Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
hurry!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"hurry!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
hurry!
expr.
çabuk ol!
2
Konuşma Dili
hurry!
expr.
haydi!
3
Konuşma Dili
hurry!
exclam.
acele et!
"hurry!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 221 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
hurry
i.
telaş
2
Yaygın Kullanım
hurry
i.
acele
3
Yaygın Kullanım
hurry up
f.
acele etmek
4
Yaygın Kullanım
hurry
f.
acele etmek
General
5
Genel
hurry
i.
acele
6
Genel
hurry
i.
evmek
7
Genel
hurry
i.
ivedi
8
Genel
hurry-scurry
i.
yangından mal kaçırır gibi
9
Genel
hurry-scurry
i.
gümrükten mal kaçırır gibi
10
Genel
hurry
i.
acelecilik
11
Genel
hurry
i.
acele etme ihtiyacı
12
Genel
hurry [dialect] [uk]
i.
tartışma
13
Genel
hurry [dialect] [uk]
i.
kargaşa
14
Genel
hurry [dialect] [uk]
i.
hengame
15
Genel
hurry [obsolete]
i.
kafa karışıklığı
16
Genel
hurry [dialect]
i.
ufak rahatsızlık
17
Genel
hurry
i.
tekrarlayan rahatsız edici ses
18
Genel
hurry-scurry
i.
telaş
19
Genel
hurry-skurry
i.
gerginlik
20
Genel
hurry-skurry
i.
kargaşa
21
Genel
hurry
f.
aceleyle götürmek
22
Genel
be done in a hurry
f.
aceleye gelmek
23
Genel
do something in a hurry
f.
aceleye getirmek
24
Genel
be in a hurry to
f.
çabuk (yapmak) istemek
25
Genel
hurry
f.
sıkıştırmak
26
Genel
hurry
f.
acele ettirmek
27
Genel
be in no hurry to
f.
bir şey yapmaya can atmamak
28
Genel
be in a hurry to
f.
bir an evvel (yapmak) istemek
29
Genel
hurry
f.
çabuk olmak
30
Genel
hurry
f.
hızlandırmak
31
Genel
hurry up
f.
çabuk olmak
32
Genel
hurry
f.
koşmak
33
Genel
hurry
f.
aceleye getirmek
34
Genel
be in a hurry
f.
acelesi olmak
35
Genel
hurry
f.
ivmek
36
Genel
hurry up
f.
aceleye getirmek
37
Genel
be in a hurry
f.
acele etmek
38
Genel
hurry up
f.
acele ettirmek
39
Genel
hurry up
f.
elini çabuk tutmak
40
Genel
hurry needlessly
f.
atlı kovalamak
41
Genel
hurry something up
f.
hızlandırmak
42
Genel
hurry
f.
aceleyle getirmek
43
Genel
hurry
f.
ivdirmek
44
Genel
hurry
f.
ivedilenmek
45
Genel
hurry
f.
aceleleştirmek
46
Genel
hurry
f.
çabuklaştırmak
47
Genel
hurry (up)
f.
aceleci davranmak
48
Genel
hurry (up)
f.
acele etmek
49
Genel
be in no hurry
f.
acelesi olmamak
50
Genel
hurry
f.
hız vermek
51
Genel
hurry something up
f.
sürat vermek
52
Genel
hurry something up
f.
süratlendirmek
53
Genel
hurry something up
f.
süratini artırmak
54
Genel
hurry up
f.
hızlanmak
55
Genel
hurry up and do something
f.
hemen/çabuk olup bir şeyler yapmak
56
Genel
be in a hurry to grow up
f.
büyümek için can atmak
57
Genel
be in a hurry to grow up
f.
büyümek için acele etmek
58
Genel
hurry up
f.
telesmek
59
Genel
be in a hurry
f.
aşıkmak
60
Genel
hurry up
f.
aşıkmak
61
Genel
hurry
f.
hızlı şekilde iletmek
62
Genel
hurry [dialect] [uk]
f.
taciz etmek
63
Genel
hurry [dialect] [uk]
f.
rahatsız etmek
64
Genel
hurry-scurry
f.
gereksiz acele ve karmaşa ile hareket etmek
65
Genel
hurry-skurry
f.
acele etmek
66
Genel
hurry-scurry
s.
gergin
67
Genel
hurry-scurry
s.
kargaşalı
68
Genel
hurry-scurry
s.
bodoslama uçan
69
Genel
hurry-skurry
s.
telaşlı
70
Genel
hurry-skurry
s.
bodoslama uçan
71
Genel
hurry-up
s.
acil
72
Genel
hurry-up
s.
acil müdahaleye uygun
73
Genel
hurry-up
s.
hızlandırılmış
74
Genel
hurry-up
s.
acele
75
Genel
hurry-up
s.
ivedi
76
Genel
in a hurry
zf.
acele acele
77
Genel
in a hurry
zf.
acele
78
Genel
in a hurry
zf.
aceleyle
79
Genel
in a hurry
zf.
çabuk çabuk
80
Genel
in a hurry
zf.
telaş içinde
81
Genel
in a hurry
zf.
alelacele
82
Genel
in a hurry
zf.
acele ile
83
Genel
in a great hurry
zf.
yel yeperek
84
Genel
in a great hurry
zf.
aceleyle
85
Genel
in a great hurry
zf.
acele bir şekilde
86
Genel
hurry-scurry
zf.
acele ile
87
Genel
hurry-scurry
zf.
kafası karışık bir şekilde
88
Genel
hurry-skurry
zf.
telaşla
89
Genel
hurry-skurry
zf.
kafası karışık bir şekilde
90
Genel
hurry-skurry
zf.
acele içinde
91
Genel
hurry up!
ünl.
çabuk ol!
92
Genel
hurry up!
ünl.
hadi bakalım!
Phrasals
93
Öbek Fiiller
hurry over
f.
acele etmek
94
Öbek Fiiller
hurry someone along
f.
acele ettirmek
95
Öbek Fiiller
hurry away
f.
aceleyle ayrılmak
96
Öbek Fiiller
hurry off
f.
aceleyle ayrılmak
97
Öbek Fiiller
hurry out
f.
aceleyle çıkmak
98
Öbek Fiiller
hurry off
f.
aceleyle çıkmak
99
Öbek Fiiller
hurry away
f.
aceleyle çıkmak
100
Öbek Fiiller
hurry away
f.
aceleyle uzaklaşmak
101
Öbek Fiiller
hurry down to somewhere
f.
aceleyle/hızla aşağıya inmek/gitmek
102
Öbek Fiiller
hurry back
f.
çabuk dönmek
103
Öbek Fiiller
hurry back
f.
hemen dönmek
104
Öbek Fiiller
hurry away
f.
hızla sıvışmak
105
Öbek Fiiller
hurry someone in to something
f.
hızla birilerini bir yere sokmak
106
Öbek Fiiller
hurry on
f.
acele etmek
107
Öbek Fiiller
hurry on
f.
çabuk olmak
108
Öbek Fiiller
hurry on
f.
hızlı olmak
109
Öbek Fiiller
hurry on
f.
elini çabuk tutmak
110
Öbek Fiiller
hurry on
f.
acele ettirmek
111
Öbek Fiiller
hurry on
f.
hızlandırmak
112
Öbek Fiiller
hurry on
f.
hızlı hareket ettirmek
113
Öbek Fiiller
hurry (someone or something) along
f.
(birini/bir şeyi) acele ettirmek
114
Öbek Fiiller
hurry (someone or something) along
f.
(birini/bir şeyi) hızlı/acele hareket ettirmek
115
Öbek Fiiller
hurry (someone or something) along
f.
(birini/bir şeyi) çabuklaştırmak/hızlandırmak
116
Öbek Fiiller
hurry (someone or something) in(to some place)
f.
(birini/bir şeyi) aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek
117
Öbek Fiiller
hurry (someone or something) in(to some place)
f.
(birini/bir şeyi) çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak
118
Öbek Fiiller
hurry along
f.
acele ettirmek
119
Öbek Fiiller
hurry along
f.
hızlı/acele hareket ettirmek
120
Öbek Fiiller
hurry along
f.
çabuklaştırmak/hızlandırmak
121
Öbek Fiiller
hurry back to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hemen/çabucak dönmek
122
Öbek Fiiller
hurry back to (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin yanına/bir yere) hızlıca dönmek
123
Öbek Fiiller
hurry down
f.
aceleyle/hızla aşağıya inmek/gitmek
124
Öbek Fiiller
hurry down (to some place)
f.
hızlıca/hemen (bir yere) inmek
125
Öbek Fiiller
hurry in
f.
aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek
126
Öbek Fiiller
hurry in
f.
çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak
Colloquial
127
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
acele içinde bir şey yapmak
128
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
telaş içinde bir şey yapmak
129
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
aceleyle/çabucak bir şey yapmaya çalışmak
130
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
bir şey yapmaya can atmak
131
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
bir şey yapmak için sabırsızlanmak
132
Konuşma Dili
get a hurry on
expr.
acele et
133
Konuşma Dili
get a hurry on
expr.
çabuk ol
134
Konuşma Dili
hurry back
expr.
çabuk dön
135
Konuşma Dili
get a hurry on
expr.
elini çabuk tut
136
Konuşma Dili
hurry back
expr.
hemen dön
137
Konuşma Dili
in one hell of a hurry
expr.
çok acele içerisinde
138
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
acelesi yok
139
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
vakit var
140
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
yeterli/bol vakit var
141
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
aceleye/telaşa lüzum yok
142
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
acelesi yok
143
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
vakit var
144
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
yeterli/bol vakit var
145
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
aceleye/telaşa lüzum yok
146
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
pek istekli değil
147
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
ille de gerekli değil
148
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
şart değil
149
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
can atmıyor
150
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
pek istekli değil
151
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
ille de gerekli değil
152
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
şart değil
153
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
can atmıyor
154
Konuşma Dili
I won't do something again in a hurry
expr.
bir şeyi bir daha hayatta yapmam
155
Konuşma Dili
I won't do something again in a hurry
expr.
bir şeyi bir daha ölsem yapmam
156
Konuşma Dili
I won't do something again in a hurry
expr.
bir şeyi bir daha asla yapmam
Idioms
157
Deyim
a tearing hurry
i.
aşırı acele
158
Deyim
a tearing hurry
i.
koştur koştur
159
Deyim
a tearing hurry
i.
büyük bir hız
160
Deyim
a tearing hurry
i.
büyük bir acele
161
Deyim
a tearing hurry/rush
i.
aşırı acele
162
Deyim
a tearing hurry/rush
i.
koştur koştur
163
Deyim
a tearing hurry/rush
i.
büyük bir hız
164
Deyim
a tearing hurry/rush
i.
büyük bir acele
165
Deyim
(be in) a tearing hurry/rush [uk]
i.
aşırı bir acele (içerisinde olmak)
166
Deyim
(be in) a tearing hurry/rush [uk]
i.
aşırı bir koşturma (içerisinde olmak)
167
Deyim
(be in) a tearing hurry/rush [uk]
i.
büyük bir hız (içerisinde olmak)
168
Deyim
(be in) a tearing hurry/rush [uk]
i.
büyük bir acele (içerisinde olmak)
169
Deyim
be in a tearing hurry [uk]
f.
aşırı acelesi olmak
170
Deyim
be in a tearing hurry [uk]
f.
koştur koştur koşturmak
171
Deyim
get a hurry on
f.
acele etmek
172
Deyim
hurry one on one's way
f.
birinin bir yere yetişmesine yardımcı olmak
173
Deyim
hurry one on one's way
f.
birini acele ettirmek
174
Deyim
hurry up and wait
f.
çabuk/erken yapıp beklemek
175
Deyim
get a hurry on
f.
elini çabuk tutmak
176
Deyim
get a hurry on
f.
paçası tutuşmak
177
Deyim
hurry one on way
f.
birinin bir yere yetişmesine yardımcı olmak
178
Deyim
hurry one on way
f.
birini acele ettirmek
179
Deyim
in a tearing hurry
zf.
bir hışımla
180
Deyim
in a tearing hurry
zf.
büyük bir hızla/aceleyle
181
Deyim
in a hurry
zf.
aceleyle
182
Deyim
(one) won't be (doing something) again in a hurry
expr.
bir daha hayatta gitmem/yapmam anlamına gelen bir deyim
183
Deyim
(one) won't (do something) again in a hurry
expr.
bir daha hayatta gitmem/yapmam anlamına gelen bir deyim
184
Deyim
in a hurry
expr.
çabucak
185
Deyim
here's your hat, what's your hurry?
expr.
gitme vaktin geldi
186
Deyim
in a hurry
expr.
hemen
187
Deyim
in a hurry
expr.
ivedilikle
188
Deyim
in a hurry
expr.
telaşla
189
Deyim
(one) won't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
190
Deyim
(one) won't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
191
Deyim
(one) won't be (doing something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
192
Deyim
(one) won't be (doing something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
193
Deyim
(one) wouldn't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
194
Deyim
(one) wouldn't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
195
Deyim
(one) wouldn't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha hayatta yapmaz
Speaking
196
Konuşma
hurry up
ünl.
acele et
197
Konuşma
no wonder you're in a hurry
expr.
acele etmene şaşmamalı
198
Konuşma
don't hurry!
expr.
acele etme!
199
Konuşma
you must hurry otherwise you will be late
expr.
acele etmelisin aksi halde gecikeceksin
200
Konuşma
you must hurry or you will be late
expr.
acele etmelisin aksi halde gecikeceksin
201
Konuşma
we must hurry
expr.
acele etmeliyiz
202
Konuşma
you'd better hurry up
expr.
acele etsen iyi olur
203
Konuşma
where are you going in such a hurry?
expr.
acele ile nereye böyle?
204
Konuşma
I'm in a hurry
expr.
acelem var
205
Konuşma
I am in a hurry
expr.
acelem var
206
Konuşma
we're in a hurry
expr.
acelemiz var
207
Konuşma
there is no hurry
expr.
acelesi yok
208
Konuşma
what's the hurry
expr.
arkandan atlı mı kovalıyor
209
Konuşma
what's the hurry
expr.
atlı mı kovalıyor
210
Konuşma
we're in a bit of a hurry
expr.
biraz acelemiz var
211
Konuşma
hurry up
expr.
çabuk ol!
212
Konuşma
hurry up!
expr.
elini çabuk tut!
213
Konuşma
where are you going in such a hurry?
expr.
nereye gidiyorsun böyle aceleyle?
214
Konuşma
what's your hurry?
expr.
ne bu acelen?
215
Konuşma
why are you in such a hurry?
expr.
nedir bu acelen?
216
Konuşma
where are you going in such a hurry?
expr.
nereye gidiyorsun böyle acele acele?
217
Konuşma
hurry up!
exclam.
acele et!
Football
218
Futbol
hurry
i.
(amerikan futbolunda) savunma oyuncusunun oyun kurucuyu acele ettirmesi
219
Futbol
hurry-up
s.
(futbol maçlarının son dakikalarında) mümkün olduğunca hızlı yapılan
Music
220
Müzik
hurry
i.
dramatik müzikte heyecanlı bölümlerde yapılan titretme
Archaic
221
Eski Kullanım
hurry
f.
acele etmeye zorlamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hurry!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy