have money - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

have money

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"have money" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
have money f. eli genişlemek

"have money" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

İngilizce Türkçe
General
have money to burn f. aşırı para harcamak
have money to burn f. parayı ezmek
have a good run for one's money f. bir işte uzun süre başarılı olmak
have money owed to one f. alacağı olmak
have money to burn f. para savurmak
have money owed to one (by) f. alacaklanmak
have money to burn f. aşırı harcama yapmak
have money to burn f. para yemek
have some amount of money f. eline para geçmek
have money ledged with one f. birisinde parası olmak
have a lot of money f. çok parası olmak
have sex with someone for money f. biriyle para karşılığı birlikte olmak
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket f. para harcama isteği duymak
have money burning a hole in (one's) pocket f. cebindeki/elindeki parayı tutamamak
have money burning a hole in (one's) pocket f. cebindeki/elindeki parayı illa harcamak
have money burning a hole in (one's) pocket f. cebinde para durmamak
have money burning a hole in (one's) pocket f. har vurup harman savurmak
have money burning a hole in (one's) pocket f. cebi delik olmak
have money to burn f. dünya kadar parası olmak
have money to burn f. çok parası olmak
have money coming out of one's ears f. çok parası olmak
have money, time to play with f. bir şey yapmak için çok paraya, zamana sahip olmak
have money, time to play with f. bir şey yapmak için elinde bolca para, vakit olmak
have money, time to play with f. bir şey, yapmak için harcayacak çok parası, vakti olmak
have money, time to play with f. yapmak için kullanacak çok parası, vakti olmak
have more money than god f. aşırı zengin olmak
have more money than god f. dünya kadar parası olmak
have more money than god f. zenginlik ve lüks içinde olmak
have more money than god f. dini imanı para olmak
have more money than god f. para/zenginlik içinde yüzmek
have more money than sense f. parası çok olup onu düzgünce harcayacak akla sahip olmamak
have more money than sense f. parası bol aklı yok olmak
have more money than sense f. parası çok olup onu idare edecek akla sahip olmamak
have more money than sense f. aklından çok parası olmak
have a run for your money f. emeğinin/parasının karşılığını almak
have a run for your money f. harcadıklarının karşılığını almak
have a (good) run for your money f. emeğinin/paranın karşılığını almak
have a (good) run for your money f. harcadıklarının karşılığını almak
have money to play with f. çok parası olmak
have money to play with f. harcayacak bolca parası olmak
I don't have any money on my person expr. üzerimde hiç para yok
Speaking
I have some money saved up expr. biraz birikmişim var
I have some money saved up expr. biraz birikmiş param var
you can't have more money expr. daha fazla para alamazsın
I don't have much money expr. çok param yok
I don't have much money expr. fazla param yok
I don't have any money expr. hiç param yok
do you have any money? expr. hiç paran var mı?
I have no money expr. meteliksizim
how much money do we have? expr. ne kadar paramız var?
how much money do you have? expr. ne kadar paran var?
I have no money expr. parasızım
I have no money expr. param yok
I have money expr. param var
I don't have any spending money either expr. üzerimde hiç para yok
I have no money on me expr. yanımda para yok
I have no money on me expr. üstümde para yok
I have no money on me expr. üzerimde para yok
I don't have any money on me expr. yanımda para yok
I don't have any money on me expr. üstümde para yok
I don't have any money on me expr. üzerimde para yok
I don't have any money on me expr. üzerimde hiç para yok
have you got any money on you? expr. üzerinde hiç para var mı?
how much money do you have on you? expr. üzerinde kaç para var?
how much money do you have on you? expr. üzerinde ne kadar para var?
how much money do you have on you? expr. üstünde ne kadar para var?
how much money do you have on you? expr. üstünde kaç para var?