girişken

"girişken" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	girişken	sociable s.
Tom is quite sociable, isn't he? Tom oldukça girişken, değil mi? More Sentences
General
2	Genel	girişken	aggressive s.
We need to be more aggressive. Daha girişken olmamız gerekiyor. More Sentences
3	Genel	girişken	feisty s.
This is one feisty man. Bu girişken bir adam. More Sentences
Common Usage
4	Yaygın Kullanım	girişken	enterprising s.
General
5	Genel	girişken	easygoer i.
6	Genel	girişken	challenger i.
7	Genel	girişken	full of pep s.
8	Genel	girişken	clubbable s.
9	Genel	girişken	pushful s.
10	Genel	girişken	clubby s.
11	Genel	girişken	clubable s.
12	Genel	girişken	up-and-coming s.
13	Genel	girişken	up and coming s.
14	Genel	girişken	companionable s.
15	Genel	girişken	pushing s.
16	Genel	girişken	go-getting s.
17	Genel	girişken	outgoing s.
18	Genel	girişken	accompanable s.
19	Genel	girişken	attemptive s.
20	Genel	girişken	entrepreneurial s.
21	Genel	girişken	bantam s.
22	Genel	girişken	common [dialect] s.
23	Genel	girişken	companable s.
24	Genel	girişken	companiable [obsolete] s.
25	Genel	girişken	familiar [obsolete] s.
26	Genel	girişken	fellowly s.
27	Genel	girişken	innerly s.
Trade/Economic
28	Ticaret/Ekonomi	girişken	undertaker i.
29	Ticaret/Ekonomi	girişken	nonconformist i.

"girişken" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	girişken kimse	thruster i.
2	Genel	girişken tip	hustler i.
3	Genel	girişken kimse	live wire i.
4	Genel	girişken insan	people person i.
5	Genel	girişken kimse	man of action i.
6	Genel	girişken genç erkek	young gun i.
7	Genel	enerjik ve girişken	go-ahead s.
8	Genel	girişken olmayan	unenergetic s.
9	Genel	girişken olmayan	slowgoing s.
10	Genel	girişken olmayan	unenterprising s.
11	Genel	girişken olarak	enterprisingly zf.
12	Genel	girişken bir şekilde	sociably zf.
13	Genel	girişken bir biçimde	companionably zf.
14	Genel	girişken bir şekilde	enterprisingly zf.
15	Genel	girişken bir şekilde	clubbily zf.
16	Genel	girişken bir şekilde	feistily zf.
Phrases
17	İfadeler	girişken ol	get in there expr.
Colloquial
18	Konuşma Dili	girişken kimse	a good mixer i.
Idioms
19	Deyim	girişken kimse	a good mixer i.
20	Deyim	çok girişken olmak	have a lot of bottle [uk] f.
21	Deyim	çok girişken olmak	show a lot of bottle [uk] f.
22	Deyim	daha girişken olmak	be out of (one's) shell f.
23	Deyim	daha girişken	out of (one's) shell expr.
Automotive
24	Otomotiv	girişken yavaşlama tetiklemeli yakıt kesme düzeni	aggressive deceleration fuel shutoff i.
Psychology
25	Psikoloji	girişken davranış	assertive behavior i.