gooseberry - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gooseberry

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"gooseberry" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

İngilizce Türkçe
General
gooseberry i. bektaşiüzümü
gooseberry i. bektaşi üzümü
gooseberry i. bektaşiüzümü veren çalı
gooseberry i. koyu morumsu bir kırmızı tonu
gooseberry i. kivi ve amla gibi bektaşiüzümü ile ilişkisi olmayan çeşitli meyvelere verilen ad
Botanic
gooseberry i. bektaşiüzümü

"gooseberry" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

İngilizce Türkçe
General
gooseberry family i. bektaşi üzümü familyası
Colloquial
gooseberry [uk] i. çiftlerin yanındaki istenmeyen yalnız kimse
gooseberry [uk] i. çift görüşürken yanlarında duran üçüncü kişi
Idioms
gooseberry eye [obsolete] i. donuk göz
gooseberry eye [obsolete] i. koca göz
gooseberry eye [obsolete] i. kırpmadan bakan göz
gooseberry season i. durgun sezon
gooseberry season i. pek haber çıkmayan sezon
gooseberry season i. önemsiz haberlerin olduğu yaz sezonu
gooseberry season i. haber kaynaklarının pek haber bulamadığı/üretemediği özellikle yaz sezonu
be (as) green as a gooseberry f. acemi çaylak olmak
be (as) green as a gooseberry f. acemi çaylak/toy/deneyimsiz/tecrübesiz olmak
be (as) green as a gooseberry f. toy/deneyimsiz/tecrübesiz olmak
be (as) green as a gooseberry f. ağzı süt kokmak
be (as) green as a gooseberry f. dünkü çocuk olmak
play gooseberry f. araya girmek
play gooseberry f. istenmeyen üçüncü kişi olmak
play gooseberry f. karakaçan olmak
play gooseberry f. sevgililerin yanından ayrılmamak
play gooseberry f. üçüncü kişiyi oynamak
play gooseberry f. üçüncü kişi olmak
be (as) green as a gooseberry f. çok genç olmak
pick gooseberry [obsolete] f. yancı
pick gooseberry [obsolete] f. genç bir çifte refakat eden kişi
pick gooseberry [obsolete] f. genç bir çift görüşürken onların başında/yanında duran üçüncü kişi olmak
pick gooseberry [obsolete] f. yalnız kalmaları uygunsuz olarak görülen genç çifte eşlik eden üçüncü kişi olmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. yaramazlık yapmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. kaosa neden olmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. kaos çıkarmak/yaratmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. karmaşa çıkarmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. kargaşa çıkarmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. kıyameti koparmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. velvele çıkarmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. karışıklık çıkarmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. zarar vermek
play (up) old gooseberry [obsolete] f. ortalığı birbirine katmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. kırıp geçirmek
play (up) old gooseberry [obsolete] f. ortalığı karıştırmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. susturmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. son vermek
play (up) old gooseberry [obsolete] f. bozmak
play (up) old gooseberry [obsolete] f. engellemek
play (up) old gooseberry [obsolete] f. yarıda kesmek
play (up) old gooseberry [obsolete] f. bitirmek
play (up) old gooseberry [obsolete] f. sona erdirmek
do gooseberry [obsolete] f. (genç çiftlerin buluşmasında) yanlarında refakat etmek
do gooseberry [obsolete] f. gençleri sosyal ortamlarda gözetip denetlemek
green as a gooseberry s. çaylak
green as a gooseberry s. acemi çaylak
green as a gooseberry s. toy
green as a gooseberry s. deneyimsiz
green as a gooseberry s. tecrübesiz
green as a gooseberry s. ağzı süt kokma
green as a gooseberry s. dünkü çocuk
green as a gooseberry s. çok genç
under a gooseberry bush expr. leylekler getirdi
Mining
gooseberry stone i. yeşil garnet
gooseberry stone i. grosüler
Gastronomy
gooseberry fool i. kremalı meyve püresi
Marine Biology
sea gooseberry i. taraklı
sea gooseberry i. pleurobrachia cinsi taraklı
Botanic
cape gooseberry (physalis peruviana) i. altın çilek
cape gooseberry (physalis peruviana) i. ortası mor renkte sarı çiçekli ve yenilebilir sarı meyveli tropik güney amerika kirazı
ceylon gooseberry (dovyalis hebecarpa) i. seylan bektaşi üzümü
ceylon gooseberry (dovyalis hebecarpa) i. sri lanka ve hindistan'da bektaşi üzümü tadında mor meyveleri için yetiştirilen, dikenli çalılık formunda ağaççık
chinese gooseberry i. kivi
cape gooseberry i. yer kirazı
american gooseberry i. amerika'nın tropikal ve sıcak bölgelerinde beyaz veya pembe çiçek salkımları için yetiştirilen heterotrichum cinsi çalılar
american gooseberry mildew (sphaerotheca mors-uvae) i. bektaşi üzümünde meydana gelen tozlu bir küf
indian gooseberry i. amla ağacının meyvesi
indian gooseberry (phyllanthus emblica) i. amla ağacı
indian gooseberry (phyllanthus emblica) i. hint bektaşi üzümü ağacı
indian gooseberry i. amla meyvesi
indian gooseberry i. hint bektaşi üzümü
barbados gooseberry i. barbados bektaşi üzümü meyvesi
gooseberry bush i. bektaşi üzümü
gooseberry bush i. oval sarı-yeşil veya kırmızı-mor meyveleri olan dikenli bir avrasya bitkisi
barbadoes gooseberry (pereskia aculeata) i. batı hint adaları'nda yetişen dikenli bir tırmanıcı çalı
barbados gooseberry (pereskia aculeata) i. batı hint adaları'nda yetişen dikenli bir tırmanıcı çalı
barbados-gooseberry vine (pereskia aculeata) i. batı hint adaları'nda yetişen dikenli tırmanıcı bir çalı
dwarf cape gooseberry i. yer eriği
dwarf cape gooseberry i. kuzey amerika'nın doğusuna özgü olup sarı meyveler veren tek yıllık bir bitki
gooseberry bush i. bektaşi üzümü
gooseberry bush i. avrasya'ya özgü, yeşilimsi mor çiçekleri ve sarı-yeşil veya kırmızı-mor yemişleri bulunan dikenli bir çalı
gooseberry gourd i. güney afrika'ya özgü olup avustralya'da da yaygın yetiştirilen bir sarmaşık
gooseberry cucumber i. güney afrika'ya özgü olup avustralya'da da yaygın yetiştirilen bir sarmaşık
coromandel gooseberry i. yıldız meyvesi
Entomology
gooseberry worm (dakruma convolutella) i. küçük bir güve türünün bektaşiüzümüne iç kısmını yiyerek zarar veren larvası