| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | gerçeküstü | surrealistic s. | ||
|
For others, however, it is a farce of almost surrealistic dimensions. Ancak diğerleri için bu, neredeyse gerçeküstü boyutlarda bir maskaralıktır. More Sentences |
||||
| Genel | gerçeküstü | surreal s. | ||
|
The regulation on the transboundary movement of genetically modified organisms is a rather surreal document. Genetiği değiştirilmiş organizmaların sınır ötesi hareketine ilişkin yönetmelik oldukça gerçeküstü bir belgedir. More Sentences |
||||
| Genel | gerçeküstü | larger than life s. | ||
| Genel | gerçeküstü | bigger than life s. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | gerçeküstü olma | hyperreality i. |
| Genel | gerçeküstü bir şekilde | surreally zf. |
| Math | ||
| Matematik | gerçeküstü sayı | superreal i. |
| Matematik | gerçeküstü sayılara ait | superreal s. |
| Matematik | gerçeküstü sayılar ile ilgili | superreal s. |
| Art | ||
| Sanat | gerçeküstü atmosfer | surreal i. |
| Sanat | gerçeküstü nitelik | surreal i. |
| Photography | ||
| Fotoğrafçılık | gerçeküstü fotoğrafçılık | trick photography i. |
| Modern Slang | ||
| Modern Argo | gerçeküstü/halüsinojenik bir kırılma noktası olan sıradan bir olay | acid moment i. |
