grupla - Türkçe İngilizce Sözlük

grupla

"grupla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Computer
grupla group by expr.

"grupla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç

Türkçe İngilizce
General
grupla psikolojik danışma group counseling i.
katılımcıların sponsorluk yapan kişi veya grupla resmi olmayan bir ortamda tanışma fırsatını yakaladıkları etkinlik meet-and-greet i.
saygın bir grupla ilişkili olma honor i.
iki farklı kimseyle, grupla veya şeyle ilgisi olmak mediate f.
bir dini grupla ilişkili faith-based s.
grupla ilgili group s.
belirli bir grupla ilgili in s.
Phrasals
biriyle/bir grupla sosyalleşmek fraternize with someone or something f.
biriyle/bir grupla kaynaşmak fraternize with someone or something f.
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek fraternize with someone or something f.
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak fraternize with someone or something f.
biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek fraternize with someone or something f.
(bir grupla/biriyle) birleşmek join with (someone or something) f.
(bir grupla/biriyle) birlik olmak join with (someone or something) f.
biriyle/bir grupla takılmak take up f.
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek take up f.
biriyle/bir grupla sosyalleşmek take up f.
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak take up f.
biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek take up f.
biriyle/bir grupla takılmak 16. take up with f.
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek 16. take up with f.
biriyle/bir grupla sosyalleşmek 16. take up with f.
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak 16. take up with f.
biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek 16. take up with f.
kendini bir şeyle/grupla/kuruluşla ilişkilendirmek attach oneself to something f.
bir şeyle/grupla/kuruluşla ortak çalışmak attach oneself to something f.
(biriyle/bir grupla) bağlantı kurmak connect (up) with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla) ilişki kurmak connect (up) with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak contract for (something) with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak contract for (something) with (someone or something) f.
(bir işin) yapılması için (biriyle/bir grupla) anlaşmak contract for (something) with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak contract with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak contract with (someone or something) f.
(bir işin yapılması için biriyle/bir grupla) anlaşmak contract with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak contract with (someone or something) for (something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak contract with (someone or something) for (something) f.
(bir işin) yapılması için (biriyle/bir grupla) anlaşmak contract with (someone or something) for (something) f.
(bir grupla) yakın ilişki kurmak latch on to (something) f.
(bir grupla) bağ kurmak latch on to (something) f.
(biriyle/bir grupla) kaynaşmak mix with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla) sosyalleşmek mix with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla/bir şirketle) aynı yere taşınmak move in with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla/bir şirketle) aynı yerde yaşamaya/çalışmaya başlamak move in with (someone or something) f.
(birilerini/bir şeyleri) dar/belirli bir (bölümle, grupla, çeşitle) sınırlamak restrict (someone or something) to (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla) çekişmek war with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla) münakaşa/anlaşmazlık yaşamak war with (someone or something) f.
Idioms
(biriyle/bir grupla) telefonda görüşme ahold of someone or something i.
(biriyle/bir grupla) telefon aracılığıyla bağlantı/iletişim kurma ahold of someone or something i.
(biriyle/bir grupla) telefonda görüşme hold of someone or something i.
(biriyle/bir grupla) telefon aracılığıyla bağlantı/iletişim kurma hold of someone or something i.
birine dinleyen grupla beraber teşekkür etmek için yapılan kısa konuşma a vote of thanks i.
(biriyle/bir grupla olan) ilişkisi/bağlantısı nedeniyle lanetlemek damn by association f.
(bir kişi ya da bir grupla) bağlantısı yüzünden suçlanmak damn by association f.
yalnızca belli bir grupla görüşmek circle the wagons f.
bir grupla/girişimle beraber batmak go down with the ship f.
bir grupla/girişimle beraber dibe gitmek go down with the ship f.
Trade/Economic
robert merton tarafından geliştirilmiş ortak sorunları olan bireylerin kendilerini grupla birlikte açığa vurmalarını hedefleyen mülakat focused interview i.
Politics
içinde bulunduğu grupla ayrı görüşte olanların meydana getirdiği grup faction i.
herhangi bir grupla ilişkisi olmayan tribeless s.
muhafazakar veya karşı devrimci bir grupla ilgili white s.
Industry
sırayla bir grup insanı diğer bir grupla değiştirmek manshift i.
Computer
(çevrimiçi oyunlarda) erişimin bir oyuncu veya grupla sınırlı olduğu bölge instanced dungeon i.
boyuta göre grupla group by size expr.
grupla ve seviyelendir group and outline expr.
nesneleri grupla group objects expr.
türüne göre grupla group by type expr.
yeniden grupla regroup expr.
zamana göre grupla group by time expr.
Chemistry
trityumun başka bir element veya grupla oluşturduğu bileşik tritide i.
tribazik asitteki bir hidrojen atomunun metal atomu veya elektropozitif grupla değiştirilmesiyle oluşmuş (tuz) primary s.