Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | hayatını kurtarmak | save someone's life f. |
Genel | hayatını kurtarmak | save one's life f. |
Genel | hayatını kurtarmak | save one’s life f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kendi hayatını kurtarmak için kutsal yazıtları veya kiliseye ait malları düşmana teslim eden kimse | traditor i. |
Genel | iki adamın hayatını kurtarmak | save the lives of two men f. |
Genel | herkesin hayatını kurtarmak | save everybody's lives f. |
Genel | hayatını zor kurtarmak | barely escape with one’s life f. |
Genel | hayatını kurtarmak için | for dear life zf. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | hayatını kurtarmak için | for your life expr. |
Idioms | ||
Deyim | savaşa alanında yaralının hayatını kurtarmak için acil ve hızlı şekilde uygulanan cerrahi işlem/müdahale | meatball surgery i. |
Deyim | (birinin) hayatını kurtarmak | breathe (new) life into (someone) f. |