilen yağlı bir hidrokarbon
mesitylene
i.
Forestry
19
Ormancılık
içinde yapay olarak açılmış küçük tüneller olan (ağaç)
wormy
s.
Religious
20
Dini
(hinduizm'de) dünyanın topyekun çöküşü olarak nitelendirilen, içinde bulunduğumuz dördüncü çağ
kaliyuga
i.
21
Dini
(tibet budizmi'nde) içinde muska bulunan ve kolye olarak takılan küçük kutu
gau
i.
Hunting
22
Silah/Atıcılık
revolverlerde kabza içinde horozun gergin olarak muhafazasını sağlayan vida
strain screw
i.
Cinema
23
Sinema
hikayenin içinde bir karakter olarak yer alan anlatıcı
homodiegetic narrator
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of içinde olarak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy