geçindirmek

"geçindirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	geçindirmek	support f.
We have a large number of businesses that can scarcely support one family. Bir aileyi zar zor geçindirebilen çok sayıda işletmemiz var. More Sentences
2	Genel	geçindirmek	feed f.
I just want to make enough money to feed my family. Sadece ailemi geçindirmeye yetecek kadar para kazanmak istiyorum. More Sentences
3	Genel	geçindirmek	provide for f.
He has a family to provide for. Onun geçindirecek bir ailesi var. More Sentences
4	Genel	geçindirmek	maintain f.
He has to maintain a large family on a small salary. Küçük bir maaşla büyük bir aileyi geçindirmesi gerekiyor. More Sentences
5	Genel	geçindirmek	keep up f.
6	Genel	geçindirmek	set up f.
7	Genel	geçindirmek	find f.
8	Genel	geçindirmek	sustain f.
9	Genel	geçindirmek	keep f.
10	Genel	geçindirmek	provide f.
Trade/Economic
11	Ticaret/Ekonomi	geçindirmek	subsist f.

"geçindirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kendi kendini geçindirmek	be on one's own f.
2	Genel	aile geçindirmek	maintain a family f.
3	Genel	kendini geçindirmek	fend for oneself f.
4	Genel	ev geçindirmek	bring home the bacon f.
5	Genel	aile geçindirmek	bring up a family f.
6	Genel	evini geçindirmek	bring home the bacon f.
Phrasals
7	Öbek Fiiller	birini (bir şey) boyunca geçindirmek	carry someone through (something) f.
8	Öbek Fiiller	hayatını (birinin/bir şeyin) üzerinden geçindirmek	live off (of) (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) geçindirmek	provide for (someone or something) f.
Idioms
10	Deyim	kendi evini geçindirmek	keep house f.
11	Deyim	evini geçindirmek	bring home the bread f.
12	Deyim	evi geçindirmek	earn a living for the family f.
13	Deyim	evini geçindirmek	earn a living for the family f.
14	Deyim	evi geçindirmek	bring home the bread f.
15	Deyim	ev geçindirmek	take home the bacon f.
16	Deyim	evini geçindirmek	take home the bacon f.
17	Deyim	(kendini) geçindirmek	live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] f.
18	Deyim	(kendini) geçindirmek	live on (one's) (own) hump f.
19	Deyim	evi geçindirmek	boil the pot f.
20	Deyim	kendini (bir şey yaparak) geçindirmek	make a living from (doing) (something) f.
Trade/Economic
21	Ticaret/Ekonomi	aile geçindirmek	maintain a family f.