İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | have to spare f. | ayıracak/paylaşacak (bir şeyi) olmak |
Konuşma Dili | have to spare f. | fazladan (bir şeyi) olmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | have (something) to spare f. | ayıracak/paylaşacak (bir şeyi) olmak |
Konuşma Dili | have something to spare f. | ayıracak/paylaşacak bir şeyi olmak |
Konuşma Dili | have something to spare f. | fazladan bir şeyi olmak |
Speaking | ||
Konuşma | do you have five minutes to spare? expr. | ayıracak beş dakikan var mı? |
Konuşma | do you have any candy to spare? expr. | elinde fazla şeker var mı? |
Konuşma | I have not a minute to spare expr. | kaybedecek hiç vaktim yok |