Geçmiş

hükümdar

"hükümdar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	hükümdar	ruler i.
2	Yaygın Kullanım	hükümdar	sovereign i.
3	Yaygın Kullanım	hükümdar	emperor i.
General
4	Genel	hükümdar	throne i.
5	Genel	hükümdar	suzerain i.
6	Genel	hükümdar	lord i.
7	Genel	hükümdar	crown i.
8	Genel	hükümdar	dynast i.
9	Genel	hükümdar	potentate i.
10	Genel	hükümdar	sultan i.
11	Genel	hükümdar	rex i.
12	Genel	hükümdar	prince i.
13	Genel	hükümdar	wielder i.
14	Genel	hükümdar	monarch i.
15	Genel	hükümdar	archon i.
16	Genel	hükümdar	decreer i.
17	Genel	hükümdar	crowned head i.
18	Genel	hükümdar	magister i.
19	Genel	hükümdar	gubernator i.
20	Genel	hükümdar	dominator i.
21	Genel	hükümdar	padishah i.
22	Genel	hükümdar	paramount i.
23	Genel	hükümdar	potent [obsolete] i.
24	Genel	hükümdar	sovereignty i.
25	Genel	hükümdar	sovran i.
26	Genel	hükümdar	sovranty i.
Law
27	Hukuk	hükümdar	overruler i.
Politics
28	Siyasal	hükümdar	reigner i.
29	Siyasal	hükümdar	sovereign i.
30	Siyasal	hükümdar	crown i.
31	Siyasal	hükümdar	regent i.
32	Siyasal	hükümdar	potentate i.
33	Siyasal	hükümdar	prince i.
34	Siyasal	hükümdar	monarch i.
Latin
35	Latince	hükümdar	princeps i.

"hükümdar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 97 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	hükümdar makamına ait mücevherat	crown jewels i.
2	Genel	başında tek bir hükümdar olan devlet veya ülke	monarchy i.
3	Genel	hükümdar ve maiyeti	court i.
4	Genel	zalim hükümdar	tyrant i.
5	Genel	zorba hükümdar	tyrant i.
6	Genel	hükümdar mührü	privy signet i.
7	Genel	mutlak hükümdar	monarch i.
8	Genel	hükümdar asası	sceptre i.
9	Genel	hükümdar asası	scepter i.
10	Genel	hükümdar vekili olarak görev yapan kimse	vice regent i.
11	Genel	ulu hükümdar	dread sovereign i.
12	Genel	kadın hükümdar	monarchess [obsolete] i.
13	Genel	M.Ö. 4. yüzyılda sirakuza'da hükümdar olan dionysios'un sarayında yaşamış ve dünyaca ünlü damokles'in kılıcı deyiminin zamanımıza kadar gelmesine sebep olmuş kişi	damocles i.
14	Genel	kadın hükümdar	gouvernante [obsolete] i.
15	Genel	kadın hükümdar	governante [obsolete] i.
16	Genel	hükümdar giysileri	robes i.
17	Genel	ortak hükümdar	cosovereign i.
18	Genel	eş hükümdar	cosovereign i.
19	Genel	ortak hükümdar	cosupreme i.
20	Genel	eş hükümdar	cosupreme i.
21	Genel	geçici hükümdar	interrex i.
22	Genel	hükümdar tebaası	people i.
23	Genel	hükümdar veya devlet eliyle verilen itibara sahip bir grup insan	order i.
24	Genel	selef hükümdar	preregnant i.
25	Genel	kadın hükümdar	queen i.
26	Genel	çıkmak (hükümdar tahta)	accede to f.
27	Genel	hükümdar olmak	monarch (it) f.
28	Genel	hükümdar işlevi görmek	monarchize f.
29	Genel	hükümdar olarak yönetmek	monarchize f.
30	Genel	hükümdar işlevi görmek	monarchise f.
31	Genel	hükümdar olarak yönetmek	monarchise f.
32	Genel	hükümdar asası olmayan	unsceptered s.
33	Genel	hükümdar asasından edilmiş	unsceptered s.
34	Genel	hükümdar asası olmayan	unsceptred s.
35	Genel	hükümdar ve tebaa arasındaki ilişkiyi belirten bir edat	of ed.
Proverb
36	Atasözü	cehennemde hükümdar olmak cennette hizmetçi olmaktan iyidir	better to reign in hell than serve in heaven
Idioms
37	Deyim	herhangi bir hükümdar	king or kaiser [old-fashioned] i.
38	Deyim	herhangi bir fani hükümdar/hükmeden	king or kaiser [old-fashioned] i.
Law
39	Hukuk	hükümdar katili	regicide i.
40	Hukuk	hükümdar adına çıkarılan ve herhangi bir imtiyaza sahip olduğunu iddia eden şahıstan iddiasının mesnedini soran karar	quo warranto i.
41	Hukuk	hükümdar ile tebaası arasında karşılıklı faydaya dayalı ilişki	liegance i.
42	Hukuk	hükümdar ile tebaası arasında bulunan karşılıklı faydaya dayalı ilişki	liegiancy i.
43	Hukuk	hükümdar ile tebaası arasında karşılıklı faydaya dayalı ilişki	ligeance i.
44	Hukuk	(eskiden fransız mahkemesi'nde yüksek rütbelilerin eşlerine tanınan) hükümdar huzurunda tabureye oturma ayrıcalığı	right of the tabouret i.
45	Hukuk	hükümdar ve maiyetinin huzuruna çıkma	presentation i.
Politics
46	Siyasal	kadın hükümdar	regentess i.
47	Siyasal	hükümdar katli	regicidism i.
48	Siyasal	hükümdar veya naibin iktidarda olduğu dönem	regency i.
49	Siyasal	(islam ülkelerinde) hükümdar	ameer i.
50	Siyasal	bir hükümdar veya hükumetin yönetimi altındaki topraklar	domain i.
51	Siyasal	hükümdar yönetimindeki özel meclis	privy council i.
52	Siyasal	hükümdar onayı	royal assent i.
53	Siyasal	hükümdar bütçesi	civil list i.
54	Siyasal	hükümdar ve maiyeti	court i.
55	Siyasal	hükümdar hazinesi	privy purse i.
56	Siyasal	hükümdar ve maiyeti	royal court i.
57	Siyasal	hükümdar hazinesi	fisk i.
58	Siyasal	hükümdar hazinesi	fisc i.
59	Siyasal	mutlak hükümdar	potentate i.
60	Siyasal	yasal hükümdar	legal sovereign i.
61	Siyasal	bağımsız ve mutlak güç sahibi bir kadın hükümdar	autocratrix i.
62	Siyasal	kralın emri altındaki hükümdar	underking i.
63	Siyasal	krala bağlı hükümdar	underking i.
64	Siyasal	erkek hükümdar	male monarch i.
65	Siyasal	(arnavutluk'ta) hükümdar	mpret i.
66	Siyasal	hükümdar destekçisi	royalist i.
67	Siyasal	hükümdar eşi	consort i.
68	Siyasal	formalist hükümdar	pedantocrat i.
69	Siyasal	dogmatik hükümdar	pedantocrat i.
70	Siyasal	hükümdar ve tebaası arasında toplum sözleşmesi bulunduğu fikrine dayanan bir siyaset teorisi	contractualism i.
71	Siyasal	ortak hükümdar	co-regent i.
72	Siyasal	hükümdar oğlu	prince i.
73	Siyasal	hükümdar torunu	prince i.
74	Siyasal	kraliyet onayını belirtmek için hükümdar asasını dokundurmak	touch f.
75	Siyasal	hükümdar yetkilerine sahip olup hükümdar unvanı olmayan	uncrowned s.
History
76	Tarih	moğollar zamanında hindistan'da müslüman hükümdar	nabob i.
77	Tarih	geçmişte afganistan'da hükümdar	ameer i.
78	Tarih	(geçmişte türkiye'de) hükümdar	ameer i.
79	Tarih	moğollar zamanında hindistan'da müslüman hükümdar	nawab i.
80	Tarih	çing hanedanından çinli hükümdar	ch'ien-lung i.
81	Tarih	çing hanedanından çinli hükümdar	qianlong i.
82	Tarih	(hindistan'da) özellikle büyük bir eyaleti yöneten hükümdar	maharajah [india] i.
83	Tarih	hannover hanedanı'na mensup ingiliz hükümdar	hanoverian i.
84	Tarih	(feodalizmde) bir hükümdar veya prensin bir diğerine bağlılığını bildirmesi	liege homage i.
85	Tarih	konstantinopolis'in fethi sonrasında osmanlı'ya tabi olan önemsiz hristiyan hükümdar	despot i.
86	Tarih	(hint imparatoru olarak) ingiliz hükümdar	padishah i.
87	Tarih	hükümdar sofralarına nezaret edip yemekleri kontrol eden saray görevlisi	food taster i.
88	Tarih	(safevilerde) hükümdar	sophi i.
89	Tarih	(eski yunanistan'da) hükümdar ile ilgili	archontic s.
Archaeology
90	Arkeoloji	hükümdar alexander severus'un mezarında bulunan ünlü bir vazo	portland vase i.
Religious
91	Dini	(gnostisizm'de) yüksek hükümdar ve oğlunun hükümdarlığı	ogdoad i.
Ottoman Turkish
92	Osmanlıca	müslüman hükümdar, yargıç veya valilere verilen bir unvan	hakeem i.
93	Osmanlıca	müslüman hükümdar	hakim i.
Archaic
94	Eski Kullanım	hükümdar cüppesi	pluvial i.
95	Eski Kullanım	otoriter bir hükümdar gibi	tyrannically zf.
Star Wars
96	Star Wars	hükümdar-sınıfı	sovereign-class i.
97	Star Wars	hükümdar-sınıfı süper yıldız destroyeri	sovereign-class super star destroyer i.