Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | gaz halinde | aeriform s. |
Genel | gaz halinde | airlike s. |
Technical | ||
Teknik | gaz halinde | airlike s. |
Teknik | gaz halinde | aeriform s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | gaz halinde olma durumu | gaseousness i. |
Technical | ||
Teknik | gaz ve flor ihtiva eden çözünmüş partikül halinde bileşiklerin kütlesel derişimi | mass concentration of gaseous and soluble particulate fluorine-containing compounds i. |
Teknik | gaz halinde olan | airlike s. |
Teknik | gaz halinde olan | aeriform s. |
Teknik | gaz halinde bulunan | gaseous s. |
Physics | ||
Fizik | gaz halinde olma | gaseity i. |
Chemistry | ||
Kimya | potansiyel olarak tehlikeli gaz halinde olmayan kimyasallar | potentially hazardous non-gaseous chemicals i. |
Kimya | azot dioksit ile denge durumunda olan, gaz halinde renksiz bir madde | dinitrogen tetroxide i. |
Geology | ||
Jeoloji | gaz ve külün silsile halinde birkaç mil havaya yükseldiği volkanik patlama | plinian eruption i. |