Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
kabul ölçütleri
power panel
barbarically
grupla
Geçmiş
Cümleler
"grupla"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Computer
1
Bilgisayar
grupla
group by
expr.
"grupla"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
grupla psikolojik danışma
group counseling
i.
2
Genel
katılımcıların sponsorluk yapan kişi veya grupla resmi olmayan bir ortamda tanışma fırsatını yakaladıkları etkinlik
meet-and-greet
i.
3
Genel
saygın bir grupla ilişkili olma
honor
i.
4
Genel
iki farklı kimseyle, grupla veya şeyle ilgisi olmak
mediate
f.
5
Genel
bir dini grupla ilişkili
faith-based
s.
6
Genel
grupla ilgili
group
s.
7
Genel
belirli bir grupla ilgili
in
s.
Phrasals
8
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla sosyalleşmek
fraternize with someone or something
f.
9
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla kaynaşmak
fraternize with someone or something
f.
10
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek
fraternize with someone or something
f.
11
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak
fraternize with someone or something
f.
12
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek
fraternize with someone or something
f.
13
Öbek Fiiller
(bir grupla/biriyle) birleşmek
join with (someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(bir grupla/biriyle) birlik olmak
join with (someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla takılmak
take up
f.
16
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek
take up
f.
17
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla sosyalleşmek
take up
f.
18
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak
take up
f.
19
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek
take up
f.
20
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla takılmak
16. take up with
f.
21
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek
16. take up with
f.
22
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla sosyalleşmek
16. take up with
f.
23
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak
16. take up with
f.
24
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek
16. take up with
f.
25
Öbek Fiiller
kendini bir şeyle/grupla/kuruluşla ilişkilendirmek
attach oneself to something
f.
26
Öbek Fiiller
bir şeyle/grupla/kuruluşla ortak çalışmak
attach oneself to something
f.
27
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla) bağlantı kurmak
connect (up) with (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla) ilişki kurmak
connect (up) with (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak
contract for (something) with (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak
contract for (something) with (someone or something)
f.
31
Öbek Fiiller
(bir işin) yapılması için (biriyle/bir grupla) anlaşmak
contract for (something) with (someone or something)
f.
32
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak
contract with (someone or something)
f.
33
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak
contract with (someone or something)
f.
34
Öbek Fiiller
(bir işin yapılması için biriyle/bir grupla) anlaşmak
contract with (someone or something)
f.
35
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak
contract with (someone or something) for (something)
f.
36
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak
contract with (someone or something) for (something)
f.
37
Öbek Fiiller
(bir işin) yapılması için (biriyle/bir grupla) anlaşmak
contract with (someone or something) for (something)
f.
38
Öbek Fiiller
(bir grupla) yakın ilişki kurmak
latch on to (something)
f.
39
Öbek Fiiller
(bir grupla) bağ kurmak
latch on to (something)
f.
40
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla) kaynaşmak
mix with (someone or something)
f.
41
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla) sosyalleşmek
mix with (someone or something)
f.
42
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla/bir şirketle) aynı yere taşınmak
move in with (someone or something)
f.
43
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla/bir şirketle) aynı yerde yaşamaya/çalışmaya başlamak
move in with (someone or something)
f.
44
Öbek Fiiller
(birilerini/bir şeyleri) dar/belirli bir (bölümle, grupla, çeşitle) sınırlamak
restrict (someone or something) to (someone or something)
f.
45
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla) çekişmek
war with (someone or something)
f.
46
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla) münakaşa/anlaşmazlık yaşamak
war with (someone or something)
f.
Idioms
47
Deyim
(biriyle/bir grupla) telefonda görüşme
ahold of someone or something
i.
48
Deyim
(biriyle/bir grupla) telefon aracılığıyla bağlantı/iletişim kurma
ahold of someone or something
i.
49
Deyim
(biriyle/bir grupla) telefonda görüşme
hold of someone or something
i.
50
Deyim
(biriyle/bir grupla) telefon aracılığıyla bağlantı/iletişim kurma
hold of someone or something
i.
51
Deyim
birine dinleyen grupla beraber teşekkür etmek için yapılan kısa konuşma
a vote of thanks
i.
52
Deyim
(biriyle/bir grupla olan) ilişkisi/bağlantısı nedeniyle lanetlemek
damn by association
f.
53
Deyim
(bir kişi ya da bir grupla) bağlantısı yüzünden suçlanmak
damn by association
f.
54
Deyim
yalnızca belli bir grupla görüşmek
circle the wagons
f.
55
Deyim
bir grupla/girişimle beraber batmak
go down with the ship
f.
56
Deyim
bir grupla/girişimle beraber dibe gitmek
go down with the ship
f.
Trade/Economic
57
Ticaret/Ekonomi
robert merton tarafından geliştirilmiş ortak sorunları olan bireylerin kendilerini grupla birlikte açığa vurmalarını hedefleyen mülakat
focused interview
i.
Politics
58
Siyasal
içinde bulunduğu grupla ayrı görüşte olanların meydana getirdiği grup
faction
i.
59
Siyasal
herhangi bir grupla ilişkisi olmayan
tribeless
s.
60
Siyasal
muhafazakar veya karşı devrimci bir grupla ilgili
white
s.
Industry
61
Sanayi
sırayla bir grup insanı diğer bir grupla değiştirmek
manshift
i.
Computer
62
Bilgisayar
(çevrimiçi oyunlarda) erişimin bir oyuncu veya grupla sınırlı olduğu bölge
instanced dungeon
i.
63
Bilgisayar
boyuta göre grupla
group by size
expr.
64
Bilgisayar
grupla ve seviyelendir
group and outline
expr.
65
Bilgisayar
nesneleri grupla
group objects
expr.
66
Bilgisayar
türüne göre grupla
group by type
expr.
67
Bilgisayar
yeniden grupla
regroup
expr.
68
Bilgisayar
zamana göre grupla
group by time
expr.
Chemistry
69
Kimya
trityumun başka bir element veya grupla oluşturduğu bileşik
tritide
i.
70
Kimya
tribazik asitteki bir hidrojen atomunun metal atomu veya elektropozitif grupla değiştirilmesiyle oluşmuş (tuz)
primary
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of grupla
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy